Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~~
Şaşkın bakışlarım telefonumda kayarken derin bir nefes aldım ve üsten gelen mesaja baktım. Büyük ihtimale Bay Sinirli yazmıştı bana!
Bay Sinirli: Bade, Mert'i buldum.
Bay Sinirli: Sana çok selamı var.
Bay Sinirli: Keşke kahve ısmarlamasaydım diyor.
Bay Sinirli: Malum el üstüne tutuyoruz onu.
Bir fotoğraf gönderildi.
Açıldı
Bay Sinirli: Çok mutlu kendisi.
Bay Sinirli: Bu kadar mutlu olmasının sebebi de sensin.
Bay Sinirli: Benle on ikide olduğun evin yanında ki parkta buluşmazsan elleri kırılır.
Bay Sinirli: O Mert arkadaşımızın canımı yansın yoksa,
Bay Sinirli: Yoksa mutlu mu yaşasın.
Bay Sinirli: O keki de getirmeyi unutma Badem.
Bay Sinirli: Ellerinden yemek istiyorum.
Ellerim titrerken Aslı bana baktı. "Ne oldu Bade?" saçlarımı düzeltim ve nefes aldım. Ne yapmam gerekiyordu? Onu görmemiştim geçek hayatta, onu es geçtim gerçekten de dövmek için benle buluşmayı bekliyordu. Gitmem gerekir miydi? Yoksa kalmalı mıydım?
Emir ve Aslı izlediğimiz dizide odaklanırken ayağa kalktım. "Ben biraz hava alacağım, daraldım da." Emir çayından yudum alarak bana döndü." Kekin sıcaklığındandır o." gülümseyerek odama geçtim. Siyah hırkamı giyip mutfağa geçtim.
Küçük siyah bir kap alıp içine peçete koydum. Dilimlediğim keki içine koyarak ağzını kapattım, küçük siyah çantaya telefonumu ve ikisini atarak evden çıktım.
Evimin yanında küçük bir park vardı. Parkın içinde sadece bir bank ve onun karşısında salıncak. Oturacağım tek bir yer kalıyordu. Üstümü kapatarak banka oturdum ve bacaklarımı kendime çektim. Çantamı da yanıma koyduğumda telefonumdan gelen mesaj sesi ile çantadan çıkartım.
Bay Sinirli: Gülüm ne kadar da güzel oturuyor orada.