5.1

12.5K 1.1K 746
                                    

Taehyung

"Son bavul da buydu sanırım?" Jungkook'a dönerek sorduğumda beni başıyla onaylamış ve gülümseyerek ön koltuktaki yerini almıştı. Kapının önünde bizi yolcu etmek için bekleyen Yoongi'ye veda etmek için yanına doğru yürüdüm.

"Bu kadar acele gitmemiz şart değildi Yoongi. Daha sen yeni gelmiştin." Normalde kolay kolay buluşamadığımız için Yoongi buradayken başka bir şehre gitmek içimin buruk kalmasına sebep olmuştu. "Saçmalama asıl şimdi gidin ki buradaki işlerle ben ilgilenebileyim."

Öte yandan Yoongi verdiği cevapla bir kez daha bizi tatile göndermekte ne kadar hevesli olduğunu göstermişti. Biz yokken şirketteki ıvır zıvır işlerle ilgilenecek ve bizim evde kalacaktı. İllegal işlerle ilgili her belgeyi özenle sakladığıma emin olmuştum sırf o bir şey anlamasın diye ancak içimde ufak bir korku da yok değildi.

Vedalaşma seremonisinin ardından sürücü koltuğunda yerimi aldığımda Jungkook'un heyecandan kıpır kıpır olan ellerini tuttum. "Hazır mısın balayı tatilimize?" Parlak gözleri önce tuttuğum ellerine sonra da yüzüme kayarken başını salladı. "Evet çoook hazırım." Cümlenin sonunu uzatarak tatlı bir cevap verdiğinde öne doğru uzanan dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım ve arabayı çalıştırdım.

Jimin

Yoongi'ye yakalandığımız gecenin ertesi günü Jungkook'tan aldığım telefon neticesinde Taehyung ile birlikte balayı tatiline gideceklerini öğrenmiştim. Tam da işlerin bu denli karışık olduğu bir zamanda nereden çıktı böyle bir şey diye soracakken telefonu alan Yoongi ise ondan haber beklememi, bu işi onlar balayındayken çözeceğimizi söylemişti.

Yoongi her ne kadar meseleye bir anda dahil olmuş bir işgüzar gibi olsa da aklında bir şeyler olduğu açıktı. Ne yapacaktık, nasıl yapacaktık bilmiyordum ama kafasında bir plan olmasını ummaktan başka çarem yoktu.

Bugün ise Jungkook ile Taehyung'un evden ayrılacağı gündü. Odamda tırnaklarımı kemirerek endişeli bir halde Yoongi'den gelecek telefonu bekliyordum. Nihayet evin çalışanı odamın kapısını tıklatıp Jung Hoseok'tan bir aramanın geldiğini söylediğinde kalbim deli gibi çarpmaya başlamıştı.

Merdivenlerden koşar adım inerek yanıtladım telefonu. "Alo Yoongi?" Cevap gecikmedi. "Yarım saat içinde sizin evin aşağısındaki yolda ol, bu işi bitirmek için yalnızca dört günümüz var." Onu onaylamakla yetinip hızlıca hazırlandım ve söylediği yere gittim.

Yolun başında bekleyen arabayı görmemle bunun Yoongi olduğunu anlayarak adımlarımı ona doğru yönlendirdim. "Selam." Sürücü koltuğunun açık camından onu selamladıktan sonra "Atla" demesiyle yan koltuktaki yerimi aldım.

"Kadın ticareti meselesini araştırabildin mi? Taehyung ile ilgisi var mıymış? Planın var mı ne yapacağımıza dair?" Bir çırpıda günlerdir aklımı meşgul eden soruları sorduğumda kıkırdayarak bana döndü. "Sakin ol sarışın, hallettim sayılır her şeyi." Şaşkın bakışlarımı ona çevirdiğimde bunun nasıl mümkün olabileceğini düşünüyordum.

Biz haftalar, hatta aylardır bir arpa boyu yol bile katedemezken nasıl olmuştu da Yoongi birkaç günün içinde her şeyi ayarlamıştı? "Ne yapacağımızı bana da anlatacak mısın artık!" Sinir ve sabırsızlıkla sesim yükseldiğinde aniden arabayı durdurdu. Yaptığı ani frenle öne doğru savrulmam üzerine koluyla beni tutup tekrar koltuğa yasladı.

Sinirden çileden çıkmak üzereydim. "Sarışın bana bir bak bakayım." Beklenmedik sözü üzerine 'ne var' dercesine yüzüne baktım. "Öyle değil, bir alıcı gözle bak. Sence ben yakışıklı mıyım?" Sözleri üzerine afallamıştım. Onu daha ikinci görüşümdü ve her ikisi de normal koşullar altında gerçekleşmemiş olduğundan eline yüzüne bakma şansım olmamıştı.

My Wish | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin