35. Bölüm

546 57 47
                                    


Takemichi gözlerini açtı. Korku ile etrafına baktı. Üzerinde beyaz bir omuzlarından düşen kısa kollu bol bir tişört altı ise çıplaktı. Bacaklarındaki morluk ve kızarık izleri gözüküyordu.

Elleri de aynı şekilde kelepçelenmişti.  Odanın kapısı açılmasıyla Takemichi gözlerini o tarafa çevirdi.

"Bi- bi saniye sen o gün gördüğüm adamsın."

"Beni hatırlıyor olman ne güzel! Adım Kataru! İsmimi hatırlamıyor olman biraz beni üzdü ama olsun!"

Kataru, Takemichi nin yatagina oturdu ve elini Takemichi nin yüzünde gezdirmeye başladı. Yanakları kızarık gözleri kısılmıştı. Yüzünde piskopat bir sırıtma vardı. Gözleri de çok korkunç bakıyordu.

"Çok güzelsin. Bonten binasında senin gibi güzel birisi olması imkansız."

Kataru elini Takemichi nin yüzünden çekti ve tişörtün içine soktu. Takemichi çığlık atmış ve kaçmak için debelenmeye başlamıştı.

"Daha fazla debelenirsen ceza alırsın."

"BIRAK BENİ! MANJİROU YETMİYORMUŞ GİBİ BİR PİSKOPATLA DAHA UĞRAŞMAYACAĞIM BIRAK!"

"Oh. Demek ceza istiyorsun... Peki."

°°°°°°

Takemichi acı ile bağırdı. Artık dayanamıyordu.

"Sana say demiştim değil mi?"

Takemichi vücuduna inen bir kırbaç darbesiyle bir kere daha çığlık attı. Elleri tavana asılmıştı. Parmak uclarında ayakta durabiliryordu. Vücudunu örten hiç bir kıyafet yoktu.

Kataru, Takemichi nin dibine gelip elini Takemichi nin göğsünde gezdirdi. Dipple nin ucunu tuttu ve çekti. Takemichi çığlık atmış ve kafasını geriye atmıştı. Kataru ise sadece kıkırdamıştı.

Kataru geriye çekilmiş ve kırbacı kavrayıp uyarıcı gözlerle Takemichi ye bakmıştı.

"Say. Eğer saymazsan ben yorulasaya kadar devam eder bu iş. En baştan sayacaksın."

"Çocuklarım nerde?!"

"Ne çocuğu?"

"Çocuklarımda ordaydı!"

"Oh. Acıdan hafıza kaybı yaşadın galiba. Sen orada adamları pataklayıp çocuklarının kaçmasını sağlamıştın ama merak etme yakında adamlarım çocuklarını bulucak."

Takemichi kıkırdamış, kıkırtısı da kahkaha dönmüştü. Gözlerini sonuna kadar açıp Kataru ya baktı.

"Sen ne benim, nede çocuklarımın yapabileceğin şeyler hakkında hiç bir fikrin yok. Çok yazık."

"Peki benim neler yapabileceğim hakkında bir fikrin var mı? Belki de kızının kafasını kesip önüne atabilirim-"

Takemichi bacaklarını Kataru nun beline dolayıp onu kendine çekti. Kataru, Takemichi nin yaptığı hareketle şok olmuştu. Kataru ellerini hareket ettiremezken Takemichi nin öldürücü gözlerine baktı.

Gözleri mavi nin en koyu tonuydu sonuna kadar açılmış ve her an birini öldürebilirmiş gibi parlıyordu.

"Bana bak. Eğer çocuklarımın kılına zarar gelsin. Misliyle sana ödetirim.  Ben tanrı nın her lanet günü bonten binasında Manjirou nun iğrenç dokunuşlarına katlandım. Akıl sağlığımın yerinde olduğunu düşünüyorsan, düşünmemeni tavsiye ederim. Çocuklarıma dokunmayacaksın."

Takemichi bacaklarını Kataru nun belinden çekip Kataru nun karnına bir tekme attı. Elleri acımıştı. Kataru kıkırdamaya kıkırtısı da kahkahaya dönüşmeye başladı.

"Sen harikasın!"

Kataru Takemichi nin üstüne yürüdü ve elini Takemichi nin vücudunda gezdirdi.

Takemichi sert bir şekilde Kataru nun özel bölgesine tekme attı. Kataru iki dizinin üstüne çöktü ve kıvranmaya başladı.

"Dokunma bana."

••••••••••

Maichirou, Tenka nın ağzından elini çekti. Kaichirou kafasını ağacın arkasından çıkardı ve etrafına baktı kimse yoktu.

"Kimse yok."

Maichirou ayağa kalktı ve Tenka nın elini tuttu. Kaichirou da onların yanına gelmiş ve yürümeye başlamışlardı.

"Polise gidelim."

"Bir şey yapmazlar. Yapıyormuş gibi gösterirler o kadar. Bu adamlar mafya ve güçlü oldukları belli."
Kaichirou nun konuşmasıyla, Maichirou sinirle iç çekti.

"Zaten bizim ne zaman güzel bir hayatımız oldu ki?! Bu yaşımızda hiç bir çocuğun göremeyeceği şeyler gördük! Güzel bir hayat değil normal bir hayat istiyorum!"

Maichirou titremeye başlayınca
Kaichirou hızla kardeşine sarıldı. Tenka da abisinin bacağına sarılmıştı. Malûm kısa boy problemleri.

"Sakin ol Mai. Bir şey yok. Annemi kurtaracağız!"
Kaichirou gülümseyerek konuşmaya çalıştı. Maichirou ise sakinleşmişti.

"Annemi özledim."
Maichirou Tenka nın başını okşadı.

"Bizde özledik. Annemi alacağız merak etme Tenka."

"Polise gidemeyeceğimize göre ne yapacağız?"

Kaichirou nun konuşmasıyla Maichirou da düşünmeye başladı. Polis zaten mafya ya bulaşmıyordu bunun farkındalardı. Kaichirou aklına gelen fikirle tereddüt etti. Maichirou anlamıştı onun aklına bir şey geldiğini.

"Söyle."

"Kaçtığımız yerden yardım istesek?"
Maichirou gözlerini büyüttü ve başını olumsuz anlamda salladı.

"Saçmalama! O adamda yani babamız olacak adamdan yardım istersek annemizi bulduğunda daha fazla acı çektirir!"

"Annem şuanda orada çektiğimiz acıların daha fazlasını çekiyorsa ne yapacağız Mai?!"

"Bilmiyorum anlıyor musun bilmiyorum!"

Maichirou ağacın oraya oturdu ve sırtını ağaca yasladı. Kaichirou da, Maichirou nun oturduğu acın karşısına oturdu.

Tenka ise ayaktaydı. Bir Maichirou ya bir Kaichirou ya bakıyordu. Sanki iki haklı kişinin arasında kalmış gibiydi. Bu iki kişiden hangisinin fikri mantıklıydı? Onu düşünüyor gibiydi.

FreakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin