"Ne olursa olsun, kaybolmana izin vermeyeceğim, beni yalnız bırakmana izin vermeyeceğim... Seninle kalmam için ne kadar sürerse sürsün evrene karşı çıkacağım."
"Sen kim olduğunu sanıyorsun ha?"
"Umutsuzca kendisinin okyanusuna yansıdığını görmek is...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Benimle konuşmandan hoşlanmıyorum ama aynı zamanda sessiz kalmandan da hoşlanmıyorum. Yapman gereken... sadece benimle kal."
***
"Sence bu odadaki en seksi ama tatlı olan kim?" diye sordu Felix, Hyunjin'e. Çocuk bir süre düşündü.
"Sanırım Jeongin ve Chan hyung." En büyüğün nefesini tutarak ve en küçüğün nötr bir yüze sahip olmasını sağlayarak cevapladı.
"Ne?" Hyunjin ikisine bakarak sordu.
"Neden biz?"
"Jeongin en genç olan bu yüzden herkese saygı ifadeleri ile hitap etmesi çok tatlı..." dedi Jisung'un iç geçirmesini sağlayarak. İşin doğrusunu biliyordu. Jeongin, Jisung'a bakarak güldü. "Ve basketbol oynarken çok seksi. Chan hyung'u neden seçtiğim hakkında cevap vermeme gerek var mı?" açıklaması herkesi güldürürken Chan utangaç bir şekilde kızardı.
Hyunjin soru sorabileceği veya cesaret görevini yapabilecek birini arıyordu. Hyunjin, Minho'ya bakarken sırıttı, Minho ise ona ölümcül bir bakış attı.
"Yani, hyung, ımmm sana cesaret sorusu vermek isterdim ama boş ver beni öldürürsün. Bize en büyük korkunu söyle." Diye sordu ve herkes cevabını sabırsızlıkla bekledi. Jisung, Minho'ya baktı, o da bilmek istiyordu.
"Ah korku...?" dedi ve tamamladı. "Yükseklik."
"Yükseklik mi?!" Changbin çığlığı bastı. "Minho hyung mu? Lee Minho!? Yükseklik korkun mu var? Ve sen Ay'dan mısın?"
"Evet olamaz mıyım? Çocukluğumdan beri yükseklik korkum var." Derken somurttu.
"Ah o zaman yükseklik korkusu olan iki kişi var." Felix, Jisung'u paniğe sürüklerken söyledi. Minho ve diğerleri kaşlarını çatarak ona baktılar.
"İki mi?"
"Jisung." Felix bunu söyler söylemez, Minho Jisung'a baktı.
"Sen de mi?" diye sordu ve birkaç dakika sonra Jisung kafasını sağladı. Minho o gün onunla ilk kez konuşuyordu. Jisung cevap verirken telaşlanmıştı.
"Tamam tamam, sıra sende Minho." Chan, Jisung'un rahatsız hissettiğini fark edince Minho'ya çevirdi. Minho kendisine söyleneni yaptı. Gözleri odayı taradı ve Iseul'da durdu. Sırıttı.
"Sevgili yılan balı-"
"Bana yılan balığı demeyi bırak."
"Hemen burada, sevgilini anlat." Minho kızı gererek söyledi. İlk kez oğlanların önünde bu kadar gerilmişti.
"Ş-şey, iyi görünüyor, aynı zamanda sevimli ve yakışıklı... siyah saçları var, biraz kıvırcık. Birden fazla dil konuşabiliyor. Müziği seviyor ve şarkı yazmaya çalışıyor. Hepsi bu kadar." Yüzü kızarırken aceleyle söyledi.
