➥i've been in love

164 14 88
                                    

yorum sınırı: 65

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yorum sınırı: 65

iyi okumalarr🧿

Desiree Brooks

"Brooks! Devam et!"

Kafamı kaldırıp koçun bana bağırmasını izledim. Düdüğünü dudaklarına götürüp yeniden öttürürken, sesten dolayı yüzümü buruşturdum.

Evet, Yelena dediğini yapmıştı ve antrenmanlarımı sıklaştırmıştı. Aynı anda tüm takımla birlikte sıklaştırdığı için sanırım artık kızlar benden nefret ediyordu.

"Uff, yapıyorum işte." diye söylendim elimle karnımın altını tutarak."Yoruldun mu?" diye bağırdı sahanın ucundan. Kafamı hafifçe salladım, diğer kızlar maç pozisyonunda hareketlenirken yavaşça kendi yerime geçtim.

"Yorulduysanız maç boyunca kimseye su yok."

"Yaa!"

"Yaa Koç!"

Yelena düdüğünü sertçe öttürdü, sesten dolayı yeniden yüzümü buruşturdum. "Antrenmanlarınızı izlemeye kimse gelmeyecek bundan sonra, tribünlerde suluklarınızdan başka kimseyi görmek istemiyorum."

Kızlar kendi aralarında itiraz edip sessizce isyan ederken içimde bir şeylerin kıpırdandığını hissettim, nedense bu açıklamanın bana özel yapıldığını hissettmiştim. Yelena yeniden düdüğünü çaldı.

Antrenman maçına, üstüme alınmış ve sessiz bir şekilde devam ettim.

Saatimiz sona erdiğinde Eren beni almak için salonun kapısından içeri girdi. O sırada Yelena elinde düdüğü ve spor salonunun anahtarlarını sallıyordu, alt dudağımı ısırıp birbirleriyle karşılaşmamaları için bir mucize yaşanmasını bekledim ama olmadı.

Yelena Eren'i durdurup ona bir şeyler söyledi. Eren yüz ifadesini hiç bozmayarak sabit bir halde ona cevap verdi ve kafasını salladı. Bir şekilde anlaşmışlardı.

Yelena salondan çıkarken omzunun üstünden bana bir bakış atarak ayrılırken, ben su içmek için tribünlere yönelirken Eren de suyumun olduğu yere doğru adımladı.

"Sana ne dedi?" diye sordum merakla ve nefes nefese. Eren su şişemi bana uzatırken omzunu silkti. "Antrenmanlara izleyici girmesi yasakmış."

Şişemin kapağını açarken gözlerimi ondan kaçırdım, dün gece beni sevdiğini söylememiş gibi sabah rutinimiz aynıydı.

Bana kahvaltı hazırlamıştı, ben derse yetişmek için kahvaltıyı yarım yamalak yemiştim ve bunun yüzünden kendisinden çok az yediğim ve düzgün beslenmediğimle ilgili bir serenat dinlemiştim.

Yani bir şey dışında her şey normaldi ve olması gerektiği gibiydi.

Çocukluğumun her anını, her alanını kapladığı için ona bağımlıydım. Onu bu zamana dek düşmanca, arkadaşça, aile içinde bir abim gibi, bazen de hiç dile getirmediğim şekillerde sevmiştim. Ama en azından onu sevdiğimden emindim.

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin