*12*

72 8 0
                                    

KURBAN BAYRAMI

Evdeki seslere uyandığımda yatakta esnedim.
Ardından bu günün bayram olduğunu hatırladığımda yataktan fırladım.

Üstüme normal bir şeyler giyip odamdan çıktım.

Bayramlığım vardı ama dışarı çıkarken giyecektim.

Direk mutfağa girdiğimde her şey hazırdı.

"Kübra sofra hazır olunca mı uyanasın geldi"

"Anne ölmüş gibi uyumuşum aşırı iyi hissediyordum"

"İyi o zaman sofradan sonra masa ellerini öper"

"Yok annecim hem ne derler Biz yedik Allah artırsın sofrayı kuran kaldırsın. Neyse bayramın mübarek olsun anne"

Anneme sarılıp elini öptüm oda anlımdan öpüp sarıldı.

"Kahvaltıdan sonra harçlıklarınızı vereceğim"

Ellerim bir birine sürtüp

"Tabi tek kızın olarak bana daha fazla verirsin"
Dedim

"Çok beklersin Kübra"

"Anne gıcık mısın ya ?"

Annem bir şey demeden arkasını döndü ve kalan tabakları masaya yerleştirdi.

Abim ile Abdülhamit içeri geldiğinde onlarında bayramını kutladım.

Abim temas sevmediği için sadece tokalaştım. Sanırsın askerlik arkadaşıyım ya.

Abdülhamit'in ise sadece başını okşadım Gıcık kaptığım için sarılmadım.
Evet kardeşimdi ama gıcık kapıyordum ne yapabilirdim ki.

Babamda en sonunda geldiğinde herkes birde babam ile bayramlaştı. Ardından sofraya oturduk her şey çok güzeldi.
Ama ne olur ne olmaz elimden geldiğince az yedim.

Sohbet eşliğinde geçen kahvaltımızın sonunda.
Allah'ın bize verdiği nimetler için şükür ettim.

Annem ile sofrayı toplarken babam ile abim kurban etlerimizi almaya gittiler.

Bizde annem ile kıyma makinesini kesme tahtalarını bıçakları ve buz dolabı poşetlerini hazırladık.

Dışardan kıyma çektirmeyi sevmiyorduk. Herkesin eti birbirine giriyordu. Bazen karışabiliyordu kıymaların sahibi. Hem zaten et ile uğraşmayı seviyorduk.

Babamları beklerken annem ile sohbet ettik. Dershaneyi arkadaşlarımı konuştuk.
Bir ara onları çağırmamı istedi.
Onlar ile daha samimi olmuştuk en son Dolunay'ın evine gitmiştik.
Gamze teyze çok iyi karşılamıştı bizi ve ikiz kardeşleri Erva ile Berra
Dolunay bazen kendisininde onları karıştırdığını söyledi.
Gerçekten aynıydılar tek fark sesleriydi

Zilin çalması ile düşüncelerimden koptum salondan fırlayıp hızla kapıyı açtım.
Babamlar getirdikleri kurban etlerini tek tek içeri aldılar.

Dört kişi girmişlerdi kurbana
Ama sadece teyzemleri tanıyordum.




Günümüz etler ile uğraşmak ile geçmişti
dışarı çıkamamanın hüznü ile uyumuştum.
Yorulmuştum çünkü kıyma ,etleri poşetlemek diğer etleri kuşbaşı yapıp poşetlemek ve daha bir çok şey.
Derin dondurucunun içine yerleşti. Verilecek olan etler ayrı yere kondu sadece annemin kaynattığı kemikler kalmıştı onlarıda bardakları doldurup dondurucuya yerleştiriyorduk.
Tabi bir tencerenin kaynaması 4 saat olduğu için bu bir kaç gün sürecekti.

ADANA'da HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin