➥paper soldier

145 18 92
                                    

Eren Jaeger
•aynı günün akşamı•

Dotty iç çamaşırlarını giyerken ben de yatağa uzandım. Telefonuna bildirim sesi gelince tam yanıma uzanacakken geri gitti. "Aşkım." diye mırıldandı. Kolumu açıp onu yatağa davet ettim ama o telefonu yatağa bırakıp tangasının belini düzeltti. Yine kuzeninin çağırdığını yüz ifadesinden anlamıştım.

"Kennedy mesaj atmış, akşama parti varmış gidelim mi?"

Beklemediğim yerden gelmişti. "Parti mi?"

"Hm hm." Kendini yatağa atıp yanıma doğru emekledi ve koynuma girdi. Kolumu onun başının altına yasladım. "Olabilir." diye mırıldandım.

"Ayy yaşasın." diyerek yataktan kalktığında ona şaşkınca baktım. Daha bir dakika önce orgazm yorgunluğundan yürüyemiyordu.

Hemen gidip büyük soyunma odasına gitti ve birkaç kısa elbise çıkartıp askılıklarından tutarak bana göstermeye başladı. "Sence bu siyah mı yoksa şu pembe mi?"

"Bilmem sana kalmış." diye mırıldandım kollarımı başımın altına yaslayıp.

"Bence bu pembe, hem pullu da ne güzel parlıyor."

Elbisesini seçtikten sonra sıra topuklu ayakkabılarına geldi ve onu da bana sorarak seçti, en sonunda da küçük bir el çantası seçtiğinde o makyaj yapmak için masasına geçti. Ben biraz daha olduğum yerde uzanarak dinlendim, en sonunda Dotty'nin etrafta koşuşmasına dayanamayıp lavaboya girdim ve suyu açıp duşa girdim.

Desiree Brooks
aynı akşamın ilerleyen saatleri•

İçkimi yudumlarken kıkırdadım, Reiner'la yan yana oturmuş onunla gerçekten iyi bir sohbet ediyordum.
"Ve sonra bana demişti ki-"

Reiner'ın sesini bastıran şey yüksek sesli müzik değildi, benim çalan telefonumu bulma çabamdı. Kaşlarımı çatarak telefonumu çantamın dibinde aramaya başladım. Ekranda Eren'in ismini görünce Reiner'a kısa bir özür bakışı atıp parmağımı kaldırdım ve daha sessiz bir yer olduğunu tahmin ettiğim tuvaletlere doğru koşturdum.

Üzerime giydiğim kısa eteğin paçalarını aşağı doğru çekiştirirken tuvaletlerin olduğu koridora girdim ve Eren'in telefonunu son anda açtım. O sırada telefon yüzüme kapandı. Kaşlarımı çatıp telefonu kulağımdan çekip siyah ekrana boş boş baktım. Eren'in gönderdiği mesajlara bakmak için kenara çekildim ve sırtımı duvara yasladım.

eren: djowlfğşxpck
ses
fes
fes
lw
l
ua
des
desir
baj
bemimal
konum.

desiree: lan bune
nerdesin sen amk

Mesajlardan çıkıp Eren'i aradım. Telefonu çaldı ama açan olmadı, ısrarla ikinci kez çaldırdığımda sonunda telefonu açtı.

"Eren neredesin sen?"

"Eren mi? Dostum sevgilinin ismi Eren mi, neyse. Şu an baya sarhoş. Hatta kılını bile kıpırdatmıyor dostum sence öldü mü? Neyse dostum, konum atayım sen gel al en iyisi."

"Ya konum var zaten. Sen kimsin?"

"Uf dostum partiden biriyim işte anlarsın ya."

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin