-15-

11 2 0
                                    

"Yani bana haber vermedin, sen de berbat durumdasın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yani bana haber vermedin, sen de berbat durumdasın."

***

"Ji emin misin?"

"Evet Felix, benim için endişelenme." Jisung, Felix'e cevap verdi. Akşam olmuştu ve iki çocuk Minho'nun evine doğru yola çıkıyorlardı. Jeongin, Seungmin ve Hyunjin ile beraberdi ve üçü çoktan yetişmişti. Changbin yolda sevilisi ve Jisung ile buluşacaktı. Beraber gideceklerdi.

Jisung karar verildiği günden beri Minho'nun evine gitmeye hazırlanıyordu. Bunun kendisini ne kadar etkileyeceğini, daha doğrusu zarar vereceğini biliyordu ama en yakın arkadaşı için yapmak istiyordu. Felix, Jisung'u rahatsız olmasın diye gitmemeye ikna etmeye çalışıyordu ama okyanus çocuk, Felix'i düşünüyordu. İzin alırken Jisung'un babası ve ablası ona tonlarca soru sordular. Reddedeceklerinden değil ama öncelikli olarak Jisung'un güvenliğini sağlamak istiyorlardı. Jisung eğer Minho'nun evinde buluşacaklarını söyleseydi, ondan gitmemesini isteyeceklerini biliyordu. O da gidecekleri yerin, Chan'ın evi olduğunu söyledi.

Changbin ile buluştuklarından sonra üçü Minho'nun evine doğru yürüdü. Beklendiği gibi prensin evi büyüktü. Yapı olarak Jisung'un evine çok benziyordu. Kapıya doğru yürüdüklerinde güvenlik, hiçbir soru sormadan onları içeri aldı. Minho sormamasını istemişti. Zile bastılar ve o an Jisung'un kalp atışları hızlandı. Hâlâ tam olarak hazır değildi. Kapı açıldığında onları, diğer beş oğlan ve güzel bir kız karşıladı.

Minho'nun gözleri Jisung'a takıldı. Hiçbir şey yapmamasına rağmen, küçüğüne nasıl da hayrandı. Minho, varlığının Jisung'u incitebileceğini anlamıştı ve o gün onu güvende tutmak için Jisung'tan uzak durmaya kararlıydı. Jisung, Ay çocuğun kendisine baktığını hissedince yutkundu.

Çocuklar içeri girerken, Jisung evin iç kısmından etkilendi. Kendi evi gibi, Minho'nun evi de iki katlıydı. Zeminde krem rengi mermer fayanslar vardı ve yüksek tavanda çok büyük, görkemli bir avize asılıydı. Avize; ay ve yıldız şeklinde kristallerle döşenmişti. Duvarlar beyaz renkteydi. Yıldızları, Ayı ve Güneşi tasvir eden eski tablolar vardı. Atlas ailesinin mükemmel eviydi. Merdivenler sarmal şeklindeydi ve üst kattaki odalara uzanıyordu. Oturmak için oturma odasına geçtiklerinde, Lee ailesinin büyük bir resmi göründü. Orta yaşlı bir adam ve bir kadın, arkalarında Ay çocukla birlikte sandalyede yan yana oturuyorlardı.

'Ah, bizim de benzer bir aile fotoğrafımız var.' Diye düşündü Jisung. Görüşünün ulaşabildiği yere kadar evin her santimini yoğun bir şekilde araştırıyordu. Ayağına bir şeyin değdiğini hissetti. Paniğe kapılmamaya çalıştı ama sonunda şaşırtıcı bir ses çıkardı. Çocuklar ona iri gözlerle baktılar.

"Ne oldu hyung?" diye sordu maknae.

"Ş-şey, bir şey ayaklarıma dokunuyor." Dedi, üç büyüğü de gülerken.

-Moonglade // MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin