24. BÖLÜM: HÜSRAN 1 CÜRM-Ü AŞK 🔥 SİNSİ BİR DÜŞMAN

474 11 3
                                    

 Medya:  Sertap Erener (Vur Yüreğim)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya:  Sertap Erener (Vur Yüreğim)

SİNSİ BİR DÜŞMAN

Ey Gönül, Bir sürü dostun yanında, elbet ki düşmanın olacak,

Ama imtihan bu ya, onca düşmanın var iken seni dostun vuracak.

MEVLÂNA


Üzerimdeki boyaları çıkarmak için duş almak zorunda kalmıştım. Su usulca bedenimi uyuşturup, ısıtırken zihnim hâlâ Gülnaz'ın sözleriyle kucaklaşıyordu. Benden nefret ettiğini ve kurtulmak için her şeyi verebileceğini biliyordum; fakat yardım isteğimi reddederken hiç olmadığı kadar kararlı görünüyordu. Mervan'dan öyle çok korkuyordu ki benden kurtulma fikri bile onu ret düşüncesinden geri çevirememişti. Parmak uçlarımı saç diplerimde gezdirdim. Tüm un ve köpük omuzlarımdan dökülürken yaşadığımız o anlar gözümün önünden akıp gitti. Kısacık bir an da olsa yanında mutlu olduğumu hissetmiştim.

Kendimi suçlamaktan kurtulamıyordum. Mehmet, askerde gün sayıyordu ve ben utanmaksızın Mervan'la kurduğum bu tuhaf evliliğe uyum sağlamaya çalışıyordum. Mervan, amacına koşarak ulaşmaya çalışırken nerdeyse oyunlarına beyaz bayrak çıkarma seviyesine gelmiştim. Gülnaz haklıydı; bu evde fazlaydım ben. Kurduğu aileye inen bir balyozdan farkım yoktu onun gözünde. Gitmeliydim. En kısa zamanda çekip kurtarmalıydım kendimi bu evden. Tüm denemelerim başarısız olmuştu. Mervan'a, her seferinde mahcubiyetle boyun eğmek zorunda kalmıştım.

Onu kendimden soğutmaya çalıştıkça bana daha büyük bir tutkuyla bağlanıyordu. Ördüğüm o nefret düğümünün çözülmesine asla izin vermeyecektim. Aşkıma asla sahip olamayacaktı. Ondan ve arzularından koruyabildiğim tek şey kalbimdi; onu da çelip beni kendine kelepçelemesine asla dayanamazdım. Dağ evinde sökülürcesine ettiğim o büyük sözleri utana sıkıla yutmayacaktım. Artık Mehmet'le bir araya gelemesek bile Mervan'a da yâr olamazdım. Beni kendi dünyamdan tırnaklarıyla sökercesine almıştı ve ben de onun dünyasından canından koparcasına acıtarak çıkacaktım ve intikamımı almaktan asla vazgeçmeyecektim.

Saat akşam 7'yi vuruyordu. Makyajımı tamamlayıp hazırladığım siyah sade elbiseyi giydim. Saçlarıma dalgalar atıp bıkkın bir şekilde aşağıya indim. Bu yemeğe katılmayı canım hiç istemese de tepki çekmemek ve biraz daha huzursuzluk yaşamamak için boyun eğiyordum. Mervan, siyah sade bir takım giymiş ve düzleştirdiği saçlarını yandan ahenkli duracak şekilde taramıştı. Herkes oldukça hazır ama stresli görünüyordu.

Gülnaz, önceki konuşmamızın ve yaşadıklarınızın etkisinden hâlâ kurtulamamıştı. Koltuğa oturduğumda ters bakışlarla beni süzüyor, yer yer saçlarını arkaya atarak hırslı kıpırdanmalarla beni rahatsız etmeye çalışıyordu. Mervan, hemen yanıma oturup, sıkılgan bir tavırla konukları beklemeye koyulmuştu. Hemen sol yanımda kaçamak bakışlarla beni süzmesi oldukça rahatsız ediciydi. Belli etmemeye çalışsa da oldukça tedirgin olduğunu anlayabiliyordum. Bir an zamanı ileri almak ve bu geceyi hızlandırılmış bir şekilde atlatmak istedim. Ne yazık ki bu mümkün olmayacaktı; çünkü ben hiçbir zaman o kadar şanslı olamamıştım.

HÜSRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin