➥20 something

225 19 107
                                    

tw: smut

Eren Jaeger

Desiree, Wallmart'a yanakları kızarık bir halde girerken elimi onun belinden çekmedim.

"Karım mı?" diye mırıldandı Desiree ördüğüm saçını kulağının arkasına sıkıştırmaya çalışırken. Belindeki elimi sıkıp onu biraz daha kendime yaklaştırdım.
"He evet."

"Biz arkadaşız." dedi ve benden ayrıldı. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda sırıttı, "Tamam şaka, arkadaştan biraz daha fazlasıyız."

"Akşam sana gösteririm, biraz fazla arkadaşlığı."
diye fısıldadım kulağına. Beni yeniden ittirdiğinde tuvalet kağıtlarıyla oluşturulan bir kuleye çarptım, Desiree beni tutmaya çalıştı ama neyse ki sadece iki üç paket devrilmişti.

"Hadi Oscar'a tasma alalım da o da bizimle gezsin." dedi zıplayarak. Evcil hayvanlar için malzemelerin bulunduğu kısma geldiğimizde Desiree ilerleyip tasma bakmaya başladı, ben de yanına gidip onunla birlikte güzel bir desen aramaya başladım.

"Oha bak Marvel yazılı var." dedi Desiree beyaz bir uzun tasmayı bana gösterirken. "Zaten Thor'umu kemirmeye çalıştı, artık o da Marvel fanı." dedim gülümserken. Desiree kıs kıs gülüp elindeki tasmayla kasaya yürümeye başladı, ben de peşinden ilerleyip tasmanın parasını ödedim.

Güvenliğin yanına gittiğimizde adam oturmuş Oscar'la konuşuyordu. "Oscar bak sana ne aldık!" diye şakıdı Desiree yanımda.

Sırıtarak Desiree'nin tasmayı Oscar'a takmasını izledim. Oscar heyecanla kuyruğunu sallayıp Desiree'nin etrafından dolaşmaya ya da daha doğrusu tasmayı ona dolamaya başladığında Desiree eğildiği yerde kalçasının üstüne düştü.

Acıyla yüzünü buruşturup bana baktığında onu belinden tutup kaldırdım, güvenlik bize garip garip baktığında çaktırmadan Desiree'nin kalçasını okşadım.

"Şimdi içeri geçebilirsiniz." dedi adam ve nazikçe gülümsedi. Kafamızı sallayıp Oscar ile birlikte yeniden içeri girdik. Bir alışveriş arabası alıp Oscar'ın tasmasını ona bağladık, Desiree de arabayı sürmeye başladı.

"Canın acıyor mu güzelim?" diye sordum. Desiree bana cevap vermeyerek mısır gevreklerinin olduğu reyona ilerledi.

"Cevap vermediğine göre evet."

"Ağrı kesiciler iyi geldi biraz." diye mırıldandı arabaya mısır gevreği paketi koyarken. Raflar arasında dolanıp Oscar'a tatlı gri benekleri olan bir yatak seçtik. "Bundan sonra burada uyuyacaksın." diye uyardım onu.

Resmen yatağıma işemişti, bir daha orada yatacağımdan emin değildim bu yüzden babamın bu ay gönderdiği parayla yeni bir yatak alacaktım.

Oscar'a kendi mamasından hariç iki kilo daha mama aldık, Desiree tüylerini taramak için bir tarakla bir de köpek şampuanı aldı.

Kasanın yanına yaklaştığımızda raftaki parlak kutuya uzandım. Desiree kafasını çevirip ne aldığıma baktı, "Ne alıyor-"

Prezervatif kutusunu da arabaya attığımda sırıtarak Desiree'nin dudağının kenarına bir öpücük bıraktım. Desiree gözlerini devirdi ama dudağı seğirdiğinde sırıtmasına engel olamamıştı.

Marketten çıkıp arabaya poşetleri yerleştirirken Desiree biraz fazla sessizdi, yüzümü ona dönüp daldığı yere baktım. Elimi dizine uzatıp yavaşça dokunurken ona seslendim. "Desiree?"

Daldığı yerden bana dönüp hafifçe irkildi, "Hm?"

Oscar arka koltukta kendi kuyruğunu yakalamaya çalışırken havlıyordu. "Oscar iki dakika sessiz olur musun?" diye sordum sabırla.

we bark at the park, e. jaegerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin