➥opposite

210 15 106
                                    

Desiree Brooks

Eren'in yanımda konuşmasıyla ne dediğini anlayabilmek için yatakta dönüp yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım.

Annesi hakkında bir şeyler diyordu ama zihnim hala bulanıktı bu yüzden hiçbir şey anlamadım. Dirseklerimin üzerinde doğrulup kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Ne anlatıyorsun lan sen?"

"Delirdim herhalde, kendi kendime konuşuyorum işte."

Yüzümü biraz daha buruşturduğumda kasıklarıma bıçak saplanmış gibi bir ağrı girdi ve iki büklüm olup inledim. "Ah."

Eren örtülerin içinde doğrulmaya çalıştı, "İyi misin?"

"Hayır, ağrıyor."

"Gel güzelim."

Yatakta ben ikiye katlanmış karnıma sarılmışken Eren beni kucağına doğru çekti. Karnım ağrımaya devam ederken Eren uzanıp kasıklarıma yavaşça masaj yapmaya çalıştı.

"Eğer her gece böyle devam edersek ben üç gün sonra ölürüm." diye mırıldandım.

Yutkunduğumda boğazımın arkasındaki o nokta tatlı tatlı sızladığında zihnime dolan şeylerle çaktırmadan sırıttım.

"Ölmezsin." diye mırıldandı Eren saçlarımı boynumda bir araya getirip toplarken.

"Bunu da deneyelim istersen." diye dalga geçtim, Eren başımın üstünden bana baktı. "Ya siktir git, bir de ciddi olup olmadığıma bakıyorsun. Orospu çocuğu."

"Ben de seni seviyorum Desiree, ben de seni."

Dedikleriyle karnımın altında bir şeyler hareketlenirken yutkundum ve cevap vermedim. Eren benim cevap vermediğimi fark ettiğinde içini çekip masaj yapmaya devam etti.

Yerimde doğrulunca bir şeylerin ters gittiğini biliyordum. Örtüye uzanıp kaldırdım ve bacaklarımın arasına baktım. "Eren dur." diyerek uyardım onu.

Eren bu sefer örtüyü tamamen kaldırdı. "Ya dursana!" diye bağırdım örtüyü geri üstüme çekmeye çalışırken.

"Ne?" diyerek güldü Eren. "Dur işte." dedim sesimi kısarak.

"İyi misin? Ağrın falan mı va-"

Kendi sözünü kendisi kesti. "Regl olmuşsun."

"Karnımın ağrıma sebebi bu muydu?" diye sordum kendi kendime. Eren omzunu silkti. "Ilık duşa girmek ister misin güzelim? İstersen kahvaltı da hazırlayabilirim, ne istersen."

"Uyumak."

"İş yerinden izin almamı ister misin?"

Kafamı iki yana salladım. "Daha fazla gitmemezlik yapamam, kovulursam tüm geleceğimin içine sıçarım."

"Ilık duş alıp öyle git. Ben de kahvaltı hazırlayayım."

"Artık bana da yeni yatak almamız gerek."

"Birkaç damla kandan hiçbir şey olmaz bebeğim, gel buraya."

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin