➥reckless

141 19 89
                                    

Desiree Brooks

Sonraki birkaç gün bulanıktı. Evden işe, işten antrenmana, oradan da eve geçiyordum. Eve girip çıktığım zamanlarda genellikle birkaç bardak içmiş oluyordum bu sayede Eren'den uzak durmayı başarabilmiştim.

Haftasonuydu, Eren'le apartmanın ortasında birbirimize bağırmamızının üstünden neredeyse bir hafta geçmişti.

İlk tatil günümün akşamından kalmaydım.

Uyku sersemi bir halde yatakta uzanıp tavanı izlerken bir kol çıplak sırtıma uzandı. Kolla irkildim, dün gece sanırım eve birini atmıştım.

Uyuma taklidi yapıp gözlerimi kapattığımda kalbim deli gibi çarpmaya başlamıştı. Yatağımdaki adamı tanımıyordum, daha önce böyle bir şey de yapmamıştım.

Aniden kapımdan yükselen gürültülü sesle yerimden sıçradım. "Desiree!" Eren'in yumruğunu tekrar kapıya çarpmasını dinledim.

Kalbim boğazımda atıyordu. Örtüyü kafama kadar çekerken yanımdaki adam homurdandı, "Çok gürültülüsün."

Eren odamın kapısını yedek anahtarla bir hışımla açarken utançtan yerin dibine girmek üzereydim.

"Kalkıp siktir git," dedi Eren başımı ağrıtacak şekilde yüksek sesle. "Şimdi!"
Eren adama bağırdığında yanımda yatan kişi doğrulup homurdanırken kıyafetlerini giyip tek kelime etmeden odamdan çıktı.

Ben örtünün altında saklanırken bir plastik sesi duydum. Örtüyü yüzümden çekip aradan Eren'e baktım.

"Ne yapıyorsun?"
Sesim çok kısık ve çatlak çıkmıştı. Bana cevap vermedi. Bunun yerine yerdeki içki şişelerini ve çöplerimi toplamaya ve elindeki siyah çöp torbasına doldurmaya başladı.

Birkaç gündür tam anlamıyla odama bakma fırsatı bulmuştum. Giyilip çıkartılmış ve bir kenara fırlatılmış kıyafetlerim dolabımın etrafındaydı. İçtiğim ve çöpe dahi atma gereksiniminde bulunmadığım içki şişelerim de yatağın etrafında yerdelerdi. Dün geceden olması gereken ve kullanılmamış birkaç kondom paketi de sanki pastanın süsü gibi yere serpiştirilmişti.

"Dur." dedim. Utançtan gözlerim yaşarmıştı. "Bunu yapmana gerek yok."

"Gidip duş al. Giyin, sonra çıkacağız."

"Nereye?"

"Dışarı." Sırtını dönerek çöpleri toplamaya devam etti. Örtümü çıplak vücuduma sararak banyoya ilerledim ve suyu açtım. Aynadan kendime bakmaya korkuyordum. Ne zaman bu hale gelmiştim?

Cassie gitmiş miydi? Eren neden aniden odama dalıp tanımadığım adamı odamdan kovmuştu? Ben ona böyle bir şey yapsam çok net bir şekilde kavga ederdik.

Hızlı bir duş aldıktan sonra odama geri gittim. Vücuduma sardığım havluyu yere bırakıp Eren'in yatağımın üstüne bıraktığı kıyafetleri alıp giydim.

Salona gittiğimde Eren koltukta oturuyordu. Bakışları altında ezildiğimi hissettim. "Otur." dedi karşısındaki tekli koltuğu işaret ederek. Yavaşça koltuğa adımlayıp oturdum.

"Üniversiteye başladığımız ilk yılı hatırlıyor musun?" diye sordu. Başımı belli belirsiz salladım, konunun nereye varacağını şimdiden merak ediyordum.
"Birinci sınıfların pijama partisine katılmıştık. Beni sabah yerde baygın bulmuştun."

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin