"Sen kendini sevmesen bile seni seviyorum~"
***
"N-neden bunu aldın?" diye sordu Jisung, Minho'nun elindeki cheesecake'e geniş gözlerle bakarak. İkisi de geçen gün olduğu gibi yıldızları izlemeye gitti. Minho, Jisung'un iyi olup olmadığını kontrol etti ve evet öyleydi. Jisung yıldızlara takıntılıydı bu yüzden hasta olsa bile oraya gitmekten çekinmezdi.
"Felix cheesecake'leri sevdiğini söyledi, ben bunu zaten biliyordum. Ayrıca hasta olduğunda onları yediğini de duydum... yani öyle işte."
"O-oh..." dedi Jisung elindeki kutuya bakarak.
"Şimdi ye." Minho kıkırdadı. Jisung bir an tereddüt etti ama sonunda bir ısırık aldı. Yedikten sonra sustu.
"Bu...bu bu-"
"Evet o kafeden. Oradaki cheesecake'leri sevdiğini biliyorum."
"Oh evet." Cevap verdi ve yemeye devam etti. Minho, Jisung'u izledi, tombul Jisung'u. Büyük bir parça yediğinde çok sevimli görünüyordu. Jisung ona bakan Minho'ya baktı. Hemen bakışlarını başka tarafa çevirdi ve Minho'nun saçını karıştırmasına neden oldu.
Birkaç dakika sonra ikisi tekrar yıldızları izlerken Jisung yemek yemeyi bitirdi. Manzara ikisi için de hiç sıkıcı olmadı.
"Ahh çok güzel." Jisung çimlere uzanırken gülümsedi. Minho da onun yanında aynısını yaptı.
"Yıldızları ve ayı nasıl su kütlelerinden daha çok sevdiğini merak ediyorum."
"Bu ne anlama geliyor?"
"Demek istediğim sen bir okyanus çocuksun üstelik bir Prens..."
"Bu kendi elementinle ilgisi olmayan bir şeyi sevemeyeceğin anlamına mı geliyor?"
"Bunda haklısın."
"Yine de plajı seviyorum. Sadece sığ kısmını. Derinliklerden korkuyorum."
"Ah Hannie, kendi elementinden mi korkuyorsun...?" Minho kıkırdadı ve Jisung kızardı.
"Okyanusun korkutucu olduğunu düşünmüyor musun? Merkezindeki karanlık sular ve okyanusun ne kadar derin olduğunu Tanrı bilir. Ayrıca gelgitler ve su altındaki canlılar... Bundan korkuyorum. Ama sık sık denizanası olmanın nasıl bir şey olduğunu merak ediyorum."
"N-ne? Denizanası mı?" Minho başını Jisung'a doğru çevirerek söyledi. Jisung'un zihninin nasıl çalıştığı karşısında gerçekten şok olmuştu. Sessizlik oldu, diğeri hiçbir şey söylemeyince Minho dönüp baktı.
"Tsk.." Minho, Jisung'un kıkırdadığını duydu. Bu süreçte kalbi hızla çarpıyordu. Jisung burnunu kırıştırdı ve güldü.
"Ne oldu? Ne düşünüyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Moonglade // MinSung
Fanfiction"Ne olursa olsun, kaybolmana izin vermeyeceğim, beni yalnız bırakmana izin vermeyeceğim... Seninle kalmam için ne kadar sürerse sürsün evrene karşı çıkacağım." "Sen kim olduğunu sanıyorsun ha?" "Umutsuzca kendisinin okyanusuna yansıdığını görmek is...