-13-

9 2 0
                                    

"Bana hiçbir şey söylemezsen, acı çekmenin sebebinin ben olduğumu nasıl bilebilirim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bana hiçbir şey söylemezsen, acı çekmenin sebebinin ben olduğumu nasıl bilebilirim?"

***

Minho, Jisung'un evine gidip gitmeme konusunda kendi kendine tartışıyordu. Olayın onların başına geldiğinden beri Minho, Jisung'un başına gelen en ufak şeylerden bile kendisini sorumlu tutuyordu. Genç çocuğu ziyaret etmeye karar vermişti. Üniversiteden sonra aynı yoldan Jisung'un evine doğru yürüdü. Okyanus çocuğun varlığını özlüyordu.

"Merhaba efendim, size nasıl yardımcı olabilirim?" Minho ulaştığında, kapı bekçisi sordu.

"Uh, Han Jisung'la aynı üniversiteye gidiyorum. Onunla görüşebilir miyim?"

"Ah, sen küçük efendinin arkadaşısın...tabi ki içeri girebilirsin ama bana adını söyle lütfen."

"Lee Min Ho." Diye cevapladı. Kapı bekçisi 'Küçük efendinin arkadaşı' dediğinde, Minho'nun yüzünde bir gülümseme oluştu. Minho içeri girdi ve kapı ziline bastı. Bayan Shin'den,
Jisung ile görüşmek için izin istedi, o da izin verdi ve Jisung'u aramaya gitti. Minho kendi evinden kesinlikle daha büyük olan malikaneye baktı. Gözü oturduğu oturma odasındaki büyükm bir fotoğraf çerçevesine takıldı. Çok eski bir resimdi.

"Jisung-ah... burada çok küçük görünüyor. Yanındaki kız kardeşi ve sandalyedekiler ebeveynleri olmalı." Diye mırıldandı kendi kendine. Daha sonra çantasının askılarını tutarak Jisung'u beklerken ayağa kalktı.

Adım sesleri duydu ve seslerin sahibinin Jisung olduğunu tahmin etti. Gerçekten de öyleydi. Jisung neredeyse merdivenlerden aşağı düşüyordu. Bir eli kolyesinin üstündeydi, diğeri ise çok geçmeden Minho'nun elindeydi.

"N-ne-?"

"Hadi dışarı çıkalım." Dedi Jisung ve kapıya koştu. Minho'nun kafası karışmıştı ama küçüğünü dinledi. İkisi evden, bahçeden çıktılar ve sonunda kapıya ulaştılar.

"Bay Ahn..." Jisung derin bir nefes aldı.

"E-evet küçük efendi?" kapı bekçisi Jisung'u görür görmez yerinden kalktı.

"Adını kaydettin mi? Lee Min Ho?"

"Evet, kaydettim. Bir sorun mu var?"

"Onu temizleyin ve onun burada olduğunu kimsenin bilmesine izin vermeyin.

"Onun-"

"Sana söylediğimi yap. Lütfen bunu kimseye söyleme."

"Tamam küçük efendi." Eğildi ve Jisung, Minho'yu evinden uzaklaştırdı. Jisung sonunda koşmayı bırakınca küçük bir sokağa ulaştılar. Eğildi ve ağır bir şekilde nefes aldı. Minho, küçüğünün nefes mücadelesini izledi. Saatlerce basketbol oynadıktan sonra bile Jisung'u bu kadar bitkin görmemişti. Jisung nihayet normale döndüğünde konuştu.

-Moonglade // MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin