23. BÖLÜM: HÜSRAN1 CÜRM-Ü AŞK 🔥 AŞKPAREM

482 13 0
                                    


Medya: Çağan Şengül : Tablo

                                                                AŞKPAREM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                AŞKPAREM

                                              Sen; aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.

                                                                                                                 Cemal SÜREYA

         Geceki konuşma uykumun daha da açılmasına sebep olmuştu ve ben tüm gece yatağımda dönerek mesai yapmıştım. Mervan'ı düşünüyordum. Dünkü hâli oldukça tuhaftı. Yarasını saklamaya çalışması... Gönlümle oynadığı kumar... Her şey kafamı allak bullak etmişti. Çevirdiği dolapları bir bir öğrenmeliydim; ama nasıl? Düşünceler beynimi yoğururken dalgın dalgın yatağımdan doğruldum. Krem rengi bir elbise giyip hazırlandım. Aşağıya inmek ve o tuhaf curcunaya katılmak istemiyordum. Özellikle de Raziye Hanım, varlığıyla tüylerimi diken diken ediyorken bunu arzu etmem imkânsızdı.

     Bana söylediği o korkunç sözleri bir türlü unutamıyordum. Onun gözünde bir kalemde harcanabilecek, basit bir kızdım ve bu evde geçici bir gönül eğlencesinden fazlası asla olamayacaktım. Varlığımı kabullenemiyordu ve beni hiç sevmiyordu. Ablamı istemeye geldikleri o karmaşık dönemde de hiç sevmemişti.  Tuhaf bakışları, iğreti duran hâl ve tavırlarıyla o zaman bile huzurumu kaçırmayı başarmıştı.

      Benimle ne derdi var acaba diye düşünmekten beynim karıncalanmıştı sanki.  Beni sevmiyor oluşu çok da anormal bir durum değildi esasen. Asıl tuhafıma giden mesele, Mervan'ı da sevmiyor olmasıydı. Onları anne-oğul gibi görmek, aralarında özel bir bağ olduğuna inanmak imkânsız gibiydi. Mervan'ı görünce sevinmez; annesinden çok düşmanı gibi davranırdı. Bir kez tebessüm ettiğini, ona şefkatle dokunduğunu görmezdim. Oğlum dediğine bile şahit olmamıştım aylardır. Aralarına duvarlar değil; uçurumlar inşa etmişti sanki ve hiçbir güç bu uçurumları yıkmaya yetmiyordu. Neredeyse Mervan'ı bir yük, eski bir günah olarak gördüğünü düşünecektim.

     Durum Mervan için de Raziye Hanım'dan farklı değildi. Ona anne demez, sevgi dolu bir tebessümü bile esirgerdi. Aralarında hükümdarları aratmayacak kıyasıya bir rekabet vardı her nedense. Kadir Bey de dahil olmak üzere herkes bu savaşı bilirdi; fakat hiçbir şey olmamış gibi görmezden gelmeye çalışırlardı.

     Mervan'ı ne kadar az tanıdığımı bir kez daha fark ettim. Onun ailesiyle olan bu tuhaf ilişkisini bir yabancı gibi uzaktan izliyordum. Öğrenmek isteseydim de buna izin vermeyeceğini adım gibi bildiğimden ona bu konuya dair soru sormamayı bir görev bilmiştim. Benimle ne işine ne de ailesine dair hiçbir şey paylaşmazdı.  Acılarından da mutluluklarından da bihaber yaşardım bu evde.

HÜSRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin