4❅

21.1K 587 244
                                    

4,

Balkon!

Balkon!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bay Sinirli: Yiyorsa yap Küçük Hanım. Cezasını gece geldiğimde ödersin!

Elimde duran anahtarı salladım. Mesajına cevap vermemiştim daha doğrusu vermek istememiştim. Evinin olduğu yönü görebiliyordum. Biraz eğlenmekten zarar gelmezdi sanırım. Konuyu değiştirecektim, daha zevkli olacaktı!

Bade: Balkonun çok güzelmiş.

Sinirli Bey: Balkonundan derhal çık küçük hanım.

Bakışlarım ana binada ki lüks kapıya dalarken girişte beni izleyen kameraya baktım. Kesinlikle beni izleyeceğinden emindim, dakikalar sonra yazdığım şeylerden memnun olmasa. Belki izlediği videodan oyuna geldiğini anlayabilirdi.

Gözlerimi binanın çevresinde gezdirdim, içeriye giriş fazla zordu. Evlerin dış cephesi çoğunlukla uzun ayna kalıplarından yapılmıştı. Bu sayede giremesem de evde ki eşyaları görebiliyordum.

Ayağa kalkarak binanın sağ tarafında uzunlamasına olan balkon kısmına yürüdüm.

Başımı üçüncü katta çevirdiğimde, balkonu daha da yakından gördüm. Uzun bir oturak vardı önünde büyük gri bir sehpa ve tabi ki olmazsa olmaz her yeri kaplayan içki şişeleri.

Bade: İçkileri çok seviyorsun galiba... En sevdiğin-

Bay Sinirli: En sevdiğin ne küçük hanım? Derhal evimden çık.

Bade: En sevdiğin tekila? Evet bardak bardak içmişsin. Hem de yarıda bırakarak!

Bay Sinirli: Beni deli ediyorsun. Toplantıda olduğum için oraya gelemiyorum ama geldiğimde-

Bade: Geldiğimde ne? Bana zarar mı vereceksin, yoksa başka bir şey mi?

Evin içinde bile değildim fakat gözlerim keskin bir şekilde görebiliyordu evi. Dijital saatime baktığımda 17: 05 olduğunu gördüm.

Güneş kendisini hafiften alırken Aslıya mesaj attım. Beş gibi işleri bitmiş olmalıydı, ve ben burada durmaktan fazlasıyla sıkılmıştım.

Bade: Ben kayboldum.

Aslı: Ne neden bu saate söylüyorsun Bade?!

Bade: Rahatsız etmek istememiştim fakat daha fazla beklemek istemedim.

Aslı: Neredesin konum at Emir ile geliyoruz.

Konum bilgisinden konumunuz seçerek attım. Binanın önünde duvara kendimi yaslayarak gelmelerini beklemeye başladım.

Böylesine sıkıcı bir ikinci gün istememiştim. Sanırsam ya şehir bana kurulmuştu ya da ben ona! Oturarak bacaklarımı kendime çektim ve gelen mesaja tıkladım.

Bay Sinirli: Evime girdiğine göre küçük kelepçelerimi görmüş olman lazım.

Kelepçe mi? Bu psikopat adamın evinde kelepçe mi vardı? Bu kadar deli olduğunu tahmin edememiştim.

Bay Sinirli: Küçük ama sert olan!

Derin bir nefes aldım. Nasıl bir fantezi hayatı vardı bilmiyorum. Fakat çok şaşalı gözüküyordu!

Bade: Evet evet.

Düşünmeye başladım. Evinde ne olabilirdi bilmiyorum. Oraya girmem fazlasıyla zordu. En üst kattın bir altıydı. Yani oraya tırmanamazdım...

Bay Sinirli: Tam senin ellerine göre olmalı küçük hanım.

Bay Sinirli: Denesene!

Bade: Sapık olduğunu bilmiyordum.

Bay Sinirli: Belki sana sapığımdır.

Bade: Neredeydi bu kelepçe?

Bay Sinirli: Odamda üçüncü çekmecede ellerinde görmek için sabırsızlanıyorum.

Bade: Kelepçeleri nerene takmamı istersin onu da söylesene!

Bay Sinirli: Ha ha küçük hanım. Orada olsaydım o kelepçe ile sana neler yapardım neler.

Bay Sinirli: Şanslısın ki o evde yoksun.

Bay Sinirli: Eğer-

Bade: Eğer ne?

Bay Sinirli: Eğer orada olsaydım o evden sağlam bir şekilde çıkmazdın!

***

BİLİNMEYEN NUMARA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin