Takemichi kafasını yavaşca çevirdi ve onun kalçasını elleyen adama baktı. Nerden baksan 60 yaşında vardı. Yüzü kırış kırıştı. Saçları gri renkteydi ve azalmıştı. Yüzünde iğrenç bir sırıtması vardı."Ne o güzel çocuk. Senin gibi biri burada çalışmazdı. Borcun mu var? Daha kolay ödemenin yollarını biliyorum."
Diyip Takemichi nin kalçasını sıktı. Takemichi gözlerini kapattı ve kendini geri çekti. Adamın hâlâ yüzünde pis bir sırıtması vardı.
"Borcun varsa söyleyebilirsin. Senin gibi çocuklar en sonunda borcunu ödeyemez ve genelevlere girerler."
"Bu kadar iyi bildiğinize göre yaşamış olmalısınız efendim. Sizin adınıza üzüldüm. Bu yaşta çok kötü bir şey olmalı."
Diyip sinsice sırıttı ve odadan çıktı Takemichi. Odadan haykırma sesleri geliyordu.
Takemichi koşarak aşağı indi. Sıçmıştı. Kesin bir bok olacaktı bu gün ona. David hâlâ gelmemişti. O yüzden diğer müşterilere baktı.
Harumu ise onun yanına koşarak geldi ve nefesini düzenlemek için biraz soluklanmaya çalıştı.
"Takemichi- san! 2. Katın müşterileri bira istiyor. Şişe olarak götürmenizi öneririm."
Takemichi başını salladı ve tepsiye 6 tane bira şişesi koydu. Yeter diye düşünüyordu. Derin bir nefes aldı ve üst katın merdivenlerini çıktı.
Kapıyı gene tıktıklattı ve kapıyı açtığı gibi başını yere eğdi. Bira şişelerini masaya bıraktı ve tepsiyi tam alacakken o herif onun kolunu tutmuştu.
"Sen benimle öyle konuşmaya utanmıyor musun lan!"
"Nasıl konuşmuşum efendim?"
"Kes lan sesini nasıl konuştuğunu sen gayet iyi biliyorsun! Utanmıyor musun sen benimle öyle konuşmaya."
"Bu hayatta herkesin utanmadığı bir şey vardır efendim. Siz nasıl yaşınıza bakmadan ki yaşı boşverin sizin yaşınızda olup çok yakışıklı adamlar var. Tipinize, fiziğinize bakmadan ahlaksızca tekliflerde bulunuyorsanız. Bende utanmadan konuşabiliyorum işte."
Adam sinirle ayağa kalktı. Takemichi kolunu çekti hâlâ başı yerdeydi. Bakmamaya yeminli gibiydi resmen. Odadaki kimse onları umursamıyor gibiydi. Sadece içkilerini içiyorlardı.
"Ben senin gibileri çok iyi bilirim! Korkmuyor gibi görünürsünüz ama siz sadece korkak bir orospu çocuğusunuz!"
Takemichi o anda başını kaldırdı. Adam mavi nin en açık tonunu gördü o açık ton o kadar korkunçtu ki. Takemichi nin siyah saçları gözlerine gölge yapmasına rağmen o gözler parlıyordu.
"Ne dedin? Söyler misiniz?"
"Ne oldu velet duymadın mı?"
"Söylediklerinizi tekrar eder misiniz efendim?"
"Korkak orospu çocuğu-"
Takemichi elindeki tepsiyi adamın kafasına geçirdi. Metal tepsi düz değildi artık. Adamın kafası bildiğin içine girmişti.
"BANA BAK SENİN AĞZINA SIÇARIM! SEN KİMSİNDE BANA KÜFÜR EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORSUN!"
Odadaki herkes şok içinde onlara bakmıştı. David odaya resmen daldı ve Takemichi yi geri çekti.
"Efendim özür dilerim arkadaşım adına çok özür dilerim-"
"Başlatma özrüne David! Bu piç herif yaşına başına bakmadan ağzına geleni söylüyorsa sen neden benim adıma özür diliyorsun!"
Adam kafasındaki tepsiyi çıkardı ve sinirle Takemichi nin üstüne yürüdüğü anda odada bir ses yankılandı.
"Yeter."
Herkes sesin geldiği yöne bakmıştı. Beyaz kısa saçlı siyah gözlü göz altlarında torbalar olan bir adamdı. Takemichi bu adamı tanıyordu. Ama nerden tanıdığını bilmiyordu.
"Ama bay Manjirou-"
"Yeter kelimesinin anlamını bilmiyor musun Mou?"
Hassiktir. Manjirou burdaydı. Takemichi nin şok geçirmişti korku ile hemen başını yere eğdi ve odadan çıktı. David bir kere daha özür dilemiş ve eğilmişti.
"Hey adın ne senin?"
"D- David efendim."
"Az önceki çocuğun adı ve soy adı ne?!"
Yaşlı adam hala konuşuyordu. Manjirou bu herifin beynini dağıtmamak için kendini sıkıyordu. Bu herifle ortak olmaları gerekiyordu.Sanzu da kendini sıkıyordu Manjirou nun canını sıkan her şeyden nefret ederdi ama az önceki gösteri onu bi hayli eğlendirmişti.
İzana nın ise hiçbir şey umrunda değildi. Kakuchou nun da öyle. Sadece toplantının bitmesini bekliyorlardı. Bu herifi eninde sonunda öldürecekti İzana. Yaşlı piç. Diye içinden sövüyordu. Az önceki çocuk kesinlikle yapmasını istediği bir şeyi yapmıştı. O yüzden çıkarken ona fazladan bahşiş bırakmayı düşünüyordu.
Wakasa ve Tekeomi gerçekten iyi bir şekilde dinliyorlardı. Bu adam işlerine yarayabilirdi. İşleri bittikten sonra öldürürlerdi büyük ihtimalle.
Ran ve Rindou ise az önceki olaydan dolayı sırıtıyorlardı. Onlarda İzana gibi o çocuğa bol miktarda bahşiş bırakacaklardı. Çocuğun yüzünü tam görmek istiyorlardı.
"Cevap ver lan bana!"
David korku ile titredi. Bu yaşlı adam cidden korkunçtu. Kekelemesine engel olamayarak konuştu.
"Ha- Hanagaki Takemichi efendim!"
O an odada bir ölüm sessizliği oldu. Herkes o kadar sessizdi ki. En sonunda yaşlı adam sırıtarak konuştu.
"O çocuğu öyle bir sikeceğim ki büyüklerle nasıl konuşması gerektiğini öğreteceğim!"
"Sen o olmayan sikinle kimi sikiyorsun bir daha söylesene?"
Manjirou sandalyesinden kalkmış ve yavaş adımlarla yaşlı adamın yanına yürümüştü. Odadaki herkes sessizdi. Tek kelime etmekten korkuyorlardı.
Adam tam bir şey söyleyecekken Manjirou adamın boğazını sıktı ve havaya kaldırdı. Adamın kilosuna rağmen onun tek eliyle kaldırabiliyordu. David titriyordu. Bu deli güçten korkuyordu.
Adam çırpınmaya başladı. Manjirou adamın boğazını öyle bir sıktı ki adamın ağzından kan geldi. Manjirou adamın boğazından elini çekti ve adamın karnına bir tekme attıp adamı duvara uçurdu.
Son görüntü şöyleydi. Adamın dişleri kalmamıştı ağzından kan geliyordu. Kolları ve bacakları kırılmıştı. Kısacası adam ölmüştü.
Manjirou, David e döndü ve buz gibi sesiyle konuşmaya başladı.
"Bana Hanagaki Takemichi hakkında bildiğin her şeyi söyle."
••••••••••••••
Kitabımızın yeni kapağı umafım beğenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak
FanficManjirou, Takemichi yi cezalandırmıştı. Manjirou resmen Takemichi nin hayatını berbat etmeye yeminli gibiydi. Papa kitabı gibidir ama komik değildir. Olumsuz her şey burdadır.