3.1

11.1K 1.1K 608
                                    

Taehyung

"Biliyorum çok büyük bir istek ama hemen reddetme olur mu? Azıcık da olsa düşün." Jungkook bugüne kadar gördüğüm en masum ve kendini acındıran yavru kedi bakışını takınmış gözlerini gözlerime dikmişti. Kocaman gözleri siyah bir boncuk gibi parlıyordu.

"Odandan mı sıkıldın?" Şaşkınlığı üzerimden attıktan sonra sordum şüpheci bir bakışla tek kaşımı kaldırarak. Hızla iki yana salladı başını. "Hayır yemin ederim her şey güzel. Sadece seninle yatmak istiyorum. Söz veriyorum sadece sarılacağım başka bir şey yapmaya kalkmayacağım ağzımı bile açmayacağım söz." 

Benden cevap alamadığı her saniye gözlerindeki heyecanlı ışıltı sönmeye yüz tutmuştu ve dolmaya başlamıştı boncuk gözleri. Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum ama eğer istediği buysa benim için bir sakıncası yoktu. Bu elbette işleri onun için zorlaştırmakta geri duracağım anlamına da gelmiyordu.

"Tamam ama bir şartım va.." 

"KABUL!" Daha sözümü bile bitirmeden atıldı öne doğru. Olumlu yanıtıma karşın gözleri tekrar parlamıştı. 

"Daha şartımı duymadın bile." Sakince konuştuğumda aceleci davrandığını fark ederek eliyle ağzını kapattı ayıp bir şey söylemiş çocuklar gibi. 

"Benimle sarılıp uyuyabilirsin ama sen de üstüne bir şey giymeyeceksin, tshirtün tenime dokunmasından nefret ederim." Derince yutkundu boğazında bir şey kalmış gibi.  Yavaş bir şekilde salladı başını olumlu anlamda. 

"Tamam o zaman git giy pijamalarını da yatalım benim çok uykum var." Tepkisini beklemeden ayaklandığımda o da hızlıca doğruldu oturduğu yerden. Ben merdivenlere doğru yönelirken o da odasına gitti koşar adımlarla. "Hemen geliyorum." Bir yandan koşarken bir yandan da seslenmeyi ihmal etmedi. 

Ben odama çıkıp üzerimi değiştirmiştim ki kapım tıklatıldı birkaç kez. "Gelebilirsin." Seslenmemle kapı yavaşça açıldı ve üzerinde pek de yeni olmadığı belli olan pijamalarla Jungkook içeri girdi. Üzerinde pijama üstü duruyordu. 

Yatağın kenarından dolanıp her zaman yattığım kısma geçtim ve düzenle örtülmüş çarşafı köşesinden tutarak kaldırdım. Bu sırada Jungkook hala kapının önünde, olduğu yere çivilenmiş gibi hareketsiz duruyordu. Bu hali hoşuma gitmedi dersem yalan söylemiş olurdum. Utandığı için yanakları kıpkırmızı kesilmişti. Heyecandan ellerini nereye koyacağını bilemiyordu. 

Ona biraz daha işkence etme fırsatı elime geçtiğinden kendi kendime sırıtarak direkt olarak ona doğru yürüdüm. Aramızda az bir mesafe kalıncaya kadar yaklaştım bedenine. Ardından iki elimle pijama üstünün eteklerini kavrayarak yukarı doğru çekiştirdim. "Kollarını kaldır Kim Jungkook." Nefes alış verişlerinin hızlandığını işittim ve gülümsememi genişletmemi sağladı bu durum. 

Pijamayı bedeninden yukarı doğru çekmeye devam ederek kasıtlı olarak parmaklarımla göğüs uçlarını okşayıp geçtiğimde nefesi anlık olarak kesilmiş, karnını içeri çekmişti. Birkaç saniye geçmeden her iki göğüs ucunun da dikleştiğini gördüm. Lanet olsun ki o kadar güzel bir görüntüydü ki karşımdaki, çok uzun zamandır varlığını bile unuttuğum cinsel güdülerimi hareketlendirmeye yetmişti. 

Jungkook'un da en az benim kadar etkilendiği aşikardı ama o güzel tomurcukları tatmak için çılgına dönen dilimi göz önünde bulunduracak olursak ava giderken avlanmış olduğum aşikardı. Penisimin yavaş yavaş sertleşmeye başladığını hissedebiliyordum. Bir erkeğe karşı böyle hisler besleyebileceğim aklımın ucundan geçmezdi. Belki de çok uzun zamandır kimseyle beraber olmadığım için böyle oluyordu.

My Wish | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin