-8-

10 2 0
                                    

"Üzgünüm, bizim için yalan söyledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Üzgünüm, bizim için yalan söyledim."

"H-han Jisung, s-sen h-hükümdar mısın?" Jisung'a, soruları cevaplamak için biraz zaman ayırdı.

"Evet, ben, ben..." Minho'nun yutkunduğunu duyunca noktaları birleştirmeye başladı. Yüksek bir gümbürtü duyduğunda yarı yoldaydı. Ona baktığında, Jisung omzunu tutarken dizlerinin üzerindeydi. Minho paniklerken Jisung acı içinde yüzünü buruşturdu. Ona doğru koştu ama Jisung onu durdurdu.

"D-dur. Yaklaşma bana."

"N-neden? O gün bana da aynı şeyi sormuştun. Ne-" beklemediği bir şey görünce sözleri kesildi. Kan. Jisung'un lacivert gömleği kana bulanmıştı. Daha fazla kan akmaya başlayınca Jisung'un gözleri geriye döndü. Minho her durumda sakin kalan biriydi ama o gün dağılmıştı. Jisung'un sızlanmalarını duyan, spor salonunun dışındaki üç kişi endişeyle içeri girdiler. Jisung'u yerde görür görmez koştular.

"Ona ne oldu?!"

"B-bilmiyorum. Konuşuyorduk birden yere düş-"

"Onu hemen eve götür!" Jeongin emretti. "Ve Minho hyung, ona yaklaşma."

"Ama neden?!"

"Sadece yapma..." dedi ve Iseul'a döndü. "Noona, güçlerinle Jisung'u evine götür."

"Jeongin, bunu çok isterdim ama evini hiç görmedim bu yüzden yapa-"

"Sana yardım edeceğim." dedi Minho ve Iseul ona doğru yürüdü. Minho alnını kızın alnına dayadı. Minho ay gibiydi. Etrafındaki her şeyi, her yeri bilirdi. Iseul yeri bulduğunda, hâlâ yerde olan Jisung'a doğru dikkatli bir şekilde yürüdü.

"Jisung merak etme seni geri götüreceğim, tamam mı? İyi misin?"

"B-beni babamın... yanına... götürme..."

"Nereye?"

"O-odama... lütfen."

"Peki." Diye cevap verdi ve Jisung'un kana bulanmış elini tuttu. Bir saniye sonra ortadan kayboldular. Karanlık bir odaya vardılar. Jisung kontrolsüzce titriyordu. Iseul onu yere yatırdı ve temiz bir bez bulmak için banyoya gitti. Bezi suyla ıslattı ve Jisung'un yanına gitti. Silmek için kanayan yere uzandı ama Jisung kendini geri çekti.

"Jisung bırak bakayım."

"Hayır. Lütfen... lütfen." Dedi ve kız vazgeçti. Bezi Jisung'a uzattı.

"Arkamı döneceğim." Dedi ve döndükten sonra Jisung gömleğini çıkardı. İçinde kalan azıcık enerjiyle kalkıp topallayarak banyoya gitti. Bilinmeyen bir nedenle açılan yarayı tedavi etmek her zamanki gibi zordu. Jisung bu sefer ağlıyordu. Buna alışıktı ama o gün acısı kat ve kat daha fazlaydı, yarası derindi, kanı daha koyuydu. Vücudu titremeyi ve parlamayı durduramadı. Gümüş auranın hâlâ etrafında olduğunu fark etti, bu Minho'nun aurasıydı. Başındaki taç da parıl parıl parlıyordu. Güzel çocuk hâlâ acı içindeydi.

-Moonglade // MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin