23❅

9K 305 21
                                    

23,

Acı,

Acı,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi kapattım, içten bir nefes alarak bunun bir rüya olmasını diledim, ama olmadı. "Bade," birisinin adımı seslenmesiyle kapattığım gözlerimi açtım ve gelen kıza baktım. "Sendin değil mi?" Başımı salladım, "Evet."

Önüme doğru geldiğinde elini uzattı. "Ece, bende." Elini tutup karşılık verdim. "Tanıştığımıza memnun oldum." Elimi çektiğimde o da aynısını söyledi.

"Emir benle geleceğini söylemişti, aslında." Bakışlarım bu sefer yeşil gözlerine kayarken gülümsedim. "Aslında ben-" lafımı kesen başka bir cümle oldu.

Ece'yle o tarafa baktığımızda bize yürüyen bir adam vardı. Uzun paltosu ve parıldayan yüzü kalbimin çarpmasına sebep olmuştu.

"Aslında, sevgilim benle gelecek. Sefa bunu demeyi unutmuş olmalı..."

Bakışlarım kıza kayarken şaşkınca bana dönmüştü. Ondan farkım yoktu benimde. "Sevgilin olduğunu hiç duymamıştım." Dedi ellerini bağdaş yaparak.

Gülümseyerek dudaklarımı açtığımda bu sefer yanımda duran adam konuştu, tekrardan.

"Sevgilim çok mütevazi bir insan." Ayağa kalkıp ona döndüğümde sadece gözlerine baktım. Sen kimsin demek istiyordum aslında ona ama Ece'ye de rezil olmakta istemiyordum. "Evet." Dedim sakince. Gülümserken bana daha da yaklaştı ve belimi kavradı.

Büyük bir eli vardı, bunu hissedebiliyordum. Belim, o büyük ve sert ellerinin arasında küçük kalıyordu. Dokunduğu her yer alev almıştı bedenimde.

Kalbim küt küt atarken Ece adamın vücudunu kesmeyi bırakmış yarı ağzı açık bir şekilde bana dönmüştü.

"Ben gideyim o zaman." Gözleri bir ona bir bana kayarken gülümsedi. "Bence de git." Bakışlarım yanımda ki adamın söylediği söze kayarken bana bakıp gülümsediğini fark ettim, maskenin altından.

Ben ise hala olayın seyrini anlamaya çalışıyordum. "Neden buradasın?" Diyerek atan kalbimi tutum. Bunu merak etmiştim. O gün onu son görüşüm sanıyordum. Ya da buna inanarak.

"Neden mi?" Saçlarımı okşamaya başladığında gözlerim aşağıya kaydı. Kokusu bile beni bayıltabilirdi. "Senin için önemliyse benim içinde önemli, bugün gülüm."

Bakışlarımı yerden kesmek için başımı kaldırdı sağ eliyle. "Gidelim mi otele?" Gözlerimi koyu kahve gözlerine çekerken bir anda duraksadım.

Neden onla konuşup itat ediyordum. Neden dediğini yapıyordum? Yapmama zamanı gelmişti anlaşılan! "Ben kendi odama gideceğim."

"O zaman senin odana gidelim yavrum." Elimi tuttuğunda kalbim daha da çarptı. "O çarpan kalbini güzelliğini yerim ben." Bakışları daha çok gözümde büyürken başımı daha da kaldırdım.

Ben bir eli yediydim, sanırsam o ise bir seksen beş veya o civarda. Bu duruma fazla şaşırmıştım, çok uzundu benim gözümde.

Bunu neden bu zamanda düşünmüştük açıkçası bilmiyordum. "Bana oradan bakma güzelim. " Gözlerimi boyundan çekerken aniden beni kucağına aldı.

"Böyle gidelim sen bebek ol bende o bebeği seven adam." Arkama baktığımda kimsenin görmediğinden mutlu olarak yüzümü ona çevirdim.

Sakin bir nefes alışverişi vardı. Sıkıca tutuğu ellerimi bırakarak yüzüne odaklandım. Daha fazla...

"Neden ben?" Sorduğum soru kaşlarının çatmasına sebep olurken siyah maskenin altından konuştu. "Bunu bende bilmiyorum gülüm,"

Dakikalar sonra o büyük adımları sayesinde odaya girmiştik. Saat on iki olmuştu ve ben fazla yorgundum. Her ne kadar evde bir yabancı ile birlikte olsam da.

Vücudumu yatağa bıraktığında gözlerim son kez onu izledi, fazla yorgundum. Zar zor açıyordum. Giydiği beyaz gömlek kaslarının daha da belirginleşmesini sağlarken koyu gözleri tekrardan beni buldu.

"Uyu güzelim."

***

BİLİNMEYEN NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin