➥enough for you

150 12 85
                                    

yorum sınırı: 80
iyi okumalarr🫶

Desiree Brooks

"Dönmeyi bırakıp sakinleşir misin bebeğim?"

"Hayır."

Eren oturduğu yerde arkasına yaslanıp beni izlemeye devam etti. Seçmeler yarındı ve ben gerginlikten yerimde duramıyordum.

"Bir şey olmayacak Desiree, seçileceksin."

"Seçilmek istiyor muyum onu bilmiyorum."

Eren nefesini verdi, "Bir saniyeliğine gel yanıma."

Tırnaklarımı ağzımdan çıkarıp Eren'in sözünü dinledim. Koltukta yanına oturup dizlerimi kendime çektim ve histerik bir biçimde hafifçe sallandım. "Voleybolu sadece hobi olarak mı yapıyorsun?"

Eren'in sorduğu soruyla ona döndüm. Üzerinde MARVEL yazan siyah bir tişört vardı, altında da gri dizlerine kadar gelen bol bir şort. "Ben, bilmiyorum."

"Biliyorsun aşkım."

Eren uzanıp kollarımı sıkıca sardığım bacaklarımdan ayırdı. Ellerimi kendi ellerinin içine alıp yavaşça sıktı.

"Voleybol oynamayı seviyorum."

"Biliyorum, ayrıca müthiş de oynuyorsun. Yelena'nın favorisisin."

Kendi kendime güldüm, "Evet öyleyim."

"Yelena kolay kolay kimseye favorim demez."

Gözlerimi devirir gibi yaptım, "Favoriyi bırak, sevdiği insanların sayısı parmaklarımı geçmez."

"Sanırım papatya çayına ihtiyacı var." diye mırıldandı Eren. Aklına sanki ona kızdığı bir an gelmiş gibi gözü dalmıştı.

"Peki voleybolda kendini gelecekte nasıl görüyorsun?"

Alt dudağımı ısırdım. Geleceği göremiyordum. Çok belirsizdi ve ben belirsizlikleri sevmiyordum. Müthiş oynuyor olabilirdim ama bu bir yıl sonra da müthiş oynayabileceğim anlamına gelmiyordu. Eğer bir robot olsaydım ve ölümsüzlüğüme dair elime bir kanıt verselerdi, voleybola o zaman devam ederdim.

"Göremiyorum." diye fısıldadım, kendimin bile duyamayacağı bir şekilde. Eren koltukta beni kendisine doğru çekerken ona izin verdim. Bu uzun zamandır içimde tuttuğum bir şeymiş gibi gelmişti.

Bir şeyde bir kere iyi olduğunuzda insanlar sizden her zaman daha fazlasını istiyordu. İşin mükemmeliyetinden çok, insanların beklentileri daha fazla yoruyordu. İnsanların istekleri vardı, bunu bir yere kadar devam ettirip yapabilirdim ama günün sonunda benim isteklerim ne olacaktı?

"Voleybolu gerçekten seviyorum." diye mırıldandım Eren beni göğsüne çekmeden önce. "Biliyorum güzelim,"

"Ama bazen sevmek yetmiyor."

Eren'in kalp atışlarını dinlerken gözlerimi kapattım. "Eğer devam edersem ve bunu gelecekteki kariyerim olarak seçersem, kendimi ince bir ipin üzerinde yürüyen lanet olası bir cambaz gibi hissederim." dedim.

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin