48❅

3.6K 117 14
                                    

48,

Salep!

Gözleri gölgenin arkasında parıldarken uzunca nefes aldım, sayıları tek tek saymaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözleri gölgenin arkasında parıldarken uzunca nefes aldım, sayıları tek tek saymaya başladım. Bir, iki, üç...

"Neden benden kaçıyorsun, Bade?" elim saymak için kullanırken Asaf, hala geri çekilmeme laf ediyordu.

"Kes!" sinirle çıkan dudaklarımdan kelimelere aldırış etmedi, delirmek üzere olduğumun farkında bile değildi.

"İyi değilim anlasana," saymayı bitirdiğimde kafamın dinginliği yavaşça sona ermeye başladı. İstemsizce strese girmeye başlamıştım, ruhum daralıyor göğüs kafesim kalbimi acıtıyordu.

Hepsinin bedenimde alev gibi yanması ise sinirlenmemi sağlıyordu, "İyi misin?" gözlerim boş alana dalarken söylendi.

Değildim. Olmayacaktım da.

Adımlarımı sandalyeye yönelttiğimde yarı sönmüş ateşe doğru koydu, ardından bir odun parçasını çakmakla alevlendirip hafifçe oduna sürttü.

Yanan ateş ile Asaf'ın büyük sırtı gün yüzüne çıktı. "Şimdi daha iyi," dedi, başını hafifçe bana yöneltirken.

Sandalyeye yavaşça oturarak, donmuş burnumu atkıyla kapattım. Yerli yersiz çıldırmalarım, bu zamanlarda rüyalarıma da etki etmiş, düzgün bir uyku çekmemiştim. Asaf'ın hayatımda ki yokluğunun küçük bir bedeliydi sadece.

Soğumuş ellerimi tutarak sıcak nefesiyle üfledi. Onu sadece yarı kapalı gözlerimle görüyordum. Yorgunluk bedenimi yavaş yavaş alırken oturduğum yere daha sığındım. Asaf gözlerini bana çevirirken, gülümsedi.

Gülümserken beliren gamzelerine sanırsam aşık olmuştum. Yanağıma küçük bir buse kondurmak için yavaşça yaklaştı.

Gözlerim siyah bir bulut gibi Asaf'ı görürken yanaklarımdan akan minik kıvılcımlar, uzunca Asaf'ın öpmesiyle daha çoğaldı. Geri çekildiğinde gözlerim ve bedenim uykuya hapsolmuştu.

Gözlerim küçük beliren sarı ışıkla yavaşça açtım. Yattığım yerde uyanmayı beklemiyordum, sonuçta otelde kalıyorduk. Tek fark tutuğum otelin odasıyla bu odanın farklı dizayna sahip olmasıydı.

Karşımda duran aynaya baktığımda dağılan saçlarımı düzeltim. Giydiğim mavi elbise yerine, baya kısa olan pijamalarlaydım,renkleri ise kırmızıydı! "Of," dudaklarımdan çıkan küçük mırıltı ile gözlerimi devirdim. Kesin Asaf'ın işiydi, çünkü.

Ayaklarımı yere uzatarak su sesi gelen yere ilerledim. Kimin odasındaydım bilmiyorum, parfüm kokusuna göre varsayım yaparsam Asaf'ın odasıydı, beni orada o şekil bırakmayacağını biliyordum. Ya da öyle inanmak istiyordum, bilemiyorum.

BİLİNMEYEN NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin