BİLİNMEYEN NUMARA

20❅

20,

Orman Meyve.

☆

O

tele yerleşmek için Sefayı takip ettim. Barnov adlı bir oteldi, küçük sayılmayacak kadar fazla geniş evleri vardı, her ne kadar küçük gözükse dahi.

"Bir oda istiyoruz." dedi Sefa doğru yönelirken, kalbim hızlı çarptığında ne diyeceğimi bilemedim. Bay Sinirli'nin dediğini mi yapmalıydım, yoksa?

Resepsiyonda çalışan kadın bakışlarını tekrardan bize yöneltti.

"İki kişilik yatak mı istiyorsunuz yoksa tek mi?" Sefa bana bakıp cevap vermemi bekledi ben ise yarım açık ağzımla ona baktım.

Bay Sinirli: Tek iste yavrum tek.

Bay Sinirli: Sefama güzel bir gece bahşedeyim.

Bay Sinirli: Beni paylaşabilirsin dimi gülüm?

Bay Sinirli: Şimdi o kıza on yedi odalı yerde kalmak istediğini söyle!

Bay Sinirli: Yoksa dediğim gibi.

Bay Sinirli: Bu tatili Sefa arkadaşımız ile yapmana..

Bay Sinirli: İzin vermeyeceğim.

"On yedili oda." dedim bir anda. Kadın ve Sefa şaşkınca bana bakarken, Sefa bana döndü.

"Neden, aynı odada kalmıyoruz?"

Aklıma gelmesini beklediğim cevap ile açtım dudaklarımı." Fazla rahatsızlık veririm, çok ses çıkartıyorum gece."

Sefa başını salarken bir şey demedi. Resepsiyonda ki kadın kartları bize verirken Sefa'nın da on altıncı odayı aldığını fark ettim.

Kahvaltı yapalım mı?" Başımı sallayıp dediği restoranta ilerledik. İlk öğünde ki içecekleri deneyecektik.

Vardığımızda sandalye çektik, Sefa istediklerini söylerken ki, benim söylememe gerek yoktu, menüde ki çoğu egzotik içecekleri söylemişti.

İçecekleri beklerken mesaja baktım, tekrardan. Bu adam gün boyu beni salmıyordu!

Bay Sinirli: Aferin gülüme.

Bay Sinirli: Orman meyveliden iç, güzelim.

Bay Sinirli: Sefa senin anca içtiğin muzlu sütü bilir.

Bay Sinirli: Ağzının tadını değil.

Bay Sinirli: Afiyet olsun gülüme.

Bay Sinirli: Ben buradayım,

Bay Sinirli: O Sefa iti, pardon arkadaşımız.

Bay Sinirli: Sana bir şeyler yapamasın diye.

Bay Sinirli: Seni koruyacağım.

Bay Sinirli: Önündeyim gülüm, merak edersen, eğer.

Başımı kaldırıp telefonu masaya koydum. Neredeydi bu adam? Gözlerim yuvarlak masada arkası dönük adama kaydı.

Beyaz gömlek giymişti ve geniş omuzları daha da belirginleşmişti. Başını çevirip bana baktı ve hafiften dudaklarını kıvırdı. Elinde gerçekten de orman meyveli içecek vardı!

***