Kako oflarken bonten in diğer üyeleri gülmekten konuşamıyordu. Tenka bütün üyelerin saçını berbat etmişti.İzana nın saçı ikiye ayrılmış ve yanlardan iki at kuyruğu yapılıp pembe tokatla bağlanmıştı. Kötü tarafı sağ tarafı yukarıda dururken sol tarafı ise aşağı da duruyordu at kuyruğunun.
Sanzu bu görüntüyle uzun bir süre gülmüştü hatta bi ara nefes almakta güçlük çekmişti. Ran ın saçı ise tam tepesinden at kuyruğu olmuştu. Ve çok komik gözüküyordu.
Tenka şuan da ise kendi Koko nun saçlarına kendi deyimiyle Afrika örgüsü yapıyordu ama Afrika örgüsünden başka her şeye benzemişti.
"Ben dayanamıyorum! Çıkaracağım bu tokaları!"
Kaichirou ve Maichirou korku ile başlarını iki yana salladılar. Kaichirou nun kafasında pembe bir tac.
Maichirou ise sinirle soluyordu. Kafasında pembe ve üste yayları olan yayların üstünde de kalp olan bir tav vardı. Saçlarına da arabalı tel tokalardan takılmıştı.
"Çıkardım vallaha!"
İzana kafasındaki tokaları çıkarınca Tenka nın ona korkunç bakışı vardı.
•••••••••••••••••
Takemichi yavaşça gözlerini araladı. Uyuyan Manjirou ya baktı. Çok yorgundu. Kalkamayacak kadar yorgundu hemde.
Gözleri birden eline kaydı. Manjirou onun elini tutuyordu. Aklına dolan anılar ile acı dolu bir tebessüm etti.
Flacback
Takemichi gerginlikle gözleri iki kişinin arasında geziyordu. Birisi İnui diğeri ise Manjirouydu.
"O Black Dragon un lideri olmalı!"
"Hayır Takemichy benim! Onu ilk ben buldum!"
Manjirou ayağa kalktı ve Takemichi nin elini tuttu. Parmaklarını Takemichi nin parmaklarına geçirdi. Takemichi şokla eline bakıyordu.
Takemichi nin yüzü anında kızarırken Manjirou ise sinirle İnui ye bakıyordu.
"Onu benden alamazsın!"
Flacback end*
Harika günlerdi. Keşke kabuslarla sonlanmasaydı. Takemichi düşündü. Onları bu hale getiren neydi? Manjirou yu bu hale getiren neydi.
"Sebebi ne olursa olsun bir bok değişmeyecek. Ben bu son 1 yılda çektiğim işgenceleri unutmayacağım. Bu zamanı affetmeyeceğim."
Manjirou uyumuyordu. Dinliyordu ama gene de uyumuş numarası yapmaya devam edecekti. Takemichi elini çekti ve arkasını dönüp kafasını yastığa yerleştirdi. Gözlerini kapattı.
Manjirou ayağa kalktı ve odadan çıktı. Takemichi yavaşça kapatılan kapı ile o tarafa yeniden döndü.
"Çocuklarım?!"
Takemichi hızlıca doğrulmuştu. Vücuduna saplanan keskin acı ile çarşafı sıktı. Genede ayaklarını yatağın dışına attı ve ayağa kalkmaya çalıştı. Ama nedense sanki dikenlerin üzerinde yürüyormuş gibiydi. Vücudunun her yerine diken saplanıyormuş gibiydi.
Takemichi acıya dayanamadı ve çığlık attı. Dengesini toparlayamadı ve yere düştü. Düşüşü onun canını daha çok acıtmıştı.
Manjirou kapıyı çarparak odaya girdi ve Takemichi nin yanına koşup onu kucağına alıp yatağa yatırdı.
"Niye yataktan kalkıyorsun?! Uzun bir süre yatakta kalkmayacaksın doktor söyledi!"
Takemichi acı ile elini beline attı. Bütün görüntüler o an gelmiş gibiydi.
Kataru nun ona dokunduğu her an aklına geldi. Takemichi dayanamadı ve kafasını yataktan çıkarıp midesini yere boşalttı.
Manjirou ise hiçbir şey demedi ve Takemichi nin sırtını sıvazladı. Takemichi titriyordu. Manjirou ayağa kalktığı anda Takemichi Manjirou nun tişörtünü tuttu.
"Be- beni yanlız bı- bırakma. Gi- gitme!"
•
•
•
•
•
•Empati yapın. Takemichi yi anlamaya çalışın biraz. Takemichi yi ezidrmem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freak
FanfictionManjirou, Takemichi yi cezalandırmıştı. Manjirou resmen Takemichi nin hayatını berbat etmeye yeminli gibiydi. Papa kitabı gibidir ama komik değildir. Olumsuz her şey burdadır.