Taehyung
"Eee ne diyorsun?" meraklı gözlerle Yoongi'nin ağzından çıkacak kelimeleri bekliyordum. Yemeğin geri kalanı oldukça sakin geçmişti. Jungkook'tan, ailesinden bahsetmesini istemiştim ve ne annesinin ne babasının ne de ayağıma dolanabilecek başka bir akrabasının olmadığını öğrenmiştim. Bu yüzden de keyfim ekstra yerine gelmişti. Muhtemelen birkaç sene içerisinde tahtalı köyü boylayacak bir büyükbabadan başka kimsesi yoktu.
Yemeğin sonuna kadar devam etmişti Jungkook'un çekingen ve utangaç tavırları. Bir tık fazla çekingendi ama sorun değildi. Zamanla adab-ı muaşereti öğrenirdi nasıl olsa. "Ne diyebilirim ki? Yazık çocuğa diyorum sadece." Yoongi sonunda konuştuğunda ufak bir kıkırtı bırakıp yudumladım viski bardağımın dibinde kalan içkiyi.
"Şu hizmetçilik meselesi dışında tek bir eksisini bile görmedim. Bunca zamandır gözümün önünde duruyormuş da görememişim." bunu birkaç gecedir düşünüyordum aslında. Yıllardır evimi izlediğini bilsem de bir kez bile kim olduğuyla ilgilenmemiştim. Şaşırıyordum şimdi kendime. Onu daha önce fark edebilmiş olsaydım yıllardır rüküş, kendini bir bok sanan insanların bana yamanma çabalarını çekmek zorunda kalmazdım.
"Gabriel çok üzülecek." Yoongi konuştuktan sonra ufak bir kahkaha attığında ben de gülümsedim. Gabriel bana yamanmaya çalışan kadınlar arasında en yapışkan olanıydı. Yıllardır ısrarla ve bıkmak tükenmek bilmez bir çabayla benimle bir ilişki içine girmeye çalışıyordu. Dışardan baktığınızda onun mükemmel bir eş adayı olduğunu düşünebilirdiniz.
İyi bir eğitim almış, uzun süre yurtdışında yaşamış ve çok zengin bir aileden gelen bir kadındı. Üstelik her erkeğin arzulayacağı bir yüze ve vücuda sahipti. Ancak kadınla yalnızca beş dakika konuşmam ondan tiksinmeme yetmiş de artmıştı bile. Hayatı tamamen gösterişten ibaretti. Ne zaman onun bulunduğu bir ortamda olsam tek konuşulan şey Amerika'da başına gelenler ve başarılarıydı.
Sanırım beni etkileyemediğini anladığında başlamıştı bana olan takıntısı. Buna sevgi demem mümkün değil, ancak takıntı olabilir böylesine bir ısrarcılık. Beni elde edemeyeceğini anladığında bunu bir yarış, bir meydan okuma olarak görmüştü hepsi bu. Tabi bu sürede ben de boş durmamıştım. Bana olan zaafından yararlanarak babası ile çok karlı bir anlaşmaya imza atmıştım. "Ee ne zaman teklif edeceksin peki?"
"Bilmiyorum ama yakın zamanda bu işi bitirmek istiyorum. Tek sorun, imzayı atana kadar caymaması için bunun gerçek bir evlilik olacağını sanması gerek. Bu kadar kısa bir sürede ona aşık olduğuma nasıl ikna edeceğim onu?"
Birkaç saniye elini çenesine koyarak düşündü Yoongi. Bu gerçekten de bir sorundu. Aslında çocuk bunu sorgulayabilecek kadar zeki mi emin değildim. Bir anda kapısına dayanıp sana aşık oldum desem inanırdı belki. Hatta bunun kağıt üzerinde bir evlilik olacağını söylesem ona bile kabul diyebilirdi. Ama o zaman ona ihtiyacım olduğunu anlayacağından şart koşup saçma sapan şeyler isteyebilirdi benden. Bu yüzden suları hiç bulandırmamanın en iyisi olacağını düşünüyordum.
"Bence yaşı öne sür, bir de şey dersin.." duraksayıp düşündü ve devam etti Yoongi. "Gülüşü.. evet gülüşünü görünce çok etkilendim dersin. Biraz da süsleyiver cümleleri. İşte ne bileyim.. her sabah o gülüş eşliğinde uyanmak istiyorum vesaire".
"Bence de en mantıklısı mevzuya bu şekilde girmek. Peki sence ne zaman uygun olur bu teklif için?"
"Bence çok uzatma bu hafta içinde hallet. Zaten düğün dernek derken nereden baksan bir ay bu mesele ile uğraşmak zorunda kalacaksın." Doğru söylüyordu. Sıkıntı ile iç çektim. Bana kalsa tüm bu saçmalıklarla asla uğraşmazdım ama bunlarla şimdi uğraşmazsam gelecekte hem bir çok dedikoduyla hem de birçok insanla uğraşmam gerekecekti.
- - -
Jungkook
İnsan yalnızca iki kez yakından gördüğü birini özleyebilir mi? Ben özlüyordum. Barbekü akşamının üzerinden iki gün geçmişti. Yine işimle meşguldüm ama elimdeki toz bezini görmüyordu bile gözüm. O günden sonra gözlerime bir perde inmişti sanki. Sadece Taehyung'un yüzünü görüyordum baktığım her yerde.
Bir aptal gibi hayaller kurmaya başlamıştım. Eskiden sadece onunla yan yana geldiğimi, sesini duyduğumu falan düşünürdüm. Ancak bana gösterdiği yakınlık cüretimin artmasına neden olmuştu sanırım. Çünkü artık ellerini tuttuğumu hayal ediyordum. Hatta bir kere onu öpmenin nasıl bir his olacağını düşünürken buldum kendimi.
Bu yanlıştı. Hem de çok yanlıştı. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını bilen yanım gayet iyi farkındaydı yapmakta olduğum hatanın. Ama kalbime söz geçirmesi öyle zordu ki. Yıllarca hasret kaldığım bir şeye kavuşmuşum, tam boğularak ölecekken nefeslenmişim gibi çırpınıyordu kalbim. Elimden hiçbir şey gelmiyordu.
Düşünmemek için ne yaparsam yapayım onu hatırlatacak bir şey buluyordum kendime. "Sen hala burayı bitiremedin mi?" duyduğum sinirli sesle aniden kendime geldim. "Hayırdır Jungkook piyangoyu tutturdun da zengin mi olsun?" anlamaz gözlerle evin sahibi ve patronum olan kadına döndüğümde gözlerini devirdi. "Bakma öyle avel avel, paraya ihtiyacın yokmuş da kovulmak ister gibi bir halin var iki gündür. Doğru düzgün yap şu işini oyalanıp durma."
"Çok özür dilerim efendim hemen bitiriyorum." elimden geldiğince hızlı bir şekilde tamamlamaya çalıştım temizliği. Her ne kadar aklımda Taehyung'dan başka hiçbir şey olmasa da o evde oturmaya ve sevdiğim adama yakın olmaya devam etmek istiyorsam kirayı ödeyecek kadar para kazanmaya devam etmek zorundaydım. Bu işi bırakmam halinde bu imkansız olduğundan evin sahibi ne derse desin sesimi çıkarmamaya alışmıştım yıllardır.
Nihayet mesai saatimi doldurup eve dönmek için yola çıktığımda her zamankinden de yorgundum. Eskiden sadece iş yapmaktan bedenim yoruluyordu. Şimdi ise hem bedenim, hem de kalbim yorgun olduğundan daha fazla hissettiriyordu kendini. Toprak yola henüz girmiştim ki şans yüzüme tekrar güldü. Taehyung'a ait Cadillac aracın sesini duymamla başımı çevirdim.
Kısa sürede tam yanımda durduğundan kalbim deli gibi çarpmaya başladı. "Naber Jeon, işten mi dönüyorsun?" bir kolunu üstü açık arabanın dışına doğru sarkıtıyordu. Ağzındaki sigarayı dudaklarından ayırmadan konuştuğunda nefesimin kesildiğini hissetmiştim. "Merhaba Bay Kim, evet işten dönüyordum." gülümsemeye ve samimi görünmeye dikkat ederek konuştuğumda sigarasını ağzından çıkarıp içine çektiği dumanı üfledi havaya doğru.
Başını kaldırdığı için boynu ortaya çıkmıştı. Bir anda dudaklarımın tam da adem elmasının üstünden öptüğünü hayal ettiğimde sınırı aştığımı hissetmiş ve hemen başımı yere indirmiştim. "Ee ne bekliyorsun hadi atla." Sesini tekrar duyduğumda itiraz etmenin anlamı yoktu. Başımı sallayarak hemen dolandım arabanın etrafında ve yan koltukta yerimi aldım. İlk defa üstü açık bir arabaya biniyordum.
Elimi arabanın dışına çıkarıp rüzgarda dans ettirmeye başladığımda Taehyung'un başını bana doğru çevirdiğini hissettim. Ben de ona doğru döndüğümde bakışlarını çekme gereği duymadan konuştu. "Özlemişim seni Jeon, daha sık görüşmeliyiz." duyduklarıma inanamaz gibi gözlerimi kocaman açtığımda gece olduğu için tanrıya teşekkürler ettim. Gündüz olsa kıpkırmızı olan yanaklarım utancımı ele verirdi çünkü.
"B-beni mi özlediniz Bay Kim, anlayamadım?" Taehyung ufak bir kıkırdama ve yandan bir gülüş eşliğinde tekrar bana çevirdi başını. "Evet Jeon, seni özledim, sen beni özlemedin mi yoksa?" acaba şu an benimle flört eder gibi konuştuğunun farkında mıydı? Belki tüm dostlarıyla böyle konuşuyordu bilemiyordum. Ancak oracıkta bayılmama çok az kalmıştı.
"Anlaşılan özlememişsin" uzun süredir cevap vermediğimi o an fark edip panikle ellerimi kaldırdım ve hayır anlamında sallamaya başladım. "Ha-hayır Bay Kim yanlış anladınız beni. Ben siz bir anda şey edince şaşırdım sadece. Ben de sizinle görüşmeyi ö-özledim tabi." Taehyung aniden başını arkaya doğru yatırıp kahkaha atmaya başladığında neye uğradığımı şaşırdım. Donup kalmıştım karşısında.
Nihayet kahkahasını bitirip tekrar yüzüme baktı. O an ise hiç beklemediğim bir şey yapmıştı. Bana yakın elini bacağıma koyup okşamaya başladı. Gözlerim daha da büyürken sertçe yutkundum. "Çok heyecanlısın Jeon, biraz sakin ol."
-끝-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Wish | Taekook
FanfictionTaehyung çevre baskısı yüzünden evlendiği Jungkook'a ayda bir istekte bulunma hakkı verir. * Bölümleri eksik görmüyorsunuz, Jungkook Taehyung'tan her yeni istekte bulunduğunda bölüm numaraları değişiyor. (1. ile başlayanlar ilk dilek ve sonrasında y...