19. BÖLÜM: HÜSRAN 1 CÜRM-Ü AŞK 🔥SUSKUN ÇIĞLIK

495 13 0
                                    

Bölüm şarkısı: Gallian returns (Harika bir film arkadaşlar. Ek Villian ve Ek Villian Returns)

Bölüm yorumlarınızı bekliyorum. Sizce hikaye nasıl devam edecek?






                                                                          Her insan yağmur damlası gibidir;

                                                                          Kimisi çamura, kimisi gül yaprağına düşer.

                                                                                                                        MEVLÂNA

     Gözlerimi açtığımda kendimi yabancı bir odada ve yabancı giysilerin içinde buldum. Aceleyle doğrulmaya çalıştım. Başım dönüyordu. Anlamsız anlamsız etrafa bakındığımda sanki beynim durmuş, her şey zihnimde bulanıklaşmaya başlamıştı. Tutunarak ayağa kalkmaya çalıştım. Dün gece olanlar zihnime bir bir hücum etmiş ve bulunduğum yerde adeta donup kalmıştım. Ağlamak içimdeki karanlığa ışık olabilir miydi?

     Ne çok ağlanacak şey olmuştu hayatımda ve ben ağlamayı bile Mehmet'ten öğrenmiştim. Oysa yıllarca güçsüz görünmemek için debelenip durmuştum bu hayatta. En şefkatli yürekler bile acılarımın yetiştirdiği dikenlerle karşılaşmıştı. Ne çok şeye ağlamamıştım yıllarca. Babamdan gördüğüm onca şiddetten sonra bile dökülmemişti o kanlı yaşlar gözlerimden. Tam tersine kin dolu bakışlarımı gözlerine mıhlayıp ona nefret kusardım hep.

     Beni odunluğa kilitlediğinde, o karanlıkta yalnız başıma aç bir halde 2 gün beklemiştim; ama ağlamak gelmemişti içimden. Saçlarımı makasla kesip benden hıncını almaya kalkmıştı, okula göndermemek için eve kilitlemişti; dinlemedim. Duvardan atlayıp çizilen dizlerime ve kollarıma rağmen kaçarak okula gitmiştim o gün. Sıramda otururken sızlayan yaralarımın acısını unutmaya çalışıyor; ama yine de ağlamamak için direniyordum.

     Bugün müydü tüm susuşlarımın diyeti? Şimdi hepsine doya doya ağlıyordum işte! İçimi kanatırcasına temizliyordum ruhumu tüm kirli tutsaklıklarımdan. Kollarım, dirseklerim, çürükler içinde kalmıştı çoğu zaman; ama hiçbiri şu anki kadar acıtmıyordu canımı. Yaşadığım bu psikolojik şiddet hepsinden daha çok yakıp yıkıyordu benliğimi. Gelinlik hayallerimi, aşkımı çalmışlardı. Uğradığım en büyük haksızlık bu değil de neydi?

     Doğruldum. Hesap soracaktım. Tüm olan bitenin hesabını soracaktım o zalimden. Sabahlığı dahi üzerime geçirmeden sahanlığa yöneldim. Ayaklarım hızlı bir şekilde merdivenleri tekmelerken kendimi geniş bir salonda bulmuştum. Beni bu halde koşturur görünce herkesi belirgin bir şaşkınlık yokladı. Evin içinde delirmiş gibi dolaşmam insanları hayrete düşürmüştü. "Mervaaaan!" Haykırışım tüm evde yankılanırken, Raziye Hanım'ın merdivenleri hırsla indiğini fark ettim. Gözlerindeki öfke görülmeyecek gibi değildi.

    "Mervaaaan!"  Her yerde dip bucak onu arıyor, girmedik oda bırakmıyordum. Makbule Hanım, korku dolu gözlerini üzerime dikti, yaşlı elleri koluma kenetlendi. "Gelin Hanım, Bey evden şimdi çıktı." Ona endişeli bir bakış atıp, o tuhaf kılığıma rağmen kapıya doğru koşmaya başladım. Nefesim daralıyor, yüreğim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu. Yerleri arşınlarken ardımdan yükselen, "Neler oluyor burada?" serzenişini bile duymuyordum. Üzerimdeki kısa sayılabilecek saten gecelikle uygun olmadığını bile bile bahçeye doğru koşmaya başladım. Makbule Hanım ve Dilan da olanlara anlam veremeyerek peşimden gelmişti. "Gelin Hanım! Allah aşkına dur! Bu kılıkla burada dolaşamazsın."

HÜSRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin