➥almost love

140 21 81
                                    

Desiree Brooks

"Saçını topla Brooks!" diye bağırdı Caden. Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Bana doğru yürüyüp dibimde durdu, ısınma yaparken bazı hareketleri kafasına göre değiştirmişti ve bize resmen canlı işkence yapıyordu.

Evet, yine koç Yelena yoktu. Biz de bu küçük piçe kalmıştık.

"Saçım zaten toplu." dedim dişlerimi sıkarak sertçe. Caden bir anda eliyle boynumdaki saç tutamımı ittirdi.
"Bir şey mi saklıyorsun yoksa?" diye sordu, onun elini hızla ittirip tükürürcesine konuştum.

"Sakın bana dokunayım deme."

Caden kıkırdadı, bu gün gözleri ayrı bir yaramazlıkla parıldıyordu. Reiner'ın geçen gün boynuma bıraktığı izi, taşındığımız için karmaşadan kapatmayı unutmuştum. Daha doğrusu makyaj malzemelerim neredeydi bulmaya çok üşenmiştim.

Bu yüzden görünmesin diye saçımı özellikle bol bağlamıştım fakat gıcık birinin varlığını da tamamen unutmuştum.

Beni rahat bırakmayacağı kesindi. Olduğumuz yerde adım alırken Caden bana daha da yaklaştı. Fazla yakınlıktan gerilip kaskatı kesildiğim halde hareketlerimi yapmaya devam ettim. "Yoksa Reiner'ın dokunması daha mı hoşuna gider? Ya da Eren'in?"

Yüzümü hızla ona döndüm. "Seni küçük orospu çocuğu!"

Onu omuzlarından ittirip kendimden uzaklaştırdığımda yalpalayıp birkaç adım geri savruldu.

Isınmaya devam eden takım arkadaşlarım bana baktılar. Sasha endişeli bakışlarla yanımıza geldi, "Neler oluyor?"

Gözlerimi Caden'dan ayırmadan cevapladım ve umursamıyormuş gibi omuz silktim.
"Hiç, siz ısınmaya devam edin."

O sırada spor salonunun kapısından tiz bir ses yükseldi. Antrenör Yelena düdüğünü bırakıp bağırdı. "Brooks, Caden! Odama!"

Takımdaki kızlar bana ve Caden'a bakmaya devam ederken sinirlerim daha çok tepeme çıkmaya başlamıştı. Küçük sikik bir lise öğrencisi bana ne yapabilirdi ki?

Caden'la yan yana Yelena'nın odasına yürüdük. İçimden yanımdaki erkek varlığına küfür ederken Caden hiçbir şey olmamış gibi sırıtmaya devam ediyordu. Koçun odasına girdiğimizde Yelena matarasından bir yudum alırken oturmamızı işaret etti.

Oturduğumuzda gerilerek gözümün önüne gelen saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdım, gergince ayağımı sallamaya başladığımda çok dikkat çekmeye başladığımı fark ettim. Bu yüzden elimi dizime koyup sakinleşmeye çalıştım.

Ya Reiner ile soyunma odasında seviştiğimizi öğrendilerse? Tüm spor hayatım ve üniversite hayatım biterdi, özellikle spor salonunda böyle bir şey yaptığımız için Reiner'ın da geçmiş ve gelecek kariyeri biterdi. Alt dudağımı ısırdığımda Yelena önündeki masaüstü bilgisayarının ekranını aniden bana çevirdi.

Neredeyse kalp krizi geçiriyordum.

"Seni ulusallara taşıyoruz tatlım." diyerek gülümsedi Yelena. Hiçbir şey anlamadığım için kaşlarımı çatıp ekrana baktım.

"Ne?"

Ulusal maça çıkacak takımın haberi vardı, maç yaz tatilinden sonra yapılacaktı ama okul dışında yapılan bir köpüklü partide takımdan ve yedeklerden birkaç öğrencinin çeşitli uzuvlarını kırdığı söyleniyordu. Çoğunlukla geç iyileşecek olan kollarını ve bacaklarını.

Haberi okumayı bitirdiğimde Yelena'nın yüzüne baktım. Dalga geçer bir hali yoktu ama Caden gibi sırıtıyordu ve bu gün sırıtan insanların yüzüne bir tane geçirmek istiyordum.

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin