Taehyung
Gözlerimi araladığımda kollarımın arasındaki bedenin normalden farklı olarak tamamen çıplak olduğunu fark etmemle dün gece yaşananlar bir bir hafızama ilişmeye başladı. "Hassiktir" fısıldadım kendi kendime istemsizce.
Kaybetmiştim, Jungkook üzerimde her nasıl bir oyun oynuyorsa yenilmiştim ona. Sikeyim ki yenilmek harika hissettirmişti ilk defa. Sadece dün geceki yarım şalap anıları düşünürken bile deli gibi sırıtmak istiyordum. Bedenim benden bağımsız tepkiler veriyordu.
Ancak korkularım hemen hatırlattı kendini. Şimdi ne olacaktı? Jungkook'la evliliğimiz gerçeğe mi dönüşmüştü yani, bu muydu her şey? Ya da uyandığında nasıl bir tepki verecekti? Biz de etrafta gördüğüm o samimiyetsiz ilişkilerden birinin içine mi sürüklenmiştik?
Akşamdan kalma olmanın etkisiyle başım çatlarcasına ağrıyordu. Elimi başıma götürüp ovmak istediğimde, bir elimin Jungkook'un belini sardığını ve diğerininse göğsüme koyduğu elini tutmakta olduğunu fark ettim. Bu sırada Jungkook önce biraz kıpırdandı ve ardından da gözlerini araladı.
Her sabah olduğu gibi boncuk boncuk bakan gözlerini üzerime dikerek konuştu. "Günaydın." Hiçbir şey farklı değilmiş gibi hissettirmişti bana bu hareketi. "Günaydın, başım çatlayacak." Tuttuğum elini bırakarak ovmaya başladım şakaklarımı. "Ben sana limonlu soda hazırlamalarını söyleyeyim, iyi gelir."
Jungkook sakin ama seri hareketlerle boksırını ve pijamalarını giyip odadan çıktığında şaşkınlık içinde kalakalmıştım. Ne yani, dün gece ile ilgili konuşmayacak mıydı? Çıplak olmamızdan seviştiğimiz aşikardı ancak olayların detayını hatırlayıp hatırlamadığımı merak etmiyor muydu?
Kahvaltı için aşağı indiğimde ortalıklarda görünmüyordu. Hizmetlilerden birine nerede olduğunu sorduğumda ise mutfakta kahvaltı yapıyor olduğunu söyledi. Şaşkınlığım artıyordu. Çıplak uyanmamış olsak dün gece yaşananları kafamdan uydurduğumu bile düşünecek haldeydim. Ancak ağzımdaki varlığını sürdürmeye devam eden tadı hiçbir şeyin hayal olmadığının yegane kanıtıydı.
- - -
Jungkook
Korkuyordum. Duyabileceklerimden deli gibi korkuyordum. Bu konuyu açarsam Taehyung'un dün gece sarhoş olduğu ve yaşananlara anlam yüklememem gerektiğine dair söyleyebileceklerini duymaya hazır değildim. Bu yüzden de hiçbir şey olmamış gibi davranma kararı almıştım.
Kendi düşüncelerime dalmış tabağımdaki kahvaltılıkları tırtıklarken buzdolabının üzerindeki magnetli takvim gözüme çarptı. Gördüğüm 14 sayısıyla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu akşam vakıf yemeği vardı. Kalbim akşam yaşanması olası senaryoları düşündükçe deli gibi hızlandı. Jimin'e bir cevap vermem gerekiyordu.
Tabağımdakilerle oynamaya ve akşamı düşünmeye devam ederken mutfağın kapısında beliren Taehyung'u görünce şaşkınlığımı gizleyemeden baktım yüzüne. "Ben çıkıyorum." Konuştuğunda tek kaşım havaya kalkarken neden bana açıklama yaptığını anlamaya çalışıyordum. "Öyle işte." Az öncekine nazaran daha sinirli -ve sitemli- sesi kulağa komik geliyordu. Ben bir şey söylemeden sert ama paytak adımlarla ayrıldı evden.
- - -
Öğleden sonra tahmin ettiğim gibi akşam giyinmem için Taehyung'un yollattığı takım elbise büyük bir kutuda geldi. Ancak yalnızca takım elbisenin kutusu değil, içinde ne olduğunu bilmediğim pek çok kutu da vardı. "Bunlar ne?" Hizmetli kıza sordum. "Bir bilgim yok efendim, Taehyung Bey eve getirilmesini söylemişler" cevabını aldığımda kafam karışmıştı ama Taehyung'u kızdırmamak adına dokunmadım hiçbirine.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Wish | Taekook
FanfictionTaehyung çevre baskısı yüzünden evlendiği Jungkook'a ayda bir istekte bulunma hakkı verir. * Bölümleri eksik görmüyorsunuz, Jungkook Taehyung'tan her yeni istekte bulunduğunda bölüm numaraları değişiyor. (1. ile başlayanlar ilk dilek ve sonrasında y...