"Acımı gizlerken bile seni rahatlatacağım~"
"Jisu-"
"Git buradan."
Jisung'un zayıf fısıltısı Minho'nun gözlerini genişletmesine neden oldu. Ah, Minho ondan aynısını yapmasını istediğinde genç olan da böyle hissetmişti. Birkaç dakika Jisung'un şekline baktı, sarışın hareket etmedi, sadece ayı elinde tuttu. Minho, zayıf çocuğun ona sarılmaktan başka hiçbir şey istemediğini gördü,
eğer bu mümkün olsaydı...
"...neden kızgın olduğunu biliyorum." dedi. "Ben...özür dilerim. Her şey için, sana yaşattığım her acı için, yanında kaldığım her an için, seni yaralayan her dokunuş için, döktüğün her damla kan için. Seni hiç dinlemedim, asla cevap aramaya çalışmadım, bunca zamandır canının yandığını asla anlamaya çalışmadım. Bunu asla anlayamadığım için üzgünüm."
Minho, genç olanın ona bu kadar kolay cevap vermeyeceğini anlayınca konuşmayı bıraktı. Binlerce kez düşündükten sonra tam önünde oturan Jisung'un yanına yaklaştı. Jisung'un elini tutmak isteyerek elini uzattı, genç olanın tüm acıyı unutabilmesi için onu nazikçe tutmak istedi ama bu tam tersiydi. Dokunuşunun Jisung'u inciteceğini bildiğinden elini geri çekti.
"Özür dile-"
"Sen..." Jisung boğuk bir sesle söyledi ve sonunda beş gün sonra konuştu. Son derece yavaş konuşuyordu, vücudunda hiç enerji kalmamıştı. "Sen de aynısın değil mi?"
"A-aynı mı?"
"Üzgünsün... kolumu incittiğin için, vücudumdaki acı için, bana dokunduğun için, döktüğüm her damla kan için... Ama...bunu incittiğin için neden üzgün değilsin?" kalbini işaret etti.
Sesi, sözleri, davranışları her şey Minho'nun zaten kırık olan kalbini paramparça etti. Jisung hâlâ boşluğu, karanlığı ve bedeninde değil kalbindeki acıyı haykıran düz bir yüzle dışarıya bakıyordu.
"Neden herkes... herkes bedenimdeki acıdan dolayı acı çektiğim için kötü hissediyor? Neden herkes lanetimden dolayı bana acıyor? Neden herkes yanıma yaklaştığı için özür diliyor? ...Neden kimse kalbimi acıttığı için üzgün olamıyor? Neden kimse sürekli benimle olmadığı için özür dileyemiyor? Neden kimse bana acıdığı için özür dileyemiyor? Düşündüm ki...En azından bana acımazsın, en azından herkesten farklı olursun diye düşündüm. Elimden ve kalbimden bana her acıyı unutturacak kişinin Minho hyung olduğunu düşündüm. Bunca zaman yanılmış mıydım?"
"H-hayır öyle demek istemedim-"
"O halde neden bana dokunmaktan çekindin?" Sonunda Minho'nun gözlerinin içine bakarak sordu. Minho, Jisung'un gözlerini gördüğü anda ölmeyi diledi; gözleri eskiden olduğu gibi kaybolmuştu. "Neden beni terk ettin?"
"Kafam karıştı. Ne yapacağımı bilemedim, gerçeklerden uzak tutuldum." Minho derin bir nefes aldı. Lanet için sana acımak istemiyorum, bunca zaman yalnız kaldığın ve acı çektiğin için sana acımak istemiyorum. Sadece seni güvende tutmak istiyorum Jisung, seni rahatsız eden her şeyden uzak tutmak için, ben...seni iyileştirmek istiyorum. Sana dokunmaktan çekindim çünkü senin için her şeyi daha da kötüleştireceğimden korkuyorum. Seni inciten ben olmak istemiyorum, bunun için kendimden nefret ediyorum. Ben...seni o kadar çok seviyorum ki, incindiğinde canım acıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Moonglade // MinSung
Fanfiction"Ne olursa olsun, kaybolmana izin vermeyeceğim, beni yalnız bırakmana izin vermeyeceğim... Seninle kalmam için ne kadar sürerse sürsün evrene karşı çıkacağım." "Sen kim olduğunu sanıyorsun ha?" "Umutsuzca kendisinin okyanusuna yansıdığını görmek is...