*24*

44 5 0
                                    

Sınava yaklaştıkça yaklaştıkça yaklaşıyordum.
Ben tevekkülümü yapmıştım inşallah hayırlı güzel sonuçlar alacaktım.

Neriman abla ile sohbet ediyorduk şu an.
Annem ile babam Abdülhamit'in veli toplantısına gittiler. Bende evde boş boş oturmak yerine Neriman ablaya geldim.

"İyi hayırlısı artık. Ne okumak istiyordun ?"

"Sosyoloji istiyorum"

"İnşallah emeğinin karşılığını alırsın"

"Amin. Kahve yapayım mı Neriman abla, canım çekti"

"Yap kızım ama soğuk kahve yap"

"Tamam hemen yapıp geliyorum"

Yerimden kalkıp şalımı düzelttim. Salondan çıkıp mutfağa girdiğimde şizofren olduğumu düşündüm. Çünkü Murat abi tam karşımda bana bakıyordu.

"Şimdi ben şizofren miyim ? , hayır olamaz çünkü şizofrenlik gerçek hayatta olmayan varlıkları gösteriyordu ve sen şu an burda olmasanda gerçek hayatta varsın."

Biraz düşünüp

"Sen bu aralar kafamı çok meşgul ediyorsun o yüzden halüsinasyon görüyor olmalıyım değil mi?"

Gülmeye başladığın da
"Bir dakika sen gerçeksin , yoksa sen"
Dedim

Saçlarını karıştırıp
"Neriman ablanın oğuluyum"
Dedi
Ağzımı şaşkınlık ile açarken o hala gülüyordu.

"Sen ciddisin"

Başını salladığında kaşlarımı çattım

"Sen biliyordun değil mi karşı komşun olduğumu ?"

"Tabi biliyordum"

"Niye söylemedin bana"

Omuz silkti
"Benden o kadar nefret ediyordun ki karşı komşun olduğumu bilirsen annem ile aran bozulur diye düşündüm"

Başımı sağ sola sallayıp kahvenin malzemelerini çıkardım.

"Öyle bir şey olmazdı Neriman ablayı çok seviyorum senin böyle olman onun değil senin sıkıntın"

Kahve için çok az su kaynatıp kahve ile şekerin üstüne döktüm. Onları karıştırıp üzerine soğuk su ve süt ekledim. Birazda buz ekleyip bardaklara doldurdum.

Bardaklardan birini onun önüne koyup diğer bardakları elime aldım.

"Benden hala nefret ediyor musun ?"
Durdum şöyle bir bakıp

"Kızgınım"
Dedim ve önüme döndüm

"Kübra gerçekten özür dilerim?"

Göz ucu ile yüzüne bir daha baktım. Umutlu bir şekilde bakıyordu.

"Peki"

Ağzı kulaklarına varınca elimde bardaklar ile mutfaktan çıktım ve salona geçtim.

Bardağın birini Neriman ablaya verip geri yerime oturdum.

"Eline sağlık canım"

"Afiyet olsun abla"

Yüzümde gülümsemem ile kahvemden bir yudum aldım.
Beni bu kadar çok mu önemsiyordu.
Başımdan savmak için 'peki' demiştim.
Hareketleri komikti ama hala ona sinirliydim.
"Kübra istediğin puanı alırsan nerde okumayı planlıyorsun"

Gülümsedim
"Ben burda okumayı planlıyorum sadece elimde bir mesleğim olsun istiyorum. Tabi mezun olunca herkes kendini bir denemek ister bir süre çalışıcam ama onun dışında ayıptır söylemesi"

Etrafıma bakıp sesimi kıstım.

"Evlenirsen eşimin parasını kullanacağım"

Neriman abla yüksek sesle gülmeye başladı.

" Ay komiksin be Kübra"
Bende gülerek kahvemi içmeye devam ettim.

Annemler eve dönünce Neriman ablaya veda ettim.
Evden çıkarken yine Murat abiyi gördüm.
Hala gülüyordu sakallı hali ile ayrı komik duruyordu.

Başını görüşürüz anlamında eğip kaldırdı.
Ama ben bir şey yapmadan Neriman ablaya el sallayıp bizim eve geçtim.

Mutluluğu kursağında kalacaktı ama umrumda değildi.

Şimdi ise Ecem ile Zehra'ya haber vermem lazımdı her gelişmeyi öğrenmek istiyorlar.

Evde annem ile beraber akşam yemeği için hazırlık yaptık. Sonra ben odama geçip konferans arama yaptım.

İkiside açınca selam verdim

"Selamun aleyküm kızlar"

Z
> Aleyküm Selam
E

"Size haberlerim var"

Z- Hayırdır ne oldu ?

"Ne olmadı ki"

E-Çatlatma insanı söyle

"Tamam be , ben Neriman abladaydım sabah sonra kahve yapmak için mutfağa gittim ve gördüm"

Z- Ne gördün ?

E- Kahve bitmiştir ne olcak

"Murat abiyi gördüm"

E
> NEE!!!!
Z

E- lan yoksa düşündüğüm şey mi?

"Evet, Neriman ablanın oğluymuş"

Z- Oha yani!

E- O yüzden senin doğum gününde pasta işini halletti.

Z- Eee sonra ne oldu ?

"Kübra gerçekten özür dilerim dedi"

E- Üzülmüş belli ki baya
Z- Dimi

" Bence vicdanı rahatsız o yüzden başka bir alakası yoktur. "

E- Bence öyle değil de neyse

"Ecem sen benim karşıma çıkma yoksa hiç iyi şeyler olmaz"

E- İyi be hadi kapatalım. Zehra kapatınca ben seni arayacağım.

Z-Tamam canım

" Ne konuşacaksınız ?"

E-Sana ne kankam ile sohbet edeceğim

"Sattın demek beni , üvey arkadaş"

Gülerek telefonu kapatınca yatağıma uzandım.

ADANA'da HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin