20. Yaş günümede girmiştim.
Kızlar doğum günümü telefondan kutlamaştı.Ecem ile bir süredir görüşmüyorduk.
Ben artık okula daha geç gidiyordum.
Bazen Nil ile gidiyorduk.Gülsüm ise ailevi meseleler yüzünden bir süredir okula gelmiyordu.
Biraz yalnızlık bana iyi gelmişti.
Murat abi ise gideli bir ay oluyordu.
(1 ay içinde ona iltifat yakışmadığını fark etti)
Yaratıcı aklım çalışmıyordu.
Sevdiğim adama söyleyecek güzel bir iltifatım yoktu.
Belkide o zaten iltifatın ta kendisiydi.Okula giriş yaptığımda direk kafeteryaya gittim.
Okulun içinde yer yer klimalar olduğu için dışarıya nazaran daha serindi."Abla bir bardak sade kahve"
Bu aralar buraya sık gelir olmuştum.
Geceleri uykum gelmiyordu.
Sabahlarıda dersimi etkilemesin diye kahve alıyordum burdan.Yorgunluk çökmüştü üstüme.
Her şey yavaşlamış gibi geliyordu. Ağır çekimde yaşıyordum çoğu şeyi.
Beynim bile hızlı düşünemiyordu."Hey alsana kahveni!"
İrkilerek kadına baktım. Kahveyi işaret ettiğinde cebimden parasını çıkartıp kasına verdim.
Sonrada kahve ile ordan ayrıldım.Bıkmıştım beklemekten.
Ne o yarisini askere göndermiş gibi yada Almanya'ya gurbete göndermiş gibi.
Bekliyordum geldiği zaman bir şey oluyor ve kırgın bir şekilde geri gidiyordu.Ne biliyor belki o yokken evleneceğim. Karşıma çıkan ilk kişiye evet diyeceğim.
Sınavlar yaklaşırken kafamın bu denli karışık olması hiç iyi değildi.
Amfiye geldiğimde Gülsüm'ü gördüm.
Oda beni görünce el salladı.
Hızlı olmaya çalışarak yanına gittim.Ne kadar istesede tesettüre girememişti ama ben yapabilceğini biliyordum.
"Selamun aleyküm"
"Aleyküm selam"
Yanına oturduğumda göz altı torbalarını fark ettim.
"Sorun ne ?"
"Biliyorsun annemler hala boşanma sürecindeler. Bütün her şey annemin üstüne olduğu için babama bir şey kalmıyor babamda boşanmayı reddediyor."
Anlayış ile başımı salladığımda bu sefer o sordu.
"Görüşmeyeli güzelleşmişsin demek isterdim ama çökmüşsün bu ne hal ?"
Şu ana kadar içimde beslediğim duyguyu kimseye anlatmamıştım.
"Çok karmaşık şeyler"
Ellerin birbirine sürtüp
"Güzel, dinliyorum"
Dedi"Sözümü kesmeyeceksin"
Ağzındaki hayali fermuarı çekip başını salladı.
Derin bir nefes alıp bildiğim şeyleri ilk kez ağzımdan sesli bir şekilde dökülmesine izin verdim.
"Murat abi varya. Beni seviyormuş."
Gülsüm'ün gözleri ilk önce açılabildiği kadar açıldı.
Ağzını bir kaç kez açtı ve kapadı sonra eli ile devam etmemi işaret etti."Bu uzun zamandır böyle galiba emin değilim. Çünkü itiraf ettiğinde kaçtım."
Gülsüm kolumu cimcikleyip sert bakışlarını yolladı.
"Bakma öyle ne yapacağımı bilemedim. Ve yine yok adamda benden kaçtı. Gitti umreye ne zaman gelecek onuda bilmiyorum."
"Peki sen?"
Sorusu çok güzel bir soruydu. Cevabının güzel olduğu kadar."Evet, seviyorum"
Ağzımda mırıltı gibi çıkmıştı ama Gülsüm duymuştu."Gerisi önemli değil o zaman. Ama geri geldiğinde ilk işin ona onu sevdiğini söylemek olacak yada ima et ne yaparsan yap. Yoksa gider adam ve bence adam sana açıldığı için pişman bile olmuştur. Ayağını denk al"
Haklıydı çok çocuksu davranmıştım. Ama karşılıklıydı ve ben ne yapacağımı bilemedim.
Telefonumu çıkarıp sosyal medya hesabından ona istek attım. En azından kendimi hatırlatmalıydım. Hesabını Neriman ablanın takip ettiklerinden bulmuştum.
Güneşi ararken peşini bırakmaz ay
Özlemi duygusu beni ona daha çok bağlıyordu.
Gülsüm öyle bir konuşmuştu ki şu an herkese açıklayabilirdim.
Ama namı değer Murat hoca olduğu için olmazdı.
Zaman bu sefer hızlanmaya başlarken okulun nasıl bittiğiniz anlamak mümkün değildi. Onun geleceği güne kadar zaman böyle geçse benim için sıkıntı yoktu.
Okul bittiğinde Ecem'i arayıp beraber dönmeye teklif ettim.
Onada anlatacaktım.
Belki annemde anlatırdım. Ama bu benim sonum olabilirdi gerek yoktu şimdilik iki kişi bilse yeter.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADANA'da HAYAT
Literatura FemininaHayatımın değiştiği günün ertesi sabahı uyandığımda yüzüme çarpan o sıcak hava... Güneş ve nem Hayaller başkaydı gerçekler başka Ben Kübra , Kübra Durmaz Yeni arkadaşlar yeni komşular Ve.......ve birisi gelir en ummadığın anda senin ondan haberin...