23-

4.4K 420 102
                                    

03.09.23

Zehir Deliveren

Kalabalıklardan nefret etmemin bazı nedenleri var, elbette bunun en büyük nedeni kirim. Ama diğer nedenler, bazen kirimden bile daha büyük gibi geliyor. Mesela sen her şeyi göze alıp güçlenmeye çalıştığında seni bitirmek için darbe vurmak isteyenleri o kalabalıkta göremiyor, kendini koruyamıyorsun.

Ulan çocuk!.. Ne güzel her şeyi unutmuşum, ne diye gelip hatırlatıyorsun?

Bu merdivenlerin başında kaç saattir oturuyorumdur? Defalarca kapım çaldığına göre çok fazla...

Neden Serhat'ın beni öldürmesini bekliyorum, ben niye yapmıyorum? Bu yükü neden başkasına yaşatayım? Ama merak ediyorum; geleceğimi, aileyi, değişimimi...

Yaşamak istiyorum lan.

Daha dün geldim oğlum eve. Teröristin teki beni uyuyan güzel yapmıştı, abime düşman etmişti. Niye iki sakinliği bana çok gördün?

İç çekip ayağa kalktım ve hızlıca merdivenleri indim. Evimden çıkarken korumaların gözleri benim üzerimdeydi. Onların tetikteki halini umursamadan konağa girip etrafa bakındım. Kimse yok. Saat kaç? Duvardaki saate baktığımda gece 12'yi geçtiğini görmek sinirlerimi bozmuştu. Yani saatlerdir yere oturmuş, düşünüyordum...

Umursamadım. Odalara hızlıca çıkmak için merdiveni tırmanmaya başladım. Ayak sesim öyle çoktu ki evde birkaç kişinin ayaklandığını duymuştum.

Kabil'in odasına girdiğimde onun Kadir'le oyun oynadığını görmek sinirlerimi bozmuştu. Beni bok gibi bir halde bırakıp keyifle oyun oynamak nasıl bir vicdana sığar? Zayıflığımı, tek yumruğuyla kemiklerimi kırabilecek gücü olduğunu umursamadan ona yumruk attım. Kapının oradan çığlık sesleri gelirken dumura uğramış yeğenime bir yumruk daha salladım. Tam üçüncüsünü kaldıracakken biri tarafından hızlıca kenara çekildim.

"Dur! Dur artık Zehir." Gözlerime korkuyla bakan babam şok içindeydi.

"Üçüzler hariç diğer çocukları gönderin!" Bağırdığımda babasının ayaklarına yapışmış Türkü ağlamaya başladı. "Gönderin dedim!"

Duahan abimle Dila yenge çocukları gönderirken yerde yatmış, bana bakan juniora yumruklarımı sıktım. Kapıya toplanmış ev ahalisine baktığımda derin bir nefes aldım.

"Bırak baba," dedim hâlâ beni duvarda sabit tutan babama. "Bırak bir şey anlatacağım."

"Kendinde misin?"

"Hiç olmadığım kadar." Onun ses tonuyla konuştuğumdan mıdır, yoksa gözlerime dikkatle bakarken bir şey yakaladığından mıdır bilmem yakamı bıraktı. Babamı ve odadaki iki çocuğu umursamadan kapıya döndüm. "Şimdi diyorsunuzdur ki bu çocuğun beyni yıkanmıştı, kriz geçirip evimize saldırıyor. Yanlış!"

Avazım çıktığı kadar haykırırken dönüp juniora baktım, merakla beni izliyor. Ahaliye geri döndüm.

"Oğlunuz, torununuz hatırlamak istemediğim bir şeyi bana öyle güzel hatırlattı ki ona bir teşekkür borçluyum. Hani ben buraya geldiğimden beri temizlikten atıp tutuyorum ya; yok tükürükte şu kadar mikrop var, yok ten teması şöyle tehlikeli. Onun sebebi..."

"Abim dur. Yapma," diyerek öne atıldı Duahan. "Daha yaşın küçük, gelecekte anlattığına pişman olabilirsin."

"O zaman da küçüktü abi. O zaman çok daha küçüktü." Sinirle yumruklarımı sıktım. "Ben küçükken o salyaların mendili oldum çünkü! Sekiz kişinin saatlerce oyuncağıydım! Belki kız olsaydım nur topu gibi yeğeniniz, torununuz olurdu."

Zehir -Erkek VersiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin