-9-

13 2 0
                                    

"Ama biz, bir mıknatısın aynı kutuplarıyız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ama biz, bir mıknatısın aynı kutuplarıyız... yürürlükten kaldırılacağız."

"Jisung?!" diye bağırdı Changbin, Jisung'un okulun kapısından girmesini izlerken.

"Ji! Şimdi nasılsın? Vücudun ağrıyor mu? Üşüyor musun? Ateşin var mı? İyi-"

"Felix Felix Felix... rahatla, artık iyiyim." Jisung, hiper çocuğun sözünü kesmeyi başardı. Jisung'un yokluğunun ardındaki gerçeği bilen tek kişi Jeongin'di ama tüm gruba ateşi olduğunu söylemişti. Jisung ona minnettardı.

"Emin misin?"

"Evet Hyunjin." İç çekti. "Hadi gide-",

"Jisung..." tanıdık sesle beraber omurgasından aşağı doğru ürperdi. Derin bir nefes almadan önce yutkundu ve sese doğru döndü.

"Molada benimle çatıda buluş." dedi ve Ay çocuk gitti.

"Ne oluyor hyu-"

"Hadi gidelim." Jisung bununla beraber Seungmin'in sözünü kesti.

****

"Ji, moladayız, hadi kalk."

"Ah, siz gidin, iştahım yok."

"Tamam ama iyi olduğundan emin ol." Jisung, arkadaşının sözüne karşın mırıldandı. Orada birkaç dakika geçirdikten sonra çatıya çıktı. Birkaç gün önce onun ve Minho'nun oturduğu yere oturdu. Jisung meşgul bir şekilde alt dudağını ısırırken yaklaşan sınavının cevaplarını düşünüyordu. Lee Minho ile yapacağı soru cevap sınavını.

Jisung ilk sorudan emindi. "Neden yalan söyledin?" büyüğünün ilk sorusu Jisung için zor olacaktı. Kuzguni saçlı çocuk görünürde görünmeden önce metal kapının vurulduğunu duydu. Hiç ses çıkarmadan içeri girdi, aralarında iyi bir mesafe bırakarak Okyanusun yanına oturdu. Olan şeyler onların başına gelmeseydi Minho kolayca konuşmayı başlatırdı. Jisung, büyüğünün sesssizliğini sebebini tahmin ettiği için konuşmaya kendi başlamaya karar verdi.

"N-ne konuşmak istiyorsun?"

"Uh..." Minho sonunda konuşacağı kelimeleri buldu. "Aslında nasıl soracağımı bilmiyorum ama... neden yalan söyledin Jisung?"

Tıpkı tahmin ettiği gibi. "O anda en iyisinin bu olduğunu düşündüm."

"O anda?"

"Bunu bilmene gerek yoktu, üstelik senin için pek de önemli olmazdı."

"Ah sen ve senin kaba halin. Tamam yalan söylemen sorun değil ama bana dürüstçe bir şey söyle... iyi misin?"

"E-evet." Jisung alçak bir sesle söyledi.

"İşte yine gerginsin, merak etme gerçekte ne olduğunu sormayacağım. Söyleyip söylememek sana kalmış. Ama lütfen, bir gün bana söyle olur mu?" Minho'nun konuşması her zamanki gibi yumuşaktı.

-Moonglade // MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin