-14-

12 2 0
                                    

"Eğer benimle olursan, söz veriyorum, tüm endişelerini gömeceğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Eğer benimle olursan, söz veriyorum, tüm endişelerini gömeceğim."

***

Kulaklıklar sincap çocuğun kafasına sabitlenirken hafif bir müzik çalıyordu. Jisung başını sıraya koydu ve teneffüs için herkesin sınıftan çıkmasını bekledi. Sabahtan beri enerjisi düşüyordu ama derslere katılmaya karar vermişti. Az konuşan bir adam olmasına rağmen yalnız kalmaktan nefret ediyordu. Kendini daha iyi hissetmek için Jeongin ve Felix ile takılmak istiyordu ama burada hayatta kalmak için elinden geleni yapıyordu.

"Jisung hadi gidelim. Daha iyi hissetmek için bir şeyler yemelisin." Dedi, Felix koluna dokunarak.

"Ben-"

"Kapa çeneni ve kışını kaldır!" Felix'in sert sesini duyunca sızlandı ama ayağa kalktı.

***

"Hey Millet!"

"Selam dostum."

"Merhaba hyunglar." Genellikle kafeteryada oturdukları masaya doğru yürürken Felix ve Jeongin'i selamladılar.

"Han bu surat ne? İyi misin?"

"Daha fazla aç kalırsa ölecek." Diyerek Hyunjin'in endişeli sorusunu cevapladı Felix.

"Aç değili-"cümlesini tamamlayacakken üç kişinin onlara doğru yürüdüğünü gördü. İç çekip kafasını eğdi ve aşağıda tuttu. Chan, Jisung'un bu davranışına kıkırdarken, Iseul masalarına sıçradı. Bu sırada Minho'nun kalbi o anda bir süre kaldıktan sonra Jisung'u izlerken hızla çarpıyordu.

"Katılabilir miyi-"

"Sorma noona, siz üçünüz her zaman bizimle olabilirsiniz."

"En iyi Seungmin!" yumruğunu havaya kaldırdı ve üç arkadaş boş yerlere oturdu. İseul yine Jisung'un yanında ve Minho'nun tam önündeydi. Minho, Jisung'u rahatsız ettiğini biliyordu ama ona yaklaşmaktan kendini alamıyordu. Minho'nun her zaman böyle olması, Jisung'da dahil olmak üzere masadaki herkesi endişelendiriyordu.

"Minho hyung?" Minho'nun yanında oturan Jeongin ona seslendi ama hiçbir cevap alamadı. Minho, önündeki kimçiyi sürekli olarak yemek çubuklarıyla delerek, çubukları kötüye kullanmakla meşguldü.

"LEE MİNHO!" Iseul bağırınca sonunda Minho'nun dikkatini çekebildi.

"Ha? Ölüyormuşum gibi çığlık atma!"

"Sen neden bağırıyorsun?" Chan, Minho'ya sordu ve ardından çevrelerindeki insanlardan birçok iç çekiş geldi.

"Neden mesafelisin? Ne düşünüyorsun?" dedi Seungmin.

"Ha?" bunu duyunca Jisung'a baktı ve tekrar gözlerini yemeğine çevirdi. "Hiçbir şey."

"Neyse bırakın onu arkadaşlar." Dedi Iseul. "Peki birbirimizi daha iyi tanımamız gerektiğini düşünmüyor musunuz? Yani daha geçen hafta tanıştık ama birbirimiz hakkında daha çok şey bilmeliyiz, değil mi?"

-Moonglade // MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin