25

12.7K 72 0
                                    

"Hanginiz yanlışlıkla kıçıyla bana mesaj attı doğruyu söyleyin. " Kurduğum cümleye ikiside gülerken ben telefonu cebimden çıkarmıştım. Gördüğüm mesajla yüzümde ki tebessüm anında solmuştu.

0536 *** ** **
Savaş mı istiyorsun Alin Çağlar? O zaman hamle sırası bende oluyor galiba. Önümüz de ki 3 saat içerisinde kızları bana getirmezsen yapacağım hamle asla senin hoşuna gitmeyecektir.

Cevdet Soylu

Gerçekten ikisinden birisinin kıçıyla bana yanlışlıkla mesaj atmasını yeğlerdim. Hayatımın intikamından vazgeçmişken yeni bir intikam mesajı gelmesine güleyim mi , ağlayayım mı bilemedim.

"Kimden mesaj? Sanki çok sevdiğin bir markanın indirim günü mesajı gelmişte senin paran yokmuş gibi bakıyorsun telefona." Algın'ın yaptığı benzetmeye her şeye rağmen gülmüştüm. "Keşke tek sorun indirim ve parasızlık ikilisi olsa. Sorun şu beyler Cevdet Soyludan mesaj geldi. Düşündüğümden hızlı harekete geçti."

Mesajı kendilerinin okuması için telefonumu uzattım. Arda alıp Algınla kendi arasına ortalayıp ikisinin de ekranı rahat bir şekilde görmesini sağladı. "Siktirsin gitsin , çocukları verecekmişiz! Başka bir emri var mı acaba sorsana?"

Az önce güldüğümüz ortam geri gerilmişti. Tekrardan mesaj paneline dönüp cevap verdim.

Alin Çağlar
Üç saat beklemene gerek yok , savaşını başlatabilirsin. Hamleni bekliyor olacağım.

Alin Çağlar

"Ne yazdın?" Algından gelen soru ile ona döndüm. "Kısaca kızları vermeyeceğimizi anlayacağı bir mesaj attım. Borayı arar mısın gelmesi lazım. Bizim bir planımız vardı zaten. Onu konuşalım hızlıca harekete geçelim." Algın hızlıca kafasını sallayıp telefonuna uzandı ve Borayı aradı.

Rahat konuşmak için olsa gerek odadan çıkmıştı. "Şimdi bir de Cevdet Soyluyla uğraşacağız. Nasıl ama bir intikamdan vazgeçtiğim günün akşamına yeni bir intikam ateşinin ortasında bulmam kendimi." Olumsuz bir şekilde başını sallamakla yetindi. Ciddi konular hakkında alayla konuşuyor oluşumdan rahatsız olduğunu görebiliyordum.

Hayatımın en ciddi konusundan bile vazgeçmiş birisi olarak söylüyorum bundan sonra sinirlensem bile her şeyi alaya vururdum.

Algın odaya geldiğinde tekrardan Arda'nın yanına oturdu. "Bora birazdan burada olur. Plan ne bana üstten bir bilgi verme şansınız var mı?"

Mete ve Eliz'i dahil etmek istemiyordum. Aldığım karar ne kadar doğru bilmiyorum ama onlarla iş birliği yapmak içimden gelmiyordu.

"Birinci bu muhabbet dördümüz arasında kalacak. Eliz , Mete ve annem bilmeyecek." Şaşırsa da sorgulamadı. "Bir diğer kısma gelecek olursak çok uzun bir plan değil zaten yalnızca biraz riskli." Cümlenin sonuna doğru gözlerim istemsizce Ardaya döndü. Umursamadığını gösterecek şekilde omuzlarını silkti.

"Tamam , riskli kısmı ben üstlenirim sorun değil." Verdiği cevap Arda'nın yüzünde samimi bir gülümsemeye sebep olmuştu. "Maalesef ki bu riskli kısmı yalnızca Arda üstlenebiliyor. Bora gelsin detaylıca konuşalım olur mu?" Başını salladığın da konuyu şimdilik kapatmıştık.

🔗

Bora da geldiğinde mutfaktaki masaya oturup , Algın'ın demlediği çayı yudumlamaya başlamıştık. "Eliz ve Mete ne zaman gelecek?" Bora'nın sorusuna Algın benim yerime cevap vermişti. "Gelmeyecekler . Cevdet Soylu meselesi bizim aramızda kalacak." Bora soran bakışlarla bana döndüğünde bir açıklama yapmam gerektiğini anlayabiliyordum.

MünzeviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin