112. BÖLÜM: HÜSRAN 4 RUH-U REVAN ❤️‍🔥 SESSİZ ÇIĞLIK

132 7 4
                                    


🎶Madrigal: Ne zamandır sendeyim🎶

Merhaba değerli dostlarım. Yoğun bir haftadan yine sizlere merhaba diyorum. Minik kızım diş çıkardığı için bölümleri yetiştirmekte epey zorlanıyorum ama eser tamamlanmaya başladığı için mutluyum. Sona adım adım yaklaşıyoruz. İki yeni kurgum var. Şu an aynı zamanda onların da hazırlığı içerisindeyim. Biri savaş ve dönem kurgusu, diğeri ise yakın dönem asker kurgusu olacak. Hangisini öne çıkarırım hâlâ bilmiyorum. Bu platformda fazla okunmasa da Yıldızların Melodisi'ni tamamlamak istiyorum. Gerçekten içime sinen bir kurgu oldu ve sonunu kesinlikle getirmeden bırakmayı düşünmüyorum.

Size yakın bir zamanda önemli bir duyuruyla geleceğim. Özellikle Hüsran kitabıyla ilgili açıklamalarım olacak. Bu duyuruları takip etmenizi rica ediyorum. Destekleriniz bekliyorum.

Instagram: seyma_yldz_koc
Dreame: Şeyma Yıldız KOÇ


❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥

             Şu an güneşin batışını izliyorum. Bu saatlerde geliyorsun bana. Tüm günün yorgunluğunu çıkarmak ister gibi evine girişini görüyorum. Perdenin ardından tüm hareketlerini büyük bir dikkatle izliyorum.

            Yine siyah ciddi kıyafetler giydin. Saçlarını bugün yana taramış, sakallarını ise düne göre biraz daha kısaltmışsın. Yüzünde belirgin bir öfke var. Kim bilir neye kızdın, kimlere gazap püskürdün? Bilmiyorum. Oysa bilmek isterdim. Eve döndüğünde içinde gizlediğin ne varsa sorabilmek öğrenebilmek isterdim. Yaralarını sarmak, hayatının anlamı olabilmek isterdim.

            Sana dair kurduğum tüm hayallerin gerçek olamayacağı bu dünya bana karşı öyle acımasız ki! Gücüme gidiyor kızma bana! Sana bu kadar yakınken uzağında olmak çok zor. Seni duyamamak, seninle konuşmamak öyle öldürücü ki yokluğun tenime düşen aşk zehrinin her bir zerresini ölüme itiyor. Senden önce duymamak ve konuşamamak bu kadar üzücü değildi. Kendi içimde yabancılaştığım insanlarla bir şeyler paylaşamadığım için üzüntü duymazdım. Herkesten farklı bulmazdım kendimi mesela. "Herkes" kelimesinin içine tıka basa doldurduğum hiçbir insan senin bende bıraktığı hissi karşılayamazdı.

Şimdi seni sevmelere doyamayan kalbime bile bin bir haykırışla soruyorum. Neden? Bir kez olsun sesini duyabilseydim. Bir kez olsun sesimi duyurabilsem. O zaman sana söyleyeceğim tek şey "Seni seviyorum" olurdu. Bilmiyorum sen beni sever miydin? Bana bir kez olsun Sevdiğim der miydin? Layık bulur muydun bu dilsiz, ıssız kızı sevmelere. Mervan... Sana dair olan bu bilinmezler beni öyle çok yoruyor ki! Gizli saklı kalan bu hislerim kalbime artık ağır geliyor. Anlatmak, dillendirmek istiyorum ama senden kalan bu ufacık yakınlığı kaybetmek fikrini bile kaldıramıyorum. Seni görememek, uzaktan da olsa varlığını hissedememek korkutuyor beni. Keşke yüreğimi tamamen sana dair olan bu hislerle doldurmamış olsaydım. Keşke bu kadar severken sevilmediğimi bilerek bu aşkı tek kişilik yaşadığımda içimdeki güzelliklerin mutsuzlukla birer birer solacağını çok önceden anlasaydım.

Her okuduğum şiirde senden bir parça bulmasaydım. Ben hiç Diyarbakır'a gitmedim. Oraya dair coğrafya kitaplarında yazandan fazlasını bilmiyorum. Senden sonra hiç tanıyıp bilmediğim o şehri bile sevdim. Oradan gelen insanları senden sebep kendime dost bildim. Senin geçtiğin yollardan geçen, birkaç dakikalığına bile olsa yaslandığın ağaca dokunan o insanlara bile yakınlık duydum. Olmayacağını bile bile seni sevmekten usanmayan kalbime mani olamadım. Bana seni hatırlatan her şeyi yüreğimdeki kilitli odaya hapsettim. Hapsolanların yaşama sevincimi öldüreceğini, beni silip aşkınla baştan yazacağını bilmiyordum.

HÜSRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin