31-

3.7K 405 51
                                    

04.09.23

Zehir Deliveren

Çağan'ın yanına gelme sebebim kesinlikle onu bir karara zorlamak ya da kolundan tutup götürmek değildi. Çocuk üzgündü ve ben de onun kollarını sarmaya gelmiştim. İki yaşıt beraber tatil yapalım, gözlerindeki ışık geri gelsin istedim... Ama ne Sibel beni anlamış ne de karşımdaki Karan.

"Oğlum," diyen Karan tebessümle bana bakıyordu. "Bizi özlediğin için geldin değil mi? Burada olduğunu duyunca valizimi toplamadan, direkt geldim. Sen... Sen kilo almışsın, yanaklarına et gelmiş. Nasılsın, iyi misin?"

Karan hayatımda hiç yoktu. Çocukken de onu hatırlamıyorum, asla evin insanı gibi değildi. Misafir gibi kalır, hemen giderdi. Konuşmazdık. Babalık yapmayı sevmediğini söylemişti. Şu anda bana olan ilgisi değil de onu görünce Çağan'ın titreyen elleri ve beyazlayan yüzü dikkatimi çekiyordu. Karan karşımıza çıkmadan önce gideceğimiz yer hakkında heyecanlı, hevesle bir şekilde anlatan, yürüdüğümüz koridorda defalarca yerinde zıplayan çocuk, neden aniden bu hale geldi?

"Gidelim Çağan," dedim ayakta heykel gibi kalmış çocuğa. Başını çevirip bana baktığında gözlerinin dolduğunu gördüm. Siktir ya... "Çağan'a ne yaptın?"

"Ne yapacağım koskoca adama? Gel hadi biraz konuşalım. Özlemedin mi beni?" Karan gözlerimin içine özlemle baksa da onu hissedemiyorum.

"Sen kimsin ki özleyeceğim? Kimlik bilgilerin ve işin haricinde hakkında bildiğim hiçbir şey yok. Kimsin oğlum sen? Ne hakla beni istiyorsun? Çağan yürü." Kardeşimin kolundan tuttuğumda Karan da benim kolumu tuttu.

Bu ne amına koyim, romantik klişelere döndük. Eski Zehir olsaydı çoktan kusmuştu anasını satayım.

"Zehir hiç mi hatırım yok sende? Bunca sene okuttum, büyüttüm... Tamam, her babanın hataları olur. Çünkü kimse annesinin karnından ebeveyn olarak çıkmıyor. Pişmanım, neden anlamıyorsun?"

"Anlamam için görmem gerekiyor, duymam değil. Pişman adam, senelerce hasretini çektiği öz oğluna iyi davranır. Lan çocuk seni görünce mumyaya döndü," dedim Çağan'ın tuttuğum kolunu sallarken. "Pişmanlığınız sadece dilinizde."

"Çağan'la küçük bir tartışma yaşadık, kaldıramadı. Ondan korkuyor. Çağan ne yaptım, sana söylesene." Karan ona doğru adım attığında bütün vücudu gerilen çocukla gözlerimi kapadım.

"Tartışma esnasında ona vurdun mu?" Sorarken Karan'ın gözlerine baktım. Susup gözlerime bakan adam çoktan cevabını vermişti.

Deliverenlerde sevdiğim nokta şakasına da olsa ciddi bir şiddet yoktu. Bu bilgi bana, Junior Kabil'in yaptığı şeyde sadece bir tokat yediğini öğrendiğimde dank etmişti. Ne yaparsa yapsın kimse ilk hatasında darbe almıyor. Çağan el bebek gül bebek büyürken aile ferdinden tokat yemek illaki onu dumura uğratır. Zahir babam, Duahan abimi hâlâ severken yanaklarını sıkar, saçlarını karıştırır... Bebek gibi büyütüldüğü evden aniden bizimkine şahit olursa bu duruma gelir.

"Çağan git ve valizini topla, uçak bileti bak." Çağan kafasını salladığında koşarak odanın olduğu tarafa gitti. Karan'a döndüm; "o ben değil, seni bu konuda uyarmıştım. Ona vurduğunu Deliverenler öğrense ne yaparlar biliyor musun? Darbeyi misliyle ödetirler. Yapma, ateşle oynuyorsun."

Zehir -Erkek VersiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin