Desiree Brooks
Ben salağın tekiydim.
İşe gidip eve geldikten sonra üzerimi değiştirip odamda yapacak bir şeyler aradım ama bulamadım. Karnım guruldadığında yerimde huzursuzca kıpırdandım.
Dün gece Eren bana hayatımın en iyi oral seksini vermişti. Yutkunup anıların zihnime dolmasını engellemeye çalıştım.
Ellerimle yüzümü kapatıp içimi çektim ve yataktan kalkıp odamın kapısını açtım. Eren koltukta uzanıyordu, ne yapıyordu bilmiyordum ama o tarafa bakmadan mutfağa geçtim.
Tezgahın üstü ve ocak boştu, buzdolabının kapağını açıp yiyecek bir şeyler var mı diye göz attım ama sanırım yoktu ya da ne aradığımı daha ben bile bilmiyordum.
Buzdolabını kapatınca yan gözle Eren'e baktım. Koltukta uzanmış çizgiromanlardan birini okuyordu. Yutkunup buzdolabını geri açtım ve şişedeki sütü çıkardım.
Kapağı geri kapatırken Eren'in çizgiromanın kapağını kapattığını duydum. Tezgahın üstünden dolaptaki kısır gevreği kutusuna uzanıp aldım ve paketi açıp bir kaseye doldurdum. Üstüne sütü doldururken Eren'in mutfağa girdiğini duydum.
"Yemek sipariş ettim." dediğinde elimde kaseyle ona döndüm. Saçlarını topuz yapmıştı bu yüzden tüm yüzü ortadaydı, sadece birkaç parça perçemi gözünün önüne düşüyordu.
"Ben gevrek yemek istiyorum." dedim omzumu silkerek. Eren ısrar etmedi ve gözlerini kaçırıp nefesini verip salona geri döndü.
Kıçımı tezgaha yaslayıp gevreğimi kaşıklarken Eren'in sehpanın üzerindeki astım spreyini alıp nefes almasını izledim. Sonra aynı pozisyonda oturdu ve yeniden çizgiromanı eline alıp okumaya başladı.
Galaksinin Koruyucuları'nın 3. cildini okuyordu, bunu neredeyse diğer Marvel çizgiromanları gibi bir milyon kez okumuştuk.
Mısır gevreğimi ayakta tezgaha yaslanarak yedim, bitirdiğimde kaseyle kaşığımı lavabonun içine bıraktım. Bu süre zarfı içinde Eren'e rahatsızlık verecek derecede dik bakışlar atmıştım ama o benim bakışlarımla ilgilenmiyor gibiydi.
Ona sebepsizce kızgındım, rüyalarım vücudumu ele geçiriyor olabilirdi. Ve lanet olası kediler gibi Eren'e ve koltuğa sürtündüğümü hatırlamıyordum, ama bu Eren'in uyku sarhoşuyken beni yalaması hakkında onu haklı yapabilir miydi?
Sonuçta hala en yakın arkadaşlardık.
Elimi saçlarımın arasından geçirip lavaboyu izlerken düşüncelere daldım. İçimi çekip burnumdan nefesimi verdim.
Sonunda mutfaktan çıkıp odama geri gittim, yedek voleybol şortumu bacaklarımdan geçirirken diğerinin neden kirliler sepetinde olduğunu hatırladım ve boynum yanmaya başladı.
Spor çantamı omzuma takıp odamdan çıktım, Eren bana döndü ama o bana bir şey demeden ben konuştum. "Antrenmana gidiyorum."
Eren gözlerini kapatıp koltukta sertçe arkasına yaslanırken nefesini verdi. Ben de ondan resmen kaçarak evden çıktım. Son anda sanki, "Arabayı al." dediğini duyar gibi olmuştum ama kapıyı ardımdan kapatmıştım bile.
Özellikle kendimi yoran bir antrenman seçip küçüklerin kondisyonuna katıldım ve kistim ağrı yapana, terden sırılsıklam kalana dek kondisyon çalıştım.
Üç saatin sonunda kaslarım resmen çığlık çığlığa bağırırken kendimi tribünlere attım.
Elimi alnıma yaslayıp gözlerimi kapatıp nefeslenirken önüme bir gölge düştü. Gözlerimi açıp yan tarafıma bakınca Eren'in bana su şişemi uzattığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we bark at the park, e. jaeger
Fanfic•Best friends, lovers, loners. •Eren bir ilişkiyi dört aydan daha fazla sürdüremeyeceğine inanırken, Desiree spor kariyerine odaklanmış mükemmel erkeğin onu bulmasını bekliyordu. •Bazıları onları arkadaştan öte görmezken, diğerleri ikisinin birlikt...