36,
Revah.
☆
İnsan hayalsiz yaşar mı? Korkularında hayallerini büyütürken hem de. Ben hayalsiz doğmuş, büyümüş, kendimce de kutsanmıştım. Ama aklım anlamadığım hayallerle doluydu. İçi boş ve anlamsız olan.
Kahvemi yudumlayarak kaçma planını düşündüm, bir haftadır üniversiteye gitmiyordum, Emir ve Aslı hakkında bir bilgim de yoktu.
Asaf ise, o son cümlesiyle oradan kaçışımdan başka görmemiştim yüzünü. Boş hayalleri olan, içine beni kattığı bir baloncuktu bana. Benimkilerden daha anlamsızdı, yani..
"Üç gündür odanızından çıkmıyorsunuz Bade Hanım," arkamda ki hizmetçiye bakmak gibi bir uğraş vermedim. Bana göre üç gündür ne yemek ne de banyo yapmıştım.
Dağılmış ve kötü olan saçlarım, uykusuzluktan muzdarip olan göz torbalarım vardı. Bunun anlamı Asaf'ın her geçen gün hayatıma daha fazla giriş şekliydi, ne yazık ki.
"Biliyorum," gözlerim tekrardan ormanlık alanı buldu. Hizmetçi odadan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Bu evde yalnız kalmayı seviyordum.
Asaf'ın saçma düşüncelerinden bir nevi uzaklaşmış ve rahatlamış hissediyordum.
Banyo için bir kaç kıyafet aldım. Banymu yaklaşık bir saate yakın yapmıştım, vücudumu daha çok yenilenmiş hissediyordum.
Telefonumdan gelen bildirim sesiyle başımı o yöne çevirdim, bir haftadır bana hiç bir mesaj gelmemişti çünkü.
Kertenkele Emir: Bade, seni nereye götürdüler?!
Kertenkele Emir: Aslı da yanıma geldi.
Kertenkele Emir: Buradaki adamlardan biri çağırmış Aslıyı.
Kertenkele Emir: O adam seni gözümün önünden aldı.
Kertenkele Emir: Hain O adam Asaf mı neydi ismiydi sanırsam.
Kertenkele Emir: Seni bizden aldı Bade'm!.
Kertenkele Emir: Bize çarpan o adamdı.!
Yutkundum ve göz yaşlarımın tek tek akmasını izledim uzun aynadan. Gerçekten o muydu? Aklım hala algılayamıyordu bazı şeyleri.
Emir bana yalan söylemezdi, söyleyecek birisi de değildi zaten. Üç gündür şişen göz yaşlarımı silip, sakince nefes aldım. Okumam gereken diğer mesajlar baktım.
Aslı: Bade, emir çok kötü.
Aslı: Seni almalarına hala şaşkınım.
Aslı: Kim onlar bilmiyorum.
Aslı: Emir de söylemek istemiyor.
Aslı: Bana bir şey olmasından.
Aslı: Benim bir şey yapmamdan korkuyor.
Aslı: Tutsak olduğunu biliyorum.
Aslı: Polise uğrayacağım.
Aslı: Sakın korkma tamam mı?
Aslı: Benim yüzümden oldu her şey.
Aslı: Kavga etmeseydik benim yanıma uğramasaydınız olmadı.
Aslı: Ama oldu..
Aslı: Yardım edeceğim bade sana.
Aslı: Seni o çöplükten çıkartacağım, kardeşim.
'Kardeşim'
İçimde beliren duygu beynime sıçradı sanki o an. Varlığını bildiğim birisi benim için uğraşıyordu.
Bu dünyada beni getiren ailem, ama asla gerçek olamayan ailem ise beni kapı önünde bırakırken, kardeşim dediğim arkadaşım benim için çabalıyordu her şeye rağmen. Durmak bilmeyen göz yaşlarım tekrar aktı yanaklarıma.
Revah'ı olan hiç bir şey yoktu bana, artık.
Acı çeken vücudumu ruhumla birlikte alarak odadaki üstü açık balkona çıktım. Kaç paket sigara içtim bilmiyorum fakat sonu gelmeyeceği belliydi.
Paketin içinden bir sigara alarak yaktım. Küçük bir sıcaklık oldu balkonda, yanan alevle. Sigarayı içime çekerken kalan dumanı izledim. Soğuk olan iklimde bile sıcaklık veriyordu o küçük duman.
Çekebildiğim kadar içime çektim, zihnimde ise sadece küfür dolaşabildi o sıra. Gözlerim onlarca bitmiş izmarite kaydı, siyah masada.
Bazı şeyleri yapamıyordum içimde, ama diyerek fısıldadım soğuk hava çıkan dumanla. bunun bir çözüm yolu olmalıydı.
Ben her ne kadar kendimi düşünmesem de ailemi, Emir ve Aslı, bulmam lazımdı. İlk adım bu evden sessizce kaçmamdı, yoksa Asaf karanlığına beni de tutsak ederdi.
Biten sigaramı bırakıp yenisini yaktım, yanan ikinci duman ile gözlerimi kapattım içime çektim, ciğerlerimi hissedebiliyordum. Kapalı gözlerimden çıkan yaşlar aktı yüzüme.
Sigaramın dumanı içimden çıkan tek duman oldu...
Gözlerim aşağıda duran Asafa'a baktı. Benim balkonuma bakıyordu, beni bu halde ilk defa görüyordu, kalbi acıyor muydu bilmiyorum. Buradan gözüken tek şey içinin alev almış gibi durmasıydı.
Ama bilmiyordu ki asıl alev bu evden kaçışı olacaktı.
Bade, o gün o sigaranın verdiği his ile planını kurmuştu bile, cehennem olarak tutsak kaldığı o evden kaçacaktı, ölüm alsa bile..