➥notice me

132 18 128
                                    

9. Sınıfın Sömestr Tatili

Eren Jaeger

Kafamın tam arkasına bir kar topu geldiğinde haykırıp boynumdan içeri giren karlar yüzünden titreyerek dizlerimin üstüne düştüm.

Desiree arkamdan kahkaha atarken yaklaşırken kafamdan düşmek üzere olan beremi düzeltmeye çalıştım.

"Desiree! Eren! İçeri girin, sıcak çikolata yaptım!"

Annem camdan bağırırken onu sokakta kar topu savaşı yapan çocukların çığlıklarının arasından zar zor duyabildik. "Annen çağırıyor!" diye bağırdı Desiree, bana kar topunu atan çocuğa saldırı yaparken. "Beyin travması mı geçiriyorsun kalk!" diye bağırdı Desiree.

"Savaş!"

Hemen kalkıp elimde sıkıştırdığım ve neredeyse buz olmuş topu gözüme ilk kestirdiğim çocuğa fırlattım. Desiree o sırada içime kar topu atan çocuğa bağırmaya başlamıştı.

"Aynı takımdayız ama sen ona atamazsın ben atarım!" dedikten sonra büyük bir topu çocuğun suratına fırlattı. Kahkaha atarken Desiree'ye yaklaşıp kolundan çekiştirdim.

"Kavga etme, gel sıcak çikolata içelim." dedim. Sıcak nefesim soğuk havayla karışırken buhar oluşturuyordu. Desiree soğuktan kıpkırmızı olmuş burnuyla bana baktı, kaşları çatıktı ve çok tatlı görünüyordu.

"Ya bu çocuk ne gerizekalı ya!" dedi bana doğru. Onun da nefesi bir duman bulutu oluştururken çillerine baktım.

"Tamam bir şey yok. Sakin ol."

"Anasının amı." diye sinirlenerek botuyla yerdeki kar yığınına tekme attı Desiree, onu kolundan tuttuğum gibi çekiştirdim ve kapının önüne getirdim.

"Sıcak çikolata." diye uyardım.

Desiree kollarını birbirine dolayıp kafasını salladı.

İçeri girdiğimizde tarçın ve karanfil kokusu burnumuza işlemişti. Desiree ile tüm girişi kar ettiğimizde annem bize bağırmaya başladı. Desiree merdivenlere oturmuş botunun içine giren karları çıkartmaya çalışırken botun topuk kısmını yere vuruyordu.

Ben de montumu çıkarıp yere fırlatmıştım, eğilip botlarımın düğümünü çözerken Desiree sinirle soluyordu. "Neden çocuğa o kadar sinirlendin?" diye sordum. Normalde benden daha soğukkanlı davranıp sükunetini koruyan o olurdu.

"Sinirlerimi bozdu." dedi kazağının üstüne giydiği hırkasının fermuarını aşağı çekiştirirken. Fermuar takılmıştı ve Desiree daha çok sinirlenmişti.

Islak çoraplarımla ıslak yerlere basıp ona yaklaştım ve takılan fermuarını düzeltmeye çalıştım. "Tamam. Sıcak çikolata içersen geçer." dedim gülümseyerek. Desiree burnunu çekip bir şey söylemedi.

"Eren! Ne yapıyorsun lan kıza uzaklaş!" diye bağırdı bir anda abim merdivenlerden fırlayıp.

Desiree'nin fermuarını bırakıp bir adım geri attım, ıslak çoraplarım zeminde şapıradı. Soğuktan hissedemediğim için şu anlık ayaklarım için bir sıkıntı yoktu.
"Fermuarımı açamadım." dedi Desiree tersçe abime. Sırıtarak Zeke'ye döndüm.

"Fermuarını açamamıştı." dedim tekrarlayarak sanki Zeke gerizekalıymış gibi.

Zeke gözlerini devirdi.

"Anne! Eren ve Desiree girişi su bastırmışlar bir de öpüşmeye çalışıyorlardı!"

"Piç herif!" diye bağırıp ıslak botumun tekini ona fırlattım. Son anda sırtını döndüğü için sudan rengi değişmiş kar botum abimin sırtına çarpıp yere düştü.

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin