Jungkook
"Sıçtığımının yerinden acilen çıkmamız lazım." Jimin'in korktuğunu her halinden belli eden fısıltısını işitmem ile başımı aşağı yukarı sallayarak onayladım onu. Bay Carney'nin evine girmiş ve çalışma odasındaki onlarca dosya arasından işimize yarar bir şeyler bulup bulamayacağımızı araştırmaya koyulmuştuk.
Beklemediğimiz şey ise aşağı kattan gelen merdiven sesleriydi. Kanıt olarak kullanabileceğimiz şeyleri Jimin'in çantasına doldurduktan sonra pencereden atlamaya hazırlanıyorduk ancak aniden açılan kapı ile olduğumuz yerde kalakaldık. Kapının önünde gördüğüm kişi ise asla tahmin edemeyeceğim kişiydi.
"Yoongi!"
- 24 saat önce-
Yoongi
"İşte böyle dostum. Sürekli bir şeyler karıştırıp duruyor ama ne olduğunu anlayamadım. 4 aydır evliyiz ve Jungkook benimle ilgili her şeyi bilirken ben kendimi ondan çok uzaktaymış gibi hissediyorum." Taehyung içkisini kafasına dikip barmene tazelemesini işaret ederken konuştu.
"Tanrı aşkına senin baş düşmanının kızının nişanlısı ile ne işi olabilir ki? Bir de şirkete gitmişler."
"İnan bilmiyorum ama sorsam da bir şey söylemiyor. Peşine taktığım adamı şirketten içeri almadıkları için içeride ne yaptıklarını da bilmiyorum. Zaten Jungkook'tan da bir cevap alamayacağımdan açmadım bile konusunu."
Taehyung umutsuz görünüyordu ve Jungkook'un hareketleri şüpheliydi. Çoktan duygularına yenik düşmüş olduğunu anladığımdan meseleye bizzat el atmam gerektiğini hissetmiştim. Ancak Jungkook'un ne işler çevirdiğini anlamak için ne yapabileceğim hakkında pek de bir fikrim yoktu.
"Tamam düşünmemeye çalış şimdilik bunları, ben de bir sorup soruştururum." Arkadaşıma elle tutulur bir teselli verememekten muzdarip halde içkimden yudumladım. Seoul'daki işlerimi bitirene kadar Taehyung'un evinde kalacak olmam bir bakıma avantaj sayılırdı. Jungkook'un hareketlerini daha yakından gözlemleme şansım olacaktı en nihayetinde.
Ne var ki buradaki ikinci günümü de tamamlamış olmama rağmen evde izlediğim tek manzara birbirine aşık bir çiftten fazlası değildi. Jungkook eğer ki bir oyun oynuyorsa rolünde çok başarılıydı. Taehyung'a bakışları o kadar derin ve duygu doluydu ki gerçek olduğuna ikna olmamak elde değildi.
Öyleyse Bay Carney ve kızının nişanlısı ile ne işi olabilirdi ki?
- - -
Çok değil, yalnızca ertesi akşam gecenin bir saati evden gelen tıkırtılar zaten bir türlü dalamadığım uykumun daha da dağılmasına yol açtı. Çaktırmadan kapımı araladığımda, Jungkook'un sessiz olmaya çalışırcasına parmak ucunda yürüyerek merdivenleri indiğini gördüm.
Bu, bir şeyleri anlamam için bir fırsat olur diye umarak aynı sessizlikte onu takip etmeye koyulduğumda, adımlarım beni Bay Carney'nin evine getirmişti. Oldukça şaşkın bir şekilde bir ağacın arkasından Jungkook'un yanına gelen sarışın çocuk ile selamlaşmasını izledim.
Oldukça gergin görünüyorlardı, tekinsiz işlere bulaşmış oldukları aşikardı. Eve girdiklerinde bir süre çıkmalarını beklesem de aradan geçen 2 saate rağmen hala görünürde kimse yoktu. Üstelik evdeki hiçbir odanın ışığı da yanmıyordu. Yalnızca üst kattaki bir odadan fener olduğunu tahmin ettiğim cılız bir ışık geliyordu.
Daha fazla bekleyemeyerek ben de eve girdiğimde ne ile karşılaşacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ancak Taehyung'un, Jungkook'un peşine taktığı adam gibi yalnızca dışarıdaki hareketlerini izlemenin yetersiz olacağını düşümüş ve adeta -suç üstü- yapmaya hazırlamıştım kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Wish | Taekook
FanfictionTaehyung çevre baskısı yüzünden evlendiği Jungkook'a ayda bir istekte bulunma hakkı verir. * Bölümleri eksik görmüyorsunuz, Jungkook Taehyung'tan her yeni istekte bulunduğunda bölüm numaraları değişiyor. (1. ile başlayanlar ilk dilek ve sonrasında y...