26.09.2023
İyi okumalar.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
"Dört yıl, seninle görüşmeyeli tam dört yıl oldu Seungmin."
Kahverengi takım elbisesini düzelten adam gözlerinden geçen garip bir parıltı eşliğinde Hyunjin'e bakarken başını hafifçe salladı. "Dört yıl üç ay on yedi gün oldu Hyunjin."
Hyunjin Seungmin'in kendisine odaklanan bakışlarından rahatsız olmuş gibi geriye doğru çekilince Minho rahatsız olduğunu yeteri kadar belli eden bir yüzle Seungmin'e baktı. "Kimsiniz? Ne istiyorsunuz?"
Seungmin elini arkasında bekleyen adamlara doğru uzatırken gözlerini Hyunjin'in üzerinden çekmiyordu, onu yıllar sonra tekrar görmek, bu şekilde görmek Seungmin'i garip bir düşünce seline itmişti. "Burası resmi kayıtlarda bir gece kulübü olarak geçse de binanın alt katında yasadışı bir kumarhane işletildiğiyle ilgili bir ihbar aldık."
Seungmin'in bakışları Minho ve Felix'i kısaca süzerek tekrar Hyunjin'e dönerken dudaklarında minik bir tebessüm oluştu. "Elbette bu doğru değildir değil mi Hyunjin? Alt katı aramamızı ister misin? Sence arkadaşlarının başı derde girecek mi?"
Hyunjin tereddüt etmeden kafasını iki yana sallamış, "Hayır, aramanıza gerek yok." demişti. Seungmin'in bakışlarının farkındaydı, onun zihininden geçeni her zaman olduğu gibi anlayıp kelimelere döktü. "Ben sizinle gelip burada yasadışı hiç bir şey dönmediğine kefil olurum."
Seungmin hoş bir tebessümle başını sallamış, arkasındaki adamlara geriye çekilmeleri için bir işaret vermişti. "Ben de öyle düşünmüştüm Hyunjin."
Hyunjin Seungmin'in gözlerine bakarak belki de tanıdık bir şeyler görmek için çabaladı. Fakat kardeşi en az Felix kadar ifadesiz bakıyordu yüzüne. Bunun ağırlığı canını yakarken sessizce ona doğru bir adım attı.
"Ama ben öyle düşünmedim Bay Kim, itiraz ediyorum!" Barın kapısını tutan, Seungmin ile beraber gelmiş adamların arasında beliren platin sarısı saçları olan çocuk yüksek sesle bağırdığı zaman Seungmin kafasını çevirmişti. Gördüğü beden garip bir şekilde kendisini gererken kendisine bakan adamlara başını sallamış, çocuğun geçmesine izin vermişti.
Hyunjin önünde dikilen iki adama rağmen hissettiği gerginliğin tamamının kaybolduğunu hissederken Jeongin son görüştükleri zamandan daha iyi durumdaki yüzünü Hyunjin'e sergilemiş, ona gülümseyerek göz kırpmıştı. "Hyunjin'i tehdit mi ettiniz siz az önce? Ben dile dökülmeyen bir tehdit sezdim çünkü."
Seungmin önündeki çocuğun adını doğru hatırlamak için çaba sarf ederken sorgulayıcı bir şekilde ona bakmıştı. Son görüştükleri zamandan sonra beş yıl gibi bir süre geçmişti yanlış hatırlamıyorsa ve bu çocuğu o zamanlarda da bazen görürdü. Doğru düzgün hatırlamıyordu. "Yang Jeongin?"
Jeongin yüzündeki gülümseme solmasın diye çaba sarf ederek alaylı bir maskeyle kendini korumuş, eğilerek kraliyet reveransı yapmıştı. "Buyurun benim."
"Neye itiraz etmiştin Jeongin?" Seungmin'in sorusuna karşılık Minho'nun elini tutup arkada kalan arkadaşına kaçamak bir bakış attı. "Hyunjin'i almıyorsunuz, burada yasadışı bir şey yaşanmıyor ve siz Bayım geldiğiniz gibi gidiyorsunuz buradan."
Seungmin karşısında çocuğun kendinden emin ifadesine karşılık şaşırsa bile belli etmeden onu süzdü. Neyine güveniyordu bu çocuk? "Ve ben de ne zamandır senden emir alıyorum?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cimetière de Lee'
Fanfiction{Hyunholix} Silah ticareti yapan, yüzlerce silah fabrikası olan ve her sene açık ara farkla silah satışlarında zirveye oynayan bir silah taciri; Lee Felix. Kimsenin cesaret edemeyeceği yerlere hiç zorlanmadan uyuşturucu ulaştıran, bilinen en güçlü...