Bölüm 3

1.1K 75 21
                                    

Songül karşısındaki adama şaşkın bir ifadeyle bakmaya devam ederken adam doğruldu oturduğu yerden. Canım önüne gelip perdeyi hafif araladıktan sonra saatini kontrol etti.

Songül silahını milim kıpırdatmadan sert bir ses tonuyla tekrar uyardı adamı.

"Sana benim evim de ne işin olduğunu sordum."

Emin karşısındaki kadına bakmamaya gayret ederken hafif alaycı bir ses tonuyla cevap verdi.

"Önce üzerinize bir şey mi giyseniz komiserim. Çünkü böyle sizi çok ciddiye alamıyorum da."

Tanımadığı bir adamın karşısında yarı çıplak bir vaziyette duruyor olmak istemese de istifini bozmadı Songül. Silahın namlusunu adamın üzerinden çekmeden konuşmaya devam etti.

"Evimde ne işin var?"

"TemizliK" dedi Emin gülerek.

"Sen dalga mı geçiyorsun benle" derken sesi öfkeden çatallaşmıştı Songül'ün. Karşısında duran adamın gözlerinde gördüğü soğukluk korkutmuştu onu. Çünkü adamın niye burda olduğu apaçık ortadaydı. Silahı tutan eli titrese de belli etmedi. Emin karşısındaki kadının korktuğunu fark etmişti. Bir adım atıp aralarındaki mesafeyi azaltmak isteğinde kadının titreyen sesini duydu.

"Kıpırdarsan seni  vururum"

Emin elini omzuna götürüp gülümsedi.

"Bilirim yaparsın!"

"Beni temizlemen için seni kimin gönderdiğini söylersen burdan elini kolunu sallaya sallaya gitmene izin veririm."

Duyduğu cümle ile güçlü bir kahkaha topardı Emin. Kaşlarını çatıp bir adım attı kadına doğru.

"Sizi öldürmek için geldiğimi mi düşünüyorsunuz?"

Songül sıkılmıştı bu laf oyunlarından. Adama cevap vermek yerine kotunun arka cebindeki telefona uzanıp Taylan müdürü aradı.Telefonu kulağına götürürken adamın sesi yankılandı sessizliğin içinde.

"Vakit geldi."

Songül cevap vermeden bekledi bir süre. Sonra telefonun diğer ucundan Taylan müdürün sesi duyuldu.

"Alo Songül."

"Müdürüm." dedi Songül telaşlı bir ses tonuyla.

Emin kadının emniyeti aradığını anladığı an sıfırladı aralarındaki mesafeyi. Hızlı bir manevra ile bir eliyle kadının ağzını kapatıp diğer eliyle telefonu aldı. Aramayı sonlandırdıktan sonra kollarında debelenen kadını iyice sabitledi kendine.

"Sakin ol! Seni öldürmek için gelmedim buraya."

Songül debelenmeye devam ederken Emin kadının beline sardığı eli daha çok sıktı. Sıklaşan nefesi kadının kulağına doğru soluyup fısıldadı.

"Ölüm emrin verildi. Buraya gelmek üzereler. İzin ver yardım edeyim."

Songül adamın sıcak nefesini teninde hissedince küçük bir inilti kaçırdı dudaklarından.Sonra tamam dercesine başını salladı.
Songül'ün ağzında olan elini çekip kadını sert bir hamleyle kendine döndürdü Emin.

"Geldiler" dedikten sonra koşar adım pencerenin önüne gitti.

Songül ne yapacağını bilmez bir halde adamı izlerken çalan telefon ile irkildi birden. Telefonu eline alıp hiç düşünmeden cevapladı gelen aramayı.

Emin sakince yüzünü kadına dönüp hiç bir şey söylemeden yapacağı hamleyi bekledi.

"Taylan müdürüm?"

İmkansızı istemek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin