22. BÖLÜM: HÜSRAN 1 CÜRM-Ü AŞK 🔥 KAPIMDAKİ DÜŞMAN

433 12 2
                                    


Medya : dedublüman: Gamzendeyim deva bulmam

                                                      25

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                      25.KAPIMDAKİ DÜŞMAN

"Birilerinin gözyaşları üzerine kurulan her mutluluk; günü geldiğinde en dayanılmaz acılarla intikamını alır.''

                                                                                                                             Nicanor Parra

   

     Yeni hayatımı özetleyen ne doğru bir sözdü. Mervan benim gözyaşlarımın üzerinden mutlu bir evlilik kurmak istemişti ve bunun için gerektiğinde zorbalıklar yapmaktan hiç çekinmemişti. Ona göre davranışlarının altında iyi bir niyet vardı ve bu niyete ulaşmak için harcamak ve yıkmak mübahtı. O hayatı kazananın ve kaybedenin olduğu bir savaş olarak görürdü. Bu savaşta kaybeden olmamak için gerekirse ezip geçerdi tüm direnenleri. Onun doğruları benim doğrularımla kıyasıya kapışırken bu tuhaf evliliğin neresinde olduğunu sorgulamaya başladım. Hayatımıza dair tüm kararları o veriyordu ve benden şartsız bir şekilde hepsine uyumamı bekliyordu.

     Az yerdim. Yaşadığım bu hayata alışamıyor olmam ben de iştahsızlığa sebep olmuştu. Bana yemediğim yemeklerin bile hesabını sorarken, beni düşünmesi ve önemsemesi fikrini zerre kadar umursamıyordum. Bana karşı olan her davranışı batıyor gibiydi. İyi bir niyetle yaptığı şeyler bile bir tokat hüviyetine bürünüp, beni sıktıkça sıkıyordu. Gitgide Mervan'dan uzaklaşıyordum ve bu durum hiçbir zaman değişmeyecekti.

      Terasta oturup dinlenmek istediğimde saat gece 2'ydi. Siyah aracın bahçeye girdiğini gördüm. Bu saatte dışarıda olması merak unsuru olmuştu içimde. Hâlindeki tuhaflık, daha ilk bakışta dikkatimi çekmişti. Terastan odaya geçtim ve kulağımı kapıya dayayıp merdivenleri çıkışını dinledim. Telaşlı bir hâli vardı.  Merakıma yenik düşüp kapıyı açtığımda yüz yüze geldik. Beni görmeyi beklemiyordu; zira çoktan uyumuş olmam gerekirdi. Sakinliğimi koruyarak, gelişinden habersizmişim gibi davrandım. 

     "Uyumamışsın; yoksa yollarımı mı gözlüyordun?"  İmalı göz kırpışını görmezden gelip, "Uyku tutmadı, seninle alakası yok!" dedim. Manşetlerindeki kan dikkatimi çekmişti. "Bu da ne?" Parmaklarıyla alelacele manşetlerini ceketiyle gizlemeye çalıştı. "Yok bir şey!" Şu an yanımda olmak istemediğine emindim; ama ne olup bittiğini öğrenmeden de yakasını bırakmayı düşünmüyordum.  Hızla içeri girerken, peşinden izin almaksızın odasına   yöneldim. Bu tavrıma alayla dudaklarını kıvırdı. "Bu gece dizlerimin dibinden ayrılmayacaksın anlaşılan. Beni bu kadar özlediğini bilseydim, daha erken gelirdim."

    Kaşımı otoritemi belli eder tarzda kaldırdım.
"Seni özlediğim falan yok; sadece ne işler çevirdiğini öğrenmek istiyorum." Elimi ceketinin düğmelerine çevirip hızlı bir şekilde açmaya çalıştım. Başını yaramaz bir çocuğu ayıplar gibi yalancıktan bir esefle salladı.  Ceketi çıkardığında beyaz gömleğin kol kısmında içimi bulandıran, yoğun bir kan lekesiyle karşılaştım.

HÜSRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin