Bölüm 28 - Mutlu Aile Tablosu

461 29 183
                                    

Herkese selam <3

Uzun ve tatlış bir bölümle geldim, umarım beğenirsiniz 😁

Keyifli okumalar 🌸















"O test sonuçlarından sonra emin oldum yani. Veysel'e söylemek istedim aslında ama... Bir türlü cesaret edemedim." diye mırıldandı Kenan.

Döndü elini onun bacağına koyup sıkarak gülümsedi.

"Olsun oğlum, olsun... Sen geldin, bizi buldun ya; başka bir şey istemiyom ben."

Kenan da gülümsedi, dönüp diğer yanında oturan Veysel'e bir bakış attı. Başı eğik, gözleri elindeki çay bardağında olan Veysel; konuşmanın başından beri oldukça sessizdi. Kenan hikaye anlatırken de bir-iki baş sallama dışında pek tepki vermemişti.

'Kalbini kıracak bir şey mi yaptım acaba?' diye düşünmeden edemedi Kenan. Aslında hiçbir şey yaptığını hatırlamıyordu, ama yine de Veysel'in kendini geri çektiğini gördükçe içinde beliren üzüntüye engel olamıyordu.

Halbuki Veysel'in sessizliğinin tek nedeni; anne ve babasının Kenan'a, abisine, gösterdiği o sıcak tavırlardı. Eğer konuşmaya dahil olursa, konu istemeden farklı yerlere çekilirdi. Kenan'ın ailesine kavuştuğu ilk akşamın gergin geçmesini istemiyordu.

Susmak iyiydi. Düşünceleri açığa çıkıp istemeden Kenan'ı inciteceğine; içinde kendine dert olması daha iyiydi.

"Artık bizimlesin değil mi oğlum? Bir yere gitmek yok." Muammer konuştuğunda, yine gülümsedi Kenan.

"Evet... Buradayım artık. Hiç gitmeyeceğim."

"Gitmeyecen tabii! Hele bir dene, anne sopası neymiş görürsün!" dedi Döndü gülerek.

Kenan da hafifçe güldü, ama artık yorgunluktan bitkin düşmüş durumdaydı. Biraz daha ayakta kalırsa konuşurken uyuma ihtimali bile vardı.

"Ben, şey... Biraz yorgunum da, dinlensem sizin için sorun olur mu?" dedi çekingen bir sesle. Döndü hızla başını salladı.

"Yok oğlum ne sorunu? Hem geç oldu, yatın artık. Bak sana Veysel'lerin yanındaki odayı hazırlayayım ben, boş orası." Kenan rahatsızca kıpırdandı yerinde.

"Ben salonda yatardım bu akşamlık, zahmet etmese-"

"Aaa, duymayacağım bir daha öyle bir laf." diye kızdı Döndü. "Sen bu evin oğlusun artık, ne zahmeti?" Sesi yumuşamıştı hemen. Kenan yorgunlukla tebessüm etti.

"Evet, Veysel'le beraber ben de bu evin oğluyum artık galiba." dedi, kardeşine göz kırparak.

Veysel ona bir bakış attı ve sırıtmasını gizlemek için başını öne eğdi.

"Bizdeki erkek nüfusu çoğaldı baba. Hüseyin amcama hava atarsın artık." dedi hafiften alaylı sesiyle. Kenan merakla Veysel'e döndü.

"O kim?"

"Benim ağlakçı gardaşım olur kendileri." dedi Muammer memnuniyetsiz bir sesle. "Neyse, onun oğlu anca belediyede milletle iletişime falan geçsin. Benim aslan gibi iki doktor oğlum var."

Sesindeki gururu iki kardeş de fark etmişti. Kenan cevap vermeyip gülümsemekle yetindi, Veysel ise derin bir nefes verdi.

Babası sadece diğer doktor evladına kavuşmanın sevincindeydi. Yoksa Veysel kendi adını aslan, doktor, oğlum kelimeleriyle yan yana geçirmeyeceğini gayet iyi biliyordu.

"Hee, bak hazır o konu açılmışken," dedi Döndü hevesle. "Yarın akşama bütün aileyi çaya çağırıyom haberiniz olsun."

"Ne?" dedi Kenan şaşkınlıkla. "Bütün aile derken?"

Kaybedilmiş Bir Oyun • VeyKen (Gönül Dağı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin