Freak

26. Bölüm

"Kisaki ve Hanma yı öldürttüm."

"Ne yapayım Manjirou boynuna mı atlayayım? Hayatımı en başında bok eden sensin onlar sonradan katılıp bok ettiler sonradan katılan insanları öldürdün diye sevineyim mi? Senin gebermeni tercih ederdim."

Manjirou ısırdığı halkayı çekince Takemichi çığlık attı. Göğüs ucu kopacak gibi acımıştı.

Manjirou Takemichi nin deliğine iki parmağını attı ve cihazın olduğu yere baskı uyguladı. Takemichi acı ile yüzünü buruşturdu. Manjirou sırıttı. Cihaz etinin içine yavaş yavaş giriyordu.

Manjirou, Takemichi nin belini kavradı ve penisini Takemichi nin içine soktu. Takemichi suyun içine girmişti. Kafasını çıkarmak için çırpınmaya başladı. Boğulmak üzereydi. Manjirou da kafasını suyun altına daldırınca Takemichi kollarını Manjirou nun boynuna doladı. Manjirou doğruluğundan ikisinin de kafası sudan çıkmıştı.

"Ellerini boynumdan çekme."

Takemichi öksürmeye başladı. Takemichi nin öksürmesi azalınca Manjirou ya baktı.

Manjirou derin bir iç çekti ve Takemichi yi yaşlandığı duvardan elini havuzun suları gelmeyen kaldırım kısmına koydu.

"Kafanı elimin üzerine koy."

Takemichi korka korka denileni yaptı Manjirou tek eliyle Takemichi nin belini kavramış kendine bastırıyordu.

Takemichi kafasını geriye attığında Manjirou sivri yere kafasını sürtmemesi için parmaklarını Takemichi nin saçlarına geçirdi saçlarını çekmiyordu yada parmaklarını sıkmıyordu.
(Bunu okuyan siz: O kdr iyisinki saol😎)

Takemichi nin içinde gelgitleri yapmaya başladı. Bir yandan da Takemichi nin boynunu ısırıyordu.

Manjirou boşalacağını anladığında penisini Takemichi nin deliğinden çıkardı ve havuz a boşaldı.

Takemichi nin geri ye doğru attığı elinde olan kafasını kaldırdı ve Takemichi nin dudaklarını öpmeye başladı.

Takemichi nin gözlerinden akan yaşları baş parmağı ile sildi. Takemichi karşılık vermiyordu sadece ağlıyordu.

Manjirou, Takemichi nin al dudağını emmiş sonra ise dilini içeriye atıp Takemichi nin ağzının içini keşfetmişti.

Takemichi nin dudaklarından ayrıldığında ikisinin de ağzında birbirine bağlanmış olan bir salya vardı.

Manjirou bir elini Takemichi nin kalçasına yerleştirdi ve onu az bir şey havaya kaldırdı.

"Boynunu geriye at. Elim var merak etme."

Manjirou gene kolunu yaslamıştı havuzunun yüzeyinde ıslak yere. Takemichi kafasını Manjirou nun koluna koydu.

Manjirou, Takemichi nin açık olan boynuna burnunu sürttü ve boynu öpmeye başladı. Takemichi nin gözlerinden akan göz yaşları Manjirou nun kolunu ıslatıyordu.

Manjirou, Takemichi nin boynunu emmeye başlayınca Takemichi ellerini Manjirou nun omzuna koymuş ve orayı sıkmıştı.

"MA- Manjirou çocuklarım nerde?"

"İzana onların yanında merak etme."

"Manjirou çocuklarım bu sikik yerde olduğu sürece, senin adamların tarafından bakıldığı sürece, sen bizim yakamızı salmadığın sürece ben çocuklarımı hep merak edeceğim."

Manjirou dudaklarını Takemichi bin boynundan ayırdı. Takemichi kafasını doğrulttu. Manjirou, Takemichi ye bu sefer boş gözlerle bakmıyordu.

"Kendi çocuklarımı öldürecek değilim."

"Ne ara senin çocukların oldu Manjirou?! Kendin kabul etmeyen sendin! Onlar benim çocuklarım! Hem sen kendi kardeşini öldürdün yarın bir gün beni de öldürürsün-"

Manjirou havuzun kaldırımında olan yerden kolunu çekti ve Takemichi nin saçlarına parmaklarını geçirdi bu sefer acıtıyordu.

"Sen ölmeyeceksin! Ben seni öldürmem! Benimle yaşayacaksın?!"

"Benim ölünce çekeceğim cehennem acısını sen bana burda çektiriyorsun Manjirou. Bu sikik yer cehennem! Sende bana acı çektiren iblissin."

•••••••••••