Kaldırdığında bileğinde gördüğüm simge şok dalgası tüm vücuduma yayıldı. "Bekle!" Hızlıca adama yaklaşıp bileğinde ki dövmeye baktım. Minik bir aslan dövmesi vardı. "Alin oyalama gitsinler bakarız sonra" onaylayan mırıltılar çıkardıktan sonra hızlıca Meteye döndüğümde olayı anlamaya çalışıyordu.
"Görkem ÖZER'İN adamları."
Mete kurduğum cümle ile bir kaç kez gözlerini kırpıştırdı "Emin misin?" Başımı hızlıca salladım. "Sen bu adamı nerden tanıyorsun?" Algın'ın sorduğu soruyla başım ona döndü , asıl bu soruyu ona benim sormam gerekiyordu. "Sen nereden tanıyorsun?" Mete soruya soruyla karşılık vermişti ama iki tarafta çok iyi biliyordu cevap alamayacağını.
Bahçeye annem ve Eliz çıktığında Meteyi gerimde bırakıp onlara ilerledim. "Ne yaptınız?" Annem beni kendine çekip sıkıca sarıldı. "Kimin adamı olduğunu gördün mü ? Bileklerinde dövme vardı. Yanına gelmeden önce iki dakika Mete'nin yanına uğramıştım o arada gördüm." Fısıldayarak konuşuyordu. Biraz geri çekilip kafamı hızlıca salladım. "Gördüm, özel mahzene götürecekler." Kafamda bir sürü soru işareti oluşmuştu. Cevap aramaya nerden başlayacağım hakkında tek bir fikrim bile yoktu. "Ne yapacaksın?" Eliz hissetmiş gibi bu soruyu yöneltmişti bana. "Bilmiyorum bebeğim , bakacağız yarın bir olsun bakacağız."
Mete ve Algın yanımıza geldiklerinde , Algın hepimize şüphe ile bakıyordu , bu bakışı biliyordum bir kaç saat öncesinde bende kendisine tam olarak böyle bakıyordum. O şu an emin değildi ama ben artık babamın yancısı olmadığına emindim. İçimde ki ses beni yanıltmazdı kolay kolay. "Adamları siz vurmuşsunuz Mete söyledi az önce teşekkür ederiz , sana da silah doğrulttum bilmeden kusuruma bakma." O silah bize kaç kere doğruldu bir bilsen. "Tetiğe basmadığın sürece sorun değil , ben olsam bende doğrulturdum o kargaşanın içinde. "
"Artık evimize gidelim, bir gecemiz de sessiz ve sakin geçsin artık" diye homurdandı Eliz. Genel konuştuğu için Algın üstüne alınmamıştı. "İyi geceler , bence sizde bu gece evde kalmayın. Hırsını alamazsa duracak bir adam değil kendisi." Cümlem bittiğinde Eliz'in omzuna kolumu atıp dış kapıya doğru yürüdüm.
"Algın annenleri de al bize geçelim , neden diye sorma ama şu an en güvenilir ev inan bizim evimiz. Rahat edemem diyorsan silahını da al." Annem söyledikleri ile gözlerim yerinden çıkacak gibiydi. "Bu kadın ne yapmaya çalışıyor , tanımıyoruz bile" fısıldayarak söylemiştim bu duruma Eliz de şaşırmıştı . Algın tamam diyecek gibi durmuyordu . Kapıdan Aden'in sesi geldi kendisi görünürde yoktu muhtemelen oradan dinliyordu. "Abi gidelim mi ? Kendimizi güvende hissetmiyoruz. Annemde bende." Sesi titrek geliyordu.
"Kızlar gidin yatakları hazırlayın ben misafirlerimizi alıp geliyorum. " Allah'ım bu gece sabaha sağ çıkalım. Tanımadığımız insanları yatılı misafir olarak davet etmekte ne demekti ya ?
Sinirle eve doğru ilerledim. Eliz sadece şaşkındı Ben ise hem şaşkın hem tedirgin hem de sinirliydim. Misafir odasına girip dolaptan temiz nevresimler çıkarıp yatağın üstüne açtım . Bu odada yalnızca iki kişilik bir yatak bulunuyordu. Eliz kapının kenarında durmuş benim sinirle iş yapmama gülmekle meşguldü sadece. Tek kişilik bir nevresim daha alıp yan odaya geçtim orayı da hazırladığımda Önden Mete arkasından Aden, annesi, Algın ve annem girmişti eve.
"Hoşgeldiniz tekrardan , burada iki kişik yatak var burada da tek kişilik yatak var nasıl uygun görüyorsanız ve nasıl rahat edecekseniz öyle yatın." Aden'in annesine doğru ilerleyip koluna girdim ve salona doğru yönlendirdim. Hala dizleri titriyordu muhtemelen bir tranvası vardı kendisinin. Koltuğa otuduğumuzda annem önümüze diz çöktü. "Nehir hanım İyi misiniz?" Annelerinin ismi Nehirdi. Çok naif bir isimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Münzevi
Ficção AdolescenteBaşkasının ihaneti ve günahı sizin omzunuza ne kadar yük olabilir? Benim omzuma ne kadar yük olduğunu belki sizlere anlatamam ama birisinin hatası bir hayata merhaba dedirtirken bir hayata elveda dedirtti. Münzevilerin kaderi bu muydu ? Kalabalığı...