*26*

46 5 0
                                    

Güneş batmaya başlamıştı. Karşımdaki manzara harika görünüyordu. Gök yüzünde 5 farklı renk vardı.

Gözlerimi kapatıp gülümsedim.
Sınav sonuçlarım güzeldi. Gerçekten bu kadar beklemiyordum.

Çukurova üniversitesine girebilecektim.
Ama bir yandan da üzülüyordum.
Kızlardan Zambak ve Dolunay'dan ayrılcaktım.
Onlar İstanbul'un Kanal üniversitesine gideceklerdi.
Ecem en azından benimle kalacak ve aynı üniversiteye gidecektik.
İnşallah hepimiz için hayırlısı olurdu.

Günlerim evde geçiyordu genelde. Üniversite için hazırlıklar yapıyorduk. Ben kayıt işlemlerimi hallettiğimde.
Şehir dışına diğer teyzemin yanına gitmek için hazırlandık.

Babam ile valizleri indirmek için çıktığımda. Kapıda Murat abi ile karşılaştık.
Babam ile ikisi birbirine selam verirken göz ucuyla bana baktı. Aralarında küçük bir sohbete gireceklerini anladığımda babama döndüm.

"Baba anahtarı verir misin ben indireyim valizleri"

Babam cebinden anahtarı çıkartıp bana uzattı
"Ben gelirim birazdan"
Dediğinde kafamı salladım

Valizleri asansöre koyup aşağı indim. Ordanda bagaja yerleştirdim.

Kızlarda çıkacaktı şehir dışına. Aklıma gelen fikir ile telefonumu çıkartı gruba mesaj attım.

TENCERENİN İÇİNDEN ÇIKMIŞ PATLAMIŞ MISIRLAR

SİZ: Kızlar Adana'ya geri geldiğimde hepiniz oranın nesi ünlüyse getirin bende getireceğim.

KAFASI GÜZEL: Evet olur mantıklı yeni tatlar tadarız.

KRALİÇEM: Şu kızın boğazına rağmen zayıf kalabilmesine hayranım

AY YÜZLÜ: Dimi bence bu spor falan yapıyor ben size diyeyim.

KAFASI GÜZEL: Tabi yapıyorum sağlık için

SİZ: He gülüm he kesin sağlık için zayıf kalmak ile alakası yok.

KAFASI GÜZEL: Kübra lütfen canım senin yüzenden sırrım ortaya çıkacak

AY YÜZLÜ : Hiç çıkmadı zaten şu an

Gülerek telefonu geri cebime koyduğumda herkes gelmişti. Arabayı binip yola çıktık.



9 saatlik bir yolculuğun ardından heryerim tutulmuştu.
Burdada hava kararıyordu. Arabadan inince yüzüme çarpan o serin hava beni kendime getirdi. Özlemiştim bu havayı.

Babam ile valizleri alıp apartmana girdik yukarı çıktığımızda kapı zaten çocuklar tarafından açılmıştı.
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdiğimde hepsi bana sarıldı.

Teyzemin 4 tane kız çocuğu vardı. Hepsinindir arasında 2 yaş vardı.
Küçükken hiç çekemiyordum onları bebek gibi davranıp her şeyde mızmızcılık yapıp ağlıyorlardı.

Allah'tan büyümüşlerdi şayet o küçük halleri ile 15 tane bebek var gibiydi.

Murat'tan...

Ahmet amca ile konuştuktan sonra beraber aşağı indik.
Bursa'ya gideceklermiş.

İçimden umarım çok kalmazlar diye geçirdim.

Kendi arabama binip Çukurova Üniversitesine doğru yola çıktım.

Üniversitede bazı bölümlerde hocalık yapıyordum. Bin evi akademisyen gibiydim.

Acaba Kübra buraya gelir miydi
Belki anneme ona söylemesini söylerdim.

Ama peki aramızı nasıl düzelticektim.
Mutfakta bana peki dediğinde affettiğini zannetmiştim ama sadece beni susturmak için söylemişti.

Ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu.

KÜBRA İLE KÜS OLDUĞU GÜNLERDEN BİRİ (okullar açıkken)

Arabamı park edip indim omuz çantam ile ilerlerken bir kaç öğrenci yanıma geldi.

"Hocam günaydın"

"Günaydın çocuklar"

Ders vakti geldiğinde girmem gereken amfiye girdim.

Hem ilahiyat hemde psikoloji ile ilgili derslere giriyordum.
Şu an ise psikoloji dersindeydim.

Genelde iki sınıf için gelirdim. Oda haftada iki ders için.

İlahiyat ise elimden geldiğince derslere giriyordum.

2 ders boyunca güzel geçmişti. Son dakikalara doğru öğrenciler

"Hocam niye sakal bırakıyorsunuz ?"

"Hocam kilo mu verdiniz ?"

"Hocam kötü bir şey mi oldu ?"

Gibi sorular sordular hepsinede kısa ve öz cevaplar verdim.

Dersten sonra kahve alıp dışarı çıktım. Oturacak bir yer bulduğumda yavaşça kahvemi içmeye başladım. 

Bir kaç dakika sonra Faruk geldi.
Faruk benim fakülteden arkadaşımdı. Oda buraya ders vermeye geliyordu. Sonradan ilgi alanını değiştirince bir süreliğine ayrıldık ama arkadaşlığımız uzun zamandır sürüyor.

"Selamun aleyküm"

"Aleyküm selam"

"Naber nasılsın ?"

"İyi senden naber"

"Ben iyiyimde sen çökmüşsün be oğlum bu tip ne ?"

"Yorgunum bir şey yok"

"Yeme beni yorgunsun diye zayıflayıp uykusuzluk çekip tarzını mı değiştiriyorsun?"

Gülerek saçlarımı karıştırdım.

"Hayırdır anlat hadi"

Emin değildim anlatıp anlatmamak konusunda.
Evet en yakın arkadaşlarımdan biriydi ama yinede tereddüt ediyordum.

"Bi kız var"

ADANA'da HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin