Takemichi gözlerini açtı ve uyuya kalmış Manjirou ya baktı. Kafasını ellerine yaslamış uyuyordu. Üzerine baktığında çıplak olduğunu farketti."Eskiden bakarken mutlu olduğum yüze şuan nefretle bakmak ne kadar korkunç bir şey hiç düşündün mü Sano?"
Takemichi nin gözünden bir yaş düşerken hıçkırmamak için kendini zor tuttu. Elleriyle ağzını kapattı. Buraya geldiğinden beri çok ağlıyordu. Belki de yılların birikmişliği vardı? Maichirou ve Kaichirou doğduğundan beri Takemichi 1 kere ağlamıştı. O da Manjirou nun suçuydu.
Takemichi göz yaşlarını elinin tersiyle silmeye başladı ama her seferinde yenisi ekleniyordu.
Manjirou kafasını kaldırdı ve Takemichi ye baktı. Takemichi kafasını çevirdi. Manjirou ayağa kalktı ve Takemichi nin çenesini kavrayıp onu kendine bakmasını sağladı.
"Neden ağlıyorsun?"
"Neden dert ediyorsun?"
"Neden ağlıyorsun dedim."
"Bende sana neden dert ediyorsun dedim! Ben her zaman ağlarım Manjirou. Özellikle de senin yanında. Ya bana dokunduğun için sinirden ağlarım, çocuklarım senin yüzünden benden uzak kaldığı için ağlarım ya da sen bana zarar veriyorsun diye ağlarım. Bütün oklar seni gösteriyor."
Manjirou, Takemichi nin çenesini bıraktı ve odadan çıktı. Takemichi sadece Manjirou nun gidişini izlemişti.
Kafasını pencereye çevirdi. Ay ışığı odayı aydınlatıyordu. Gözlerini kapattı ve göz yaşlarının akmasına izin verdi. Ağzındaki hıçkırığı da bu sefer bastıramamıştı.
Bütün bonten üyeleri biliyordu. Eğer Kaichirou, Maichirou ve Tenka olmasaydı Takemichi çoktan intihar ederdi. Takemichi nasıl serbest sanıyorsunuz? Nasıl mutfağa rahatça girebiliyor sanıyorsunuz? Çocuklarını buradaki kimseye bırakmak istemiyordu Takemichi. Ölemezdi. Ölmeyecekti de.
••••••••••
Takemichi mutfaktan çıktı saat gecenin 1:37 siydi ve çok susamıştı. Çocuklarının olduğu odaya girmiş ve her birinin anını öpüp biraz onları izlemişti.
Takemichi en sonunda odadan çıkmış ve üst kata giderken duyduğu inleme sesleriyle kaşlarını çattı.
Sesin geldiği koridora dönünce gördüğü görüntü kanının çekilmesine sebep oldu.
Manjirou, bir kızı duvarla arasına almış boynunu ısırıyor ve emiyordu. Bir eli kızın tişörtünün içinde diğer eli de kızın şortunun içindeydi.
Takemichi nefes alamadığını izledi. Sadece oraya bakıyordu. Gözlerini kapatan bir el ile kendine gelmişti.
"Yeter bu kadar Hanagaki. Kendine zarar verme daha fazla."
Takemichi duyduğu sesin İzana ya ait olduğunu anlamıştı. İzana, Takemichi yi başka yöne çevirince elini Takemichi nin gözlerinden çekmişti. Sanzu da ordaydı. Boş gözlerle Manjirou ya bakıyordu.
"Gidelim burada kalmanın bir anlamı yok."
Üçü de odaya giderken Takemichi tek kelime dahi etmemişti. Üçü odaya geldiğinde Takemichi komidinin üzerindeki vazoyu aldı ve duvara fırlattı.
"Orospu çocuğu!"
Takemichi iki dizinin üstüne çöktü ve fısıltılar içinde söyledi. Sanzu ve İzana da Takemichi nin yanına çöktü.
"Sakinleş Hanagaki."
"Beni her gün tecavüz edip, bana acı çektirip sonrada başka bir kadını sikiyor ve ben bunu öylece izliyorum! İzana onun ne bok yediği umrumda değil! Eğer bende başka birilerini de sikebiliyorsa o zaman beni rahat bıraksın! Ben sadece mutlu olmak istiyorum."
Takemichi hıçkırıklar içinde konuşmuştu. Sanzu kollarını Takemichi nin beline doladı ve kendine çekti. Takemichi Sanzu nun omzunu tuttu ve Sanzu nun göğüsünde ağlamaya başladı.
•••••••••
Ehe...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak
FanfictionManjirou, Takemichi yi cezalandırmıştı. Manjirou resmen Takemichi nin hayatını berbat etmeye yeminli gibiydi. Papa kitabı gibidir ama komik değildir. Olumsuz her şey burdadır.