31❅

7.3K 261 27
                                    

31,

Emir.

Arkamda duran kişiye bakmak için hızlıca döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkamda duran kişiye bakmak için hızlıca döndüm. Emirdi! Gözlerimden akan yaşlar daha da çoğaldı ve içimde mutluluk oluşturdu. Onun burada yanımda olmasına o kadar mutlu olmuştum ki, zıplamak istiyordum!

Sadece kokusunu fark edememiştim. Ne ara kokusunu değiştirmişti ki?" Ben." diyerek içten bir nefes aldım gözlerimi kapatıp." Ne ara kokunu değiştirdin, başka birisi olduğunu düşünmüştüm.."

Evet, öyleydi. Onun olduğunu bile tahmin edemiyordum! Gülümserken yanıma yaklaştı ve sarıldı." Şapşik, seni bulmak Aslıyı bulmaktan daha kolay. "Gözlerimden akan yaş ile sarılmasına karşılık verip dudaklarımı açtım.

"Demek öyle bay Kertenkele Emir." başımı kaldırıp ona baktım ve dudaklarımı büzdüm." Beni daha az sevdiğini bilmiyordum." diyerek makas attım yanağına. "Hayır hayır, seni daha daha daha az seviyorum Bade." yanağına bu sözle şaplak attım. "Gerçekten mi?" gülümserken bir adım geri attı." Şaka yapıyordum sadece, küçük hanım!" Tekrardan sarılmaya devam etti.

*

Bu sefer Emir ile Hercai Bahçesi denen zülüm yere adım atmamış. Daha sakin ve olay olmayan bir bahçeye gelmiştik. Doğanın içinde bulunmaktan fazlasıyla hoşlanıyordum. Kafamda oluşan onca Asaf ve Aslı sorularını yok edebiliyordu.

"Çayın soğudu." dedi önümde beş dakikadır doğaya baktığım için soğuyan çayım. Emire dönerek gülümsedim. "Hayır soğumadı. Bak sıcak daha." çayımı hızlıca içerek gözlerimi kapattım ve midemin bulandığını hissetim. Gerçekten su gibi çay olmuştu.

"Sana demek istediğim bir şey var Bade?" emir yeni istediği çaydan bir yudum daha alırken arkadan gelen adama baktım. Bira göbekli adam bizim masaya iki adet tost ve çay getirmişti. Önümüze koyduktan sonra bize döndü abi." Afiyet olsun gençler." Gülümseyerek, "Sağ ol abi." dedim ve gitmesini izledim.

"Ne ara bunları sipariş ettin?" Çayıma bir adet şeker atarken sormuştum." Doğa ile iç içe girdiğinde Bade." Sucuklu ve kaşarlı olduğunu anladığım tostan bir yudum alırken başımla onaylayıp afiyetle yedim.

Telefonumdan gelen mesaj ile açıp baktım. Bu süre zarfında Emirin internetine bağlanıp fatura alabilmiştim kendime.

Sefa: Ne yapıyorsunuz Hanım efendi.

Bade: Bahçede tost gömüyorum. Peki ya sen?

Sefa: Afiyet olsun. Murat abim var benim.

Araba dükkanında işlerine yardım ettim. Aslıyı ne yaptınız?

Bade: Aslı hala bulamadık.

Sefa: Senin adına üzüldüm. Herhangi bir gelişmede bana haber et olur mu?

Bade: Ederim.

Başımı kaldırarak esen rüzgarı hissetim içimde. Onlarca sorunum vardı, ve ben yapamıyordum. Bazı şeyleri halletmek tahmin ettiğimden fazla zordu. Aslı kayıptı, Ev borcu, Okulum ve sadece ismini bildiğim şahıs Asaf.

"Ben Aslıyı buldum." Emir sakince nefes alarak bana baktı. Nasıl nerede bulmuştu Aslıyı." Nasıl buldun Emir?" diyerek daha da yaslandım sandalyeye. Bunu bana saatler sonra söylemek zorunda mıydı?

"Senin yanına gelmede önce, yani seni kurtarmadan önce..." Kurtulmam gerektiğini, hastanede olduğumu nasıl öğrenebilmişti, bilmiyorum. "Beni kurtarmadan önce, derken?"

Ayağa kalkarak yanıma ilerleyip, yanımdaki sandalyeye oturdu ve ellerimi tutu." Bak Bade, buraya yeni geldiniz biliyorum." Başımı salladım." Ama senin bilmediğin şeylerde dönüyor ve ben bunları açıklayamıyorum." Gözlerimi kısarak dudaklarımı açtım." Neden Emir, neyi açıklayamıyorsun? "

Emir ellerimi çekerek başını kaldırdı." Yapamayacağım, aş-açıklayamayacağım olaylar dönüyor hayatımda sadece mutlu olmanızı istiyorum." gülümsedim, ama içimde var olan merak saniyelerce büyüdü. Nasıl bir ızdırapa düşmüştük üçümüzde.

Emir benim sanal dünyadan arkadaşımdı. On beş yaşında tanışmıştık. Lise anılarımı anlatırdım. Şimdi ise yirmi yaşında yıllarca mezuna kalmış ve istediği okula ve şehre gelmiş bir kızdım.

Emir ile bu süre zarfında üç sene önce birbirimizi görmüştük. O günden beri fazla yakındık. Aslıyla da bir yıl önce benim sayemde tanışmış hatta Aslının ailesi vefat etmeden önce üçümüz onda kalmıştık.

"Şimdiki halimize bak Emir." dedim üzgünce. "Bir sene öncesi mi daha güzeldi yoksa şimdi mi, bilemiyorum." Bu sözüm yaşayacağım belki de onca şeyin cevabıydı." Bende bilmiyorum." diyerek gülümsedi." Hadi eve geçelim, Aslı bizi evde bekliyor."

Emir ile parayı ödedikten sonra arabaya bindik. Sakin bir şakı açıp başımı yasladım. Kötü bir gün geçirmiştim, aslında günde denilmezdi, iki gündü. Emir sakince arabayı sürerken bir anda gözlerim karardı ve araba çarptı.

Başım kanıyordu, parmaklarımdan akan kanlar damla damla yere akıyordu ve bilincim yerinde değildi. Başımı hafifçe Emire çevirmeye çalıştım, ama yapamadım.

Önüme beliren bir adam selületi oldu. Ayakkabıları dibimde bitiyordu. Gözlerimi başına çevirdiğimde Bay Sinirlini olduğunu fark ettim. "Asaf abi kız öldü mü, yoksa?" gözlerim kapanmadan sadece bunu duyabilmiştim...

***

BİLİNMEYEN NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin